Çocuğunuzu Madde Bağımlılığından Nasıl Uzak Tutabilirsiniz?
Sevgi, kabullenme, koruma, kollama ve sevecenlik gibi bütün olumlu duyguları içerir. Eğitim ise, öğretilen her şeyi, verilen bilgileri, becerileri, yasakları, kuralları, inançları, değer yargılarını, görgü kurallarını ve insanın sosyalleşmesi için gerekli olan tüm toplumsal değerleri kapsar.
Her Şeyin Aşırısı Zararlıdır
Aşırı sevgi ve sıkı eğitim nevroza, yetersiz sevgi ve sıkı eğitim, antisosyal kişilik bozukluğuna, gevşek eğitim ve yetersiz sevgi, pasif kişiliğe, gevşek eğitim ve aşırı sevgi sorumsuzluğa yol açar. Bu durumda her şeyin aşırısı zararlıdır düşüncesinin doğruluğunu görmüş oluyoruz.
Sevgi, en çok ergenlik dönemindeki çocuklarımızla ve çevremizdeki ergenlerle doğru ilişkiler kurmak adına gerekli bir duygudur.
Bu Dönemde Ailelerin Sabırlı ve Tutarlı Olması Önemlidir
Ergenlik dönemi, 11-12 yaşlarında başlayıp yirmili yılların başlangıcına kadar süren, hızlı bedensel ruhsal, sosyal değişiklikleri de içeren bir süreçtir. Ergenlik dönemindeki genç, anne ve babadan bağımsız hale gelmeye başlar. Kendiyle ve arkadaşları ile vakit geçirmeyi tercih eder. Ailesine yabancılaşmaya başlar ve arkadaşlarının düşünceleri daha önemli olmuştur. İsyan vegüçsüzlük duyguları baş göstermiştir. Bu durum tehlikeli bir süreçtir. Ebeveynlerin dengeyi dozunda kurması ve gençi anlamaya çalışması sabırlı, tutarlı davranması önemlidir. Tersi bir durum gençi dışarıya itecektir. İşte tam bu noktada, madde bağımlılığı, yanlış arkadaş seçimi ve daha birçok kötü durum onu bekliyor olacaktır.
Araştırmalar, alkol ve diğer maddelere bağımlı olma riskinin her geçen gün arttığını, sigara kullanımının ise ilkokullara kadar indiğini gösteriyor. Alınan madde uyuşturucu veya uyarıcı olsun kişide çöküntü oluşturur. İlk dönem gençlerinde genellikle alkol, sigara; ikinci dönem gençlerinde ise esrar alımı vardır.
Çocuk Neden Zararlı Maddelere Yönelir?
Başlama nedenleri arasında ise: Merak, farklı olma isteği, bir gruba ait olma, madde kullanımını hafife alma, kolay ulaşılabilirlik, otoriteye karşı tavır, kendini kanıtlama vardır. Bağımlılık sürecinde ise maddeye bağımlılığın artması,madde arama davranışı, yoksunluk belirtilerinin ortaya çıkışı görülmektedir. Kullanım sonucu merkezi sinir sistemi üzerindeki tüm organ ve dokular zarar görür. Çaresizlik ruhsal çöküntü, özgüven kaybı, akademik başarısızlık, kendi dünyasına çekilme gibi psikolojik sonuçları da beraberinde getirecek bir süreç başlamıştır ergen için.
Hangi Durumlarda Aileler Dikkatli Olmalı?
Ergen her zamankinden sinirliyse, davranışlar gün içinde değişkenlik gösteriyorsa, fazla neşeli, fazla öfkeli ise anne ve babasından daha fazla para istemeye başladıysa, arkadaş çevresi değiştiyse, odasına kapanıyorsa, evden uzaklaşıyor, okul devamsızlığı artıyorsa, ders başarısı düşüyorsa, kollarını saklamak için daha kapalı kıyafetler giymeyi tercih ediyorsa, ebeveynlerin acilen önlem alması gerekir. Unutmayalım, madde kullanımı ne kadar uzun sürerse kurtulmakta bir o kadar uzun sürecek tedavi gerektirecektir.
Tedavi ise, ilk aşamada vücudun zararlı maddelerden arındırılması ile olacaktır. İkinci aşama ise, psikoterapatik yöntemler ve psikososyal destektir.
Ben siz sevgili okuyuculara, “Kızım Büyürken” orijinal adıyla “Girls in Progrees” filmini tavsiye edebilirim. Büyümekte olan bir genç kızın yalnızlığını, doğru yolu bulma çabasını, ergenlik sürecini anlatan hoş bir film.
Hepimiz ergen olduk. Kimimiz hafif atlattık bu dönemi, kimimiz çok ağır geçirdik. Nasıl bizi kimse anlamıyor düşüncesine sahip olduğumuz zamanlar olduysa, çocuklarımızın da aynı duygulara sahip olma olasılığı olduğunu unutmadan empati kuralım.
Büyük kızımın bir sözünü sizlerle paylaşmak isterim. Kızım ergenliğin bir an önce bitse diye söylemlerim karşısında: “Anneciğim ergenlik hop girdim, hop çıkıyorumlu bir şey değil, sabırlı olacağız. Bunu senin benden iyi bilmen gerekiyor.” dedi. Evet tüm ergen anne babalara bu bir süreç sevgi sabır, güvenli bir ortam bu süreci. Ergenlerimizle atlatmamıza yardımcı olacaktır.
Sevgiyle kalın,