Ruhsal Yönden Sağlıklı Çocuk Yetiştirmek
hepimizaileyiz.com.tr Yayın : 20.01.2013
Merhaba Sevgili Anne ve Babalar,
Hepimizin çocuğu kendimiz için özel ve değerli ve çocuklarımızı şartlarımız elverdiği oranda sağlıklı mutlu yetişmesi için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz elbette.
Çocuklarımızın sadece bedensel değil, psikolojik sağlığı da bizler için önemli olmalıdır; çünkü sağlıklı düşünen, büyüyen, sağlıklı ruhsal yapıya sahip çocuklar ileride sağlıklı ve zihinsel anlamda da akademik başarılara imza atacak çocuklar olacaktır.
Ebeveynlerin çocuklarında mevcut olan ya da hissettikleri ama ismini koyamadıkları ruhsal sorunları tanımaları önemlidir. Bu konuda bilgi sahibi olan anne ve babalar çocuklarında ruhsal sorun ortaya çıktığı anda anlayabilecek ve çözüm yolu arayacaklardır. Bunun için paniklemeden özenle çocuğumuza yaklaşıp sorunun nerden kaynaklandığını keşfetmek ve uzman kişilerden konunun uzmanı psikiyatrist, psikolog, pedegog yardım almak önemlidir.
Bazen çok başarılı çocuk sosyal yönden iletişim kuramayan ve içe kapanık bir çocukken, çok dışa dönük sosyal hayatta başarılı iletişimi kuvvetli ama akademik anlamda başarısız çocuklarla karşılaşabiliyoruz. Aileler bazen kendi yapamadıklarını çocuklarına yaptırarak kendi içlerindeki yaşayamadıkları doyumsuzluğu çocukları ile doyurmaya da çalışabiliyorlar ve proje çocuk dediğimiz son dönemlerde medyada dahil her ortamda kullanılan bu kavram ortaya çıkıyor.
Aileler hem akademik hem sosyal yönden başarılı çocuk isterken nerede hata yapıyor? Çocuklarına kapasitelerinin üstünde mi bir sorumluluk yüklüyorlar ve küçük yaştan itibaren bu sorumlulukla baş edemeyen çocuk ileriki yıllarda sağlıksızlığa doğru mu ilerliyor?
Çocuklarımızı tanımak, kapasitelerini bilmek ve kapasitelerinin sunduğu oranda başarı beklemek, desteklemek, başarısız olduklarında yüreklendirmek, her ne olursa olsun yanında olduğumuzu hisettirmek, inanmak çocuğumuzun kendine olan inancını kuvvetlendirmek çocuğumuzu ileriye taşıyacaktır.
Sevgili Elçin Tapan “Ben Mutlu Bir Down Annesiyim” kitabınının yazarıdır. Kendisi ile üniversite yıllarımda tanışmıştım. Daha sonra mesleğimin ilk yıllarında verdiğim bir seminere davetli olarak gelmişti. İkinci kitabı olan “Devam Eden Hikayemiz’i de bu seminerden sonra yazmıştı. O dönemlerde 23 yaşındaydım. “3 S” kuralını kendisinden öğrenmiştim. İleride çocuklarım olursa bu kuralı uygulayıp çevremdeki tüm danışanlara gönül rahatlığı ile söyleyebileceğim altın anahtara o yıllarda sahip olmuştum. Sabır, Sevgi, Sebat… “Üç S”nin aşamayacağı hiçbir engel yok diyor ve ruhsal yönden sağlıklı çocuklara sahip olmanın önemini her ebeveynin idrak etmesini ümit ediyorum.
