“Engelli Çocuğuma Nasıl Davranmalıyım?”
Engelli, diğer insanlara göre kısıtlılığı olan kişi demektir. Engellilik çeşitlerini ise, görme engeli, işitme engeli, fiziksel engel, zihinsel engel, ruhsal engel, sosyal bozukluklar olarak sıralayabiliriz.
Engelli ailesi olmak veya engelli bireyin kardeşi olmak ağır bir yükümlülük olarak görülebilir. Hatta kimi zamankendilerini suçlu hissedip neden bizim başımıza geldi diye sorgulayabilirler. Kabullenip tüm ilgilerini engelli çocuklarına yönlendirip diğer çocuklarını ihmal edebilirler. Ya dane yapmaları, nasıl davranmaları gerektiği ile ilgili destek alıp aile içi dengeyi yakalayabilirler.
Aileler öncelikle aralarına yeni katılan bireyin engel durumuyla ilgilidiğer çocuklarına açıklayıcı bilgiler vererek, böyle bir durumda kendilerine verilebilecek desteğin ne denli önemli olduğunu vurgulamalıdır. Özetle, engelli bir kardeşe sahip olmanın utanılacak bir durum olmadığı, durumun sadece kendi başlarına gelen bir şey olmadığı, herkesin engelli olabilme riski taşıdığı (trafik kazası, beyinde tümör, düşme sonucu zihinsel aktivitelerinin bir bölümünü kaybetme v.b) diğer çocuklara çok net anlatılmalıdır.
Engelli ailelerle bir araya gelmek deaileler için terapi etkisi yaratmaktadır. “Tek başıma değilim, zorlukları sadece ben yaşamıyorum” düşüncesiaileleri rahatlatır.
Engelli kişilere karşı toplumsal duyarlılığı artırmak, toplumu bilinçlendirmek, engellilerin çok daha rahat yaşam alanlarına kavuşmalarına, toplum içinde daha rahat yaşamalarına olanak verecektir.
Ülkemizde son yıllarda engellilere yönelik çalışmalar yapılmakta, projeler üretilmekte ve uygulanmaktadır. İSOM (İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı Özürlüler Müdürlüğü)’un 2004 yılında hayata geçirdiği “Küçük Adımlar Erken Eğitim Projesi” ile, özürlü çocuğu bulunan ailelere “Özürlü Çocuğuma Nasıl Davranmalıyım?” eğitimleri veriliyor.
Projeyle her yıl, özürlü çocuk sahibi 100 aileye ücretsiz eğitim veriliyor. Engelli ailelerin başvuruları onaylandıktan sonra, onlaraengellilerin yasal hakları nelerdir, nerelere başvurabilirler, nasıl eğitim alabilirler, engelli çocuklarımıza nasıl davranmalıyız gibi birçokkonuda4 ay süren geniş kapsamlı bir eğitim veriliyor.Aileler böyleliklebilinçlenmiş ve her şeyden önce rahatlamış olarak yaşamlarına devam ediyorlar.
Engelli çocukların kas becerileri, küçük kas, büyük kas becerileri, İletişim becerileri, alıcı dil becerileri, kişisel ve toplumsal beceriler yönünden geliştirilmeleri gibi son derece faydalı konularda da ailelereeğitim verilmesi bir diğer önemli konudur.
Engelli bireylerin, yurt dışında include (dahil etme) toplum içinde, toplumla beraber yaşama alanında yaratılanetkinliklerle hayata adapte olmaları sağlanıyor.Her engelli bireyin eğitim hakkına saygılı bir sistem bu. Engelli çocuklarla engelsiz çocukların bir arada yaşayabilecekleri, aynı ortamda bulunabilecekleri bir yaşam alanı oluşturuluyor.Toplum engelliliği dışlamak yerinesisteme dahil ederek, okul öncesi eğitimden yetişkin dönemine kadar ve hatta daha dasonrasında engelli bireye desteğini esirgemiyor.
"Engelli bireyin kendi başına yaşam hakkı da var" düşüncesiyle bu bireyleri gözetim altında tutuyor ve dışarıda yapabilecekleri bir işe sokarak (yer silme, bulaşık yıkama vb.) onları gözlemliyor. Sonrasında, eğer "Artık tek başına yaşabilir, bizim gözetimimize ihtiyacı yok” kanaatine varırlarsa devlet bu durumda engelli biriyeev tutup onu oraya yerleştiriyor ve hiçbir zaman iletişimini koparmıyor. Her engelliye, yapabileceği oranda iş vererek (günde 1 saatte dahiolsa) üretimde bulunmasını, bir iş yaparak kendini mutlu hissetmesini sağlıyor.
Bizde de engelli bireylerle ilgili birçok yönden olumlu gelişmeler olsa da engelli aileleri, "Bizden sonra çocuğumuza kim bakar, ne olur bu çocuğun sonu?" endişesini yaşıyorlar.
Ebeveynler engelli çocuklarını, içten severlerse, kabullenirlerse, çocuklarının durumu ile ilgili bilgilenir ve araştırmaya devam ederlerse, erken teşhis ve erken eğitimin önemini kavrayıp bu doğrultuda hareket ederlerse, aslındaher engelli çocuk bir kazanımdır.
"Your Handicapped Child" (Engelli Çocuğunuz) kitabının Yazarı Valerie Sinason kitabındaengelli çocuğun kişiliğini, hissedebileceklerini en iyi şekildeanlatmış.Özellikle de engelli çocuk sahibi ailelere, çocuklarının ne hissettiklerini daha iyi anlamları konusunda tavsiye edebileceğim çok hoş bir kitap.