Çocuk Küfür Ediyorsa Ne Yapmalı?
En çok küfür edilen ülkelerden biri herhalde bizim ülkemizdir. Sokağa çıktığınız zaman etrafa kulak kabartırsanız bu tespiti siz de kolaylıkla yaparsınız. Ağzımızı küfürle açmak neredeyse refleks olmuş. Özellikle erkekler. Küfür bir jargon. Küfür etmeyen erkek olmaz. Kızınca basacak küfrü. Üstelik aileye olan düşkünlüğü ile bilinen, namus adına elini kana bulayan erkek küfürleri nedense hep kadınları hedef alır. Neyse bu ayrı bir yazının konusu. Şimdi ben çocuklarımızdan söz etmek istiyorum. Yarının anne ve babalarından.
Babasından, annesinden veya sokakta kızan birinden şiddetli bir küfür duyan çocuklar bunu akıllarında iyice tutarlar. Kendileri de benzer bir durumla karşılaşınca keyifle patlatırlar duydukları lafı. Büyükler kullandı ya. Kötü bir şey olsa hiç onlar yapar mı?
"Acı biber Sürerim" Demek Sorunu Çözmez
Üstelik babası durumdan memnun. “Bak kerataya, aferin oğlum” diyor. Erkek olmanın kurallarından biri sünnetse, diğeri de küfür. Çocuk gururlu. Fakat o da ne annenin kaşları çatık ve hemen olmasa da daha sonra işe karışıyor ve kendi karıştığı yetmiyormuş gibi biberi de karıştırıyor. “Acı biber sürerim” diyor. Siz kendinizi bu çocuğun yerine koyar mısınız? Ne zor bir durum. Ama kafası allak bullak olmuş olan küçüğümüz yılmıyor. Bir gece eve gelen büyükbabasına veya dedesine yarım yamalak öğrendiği küfrü tekrarlıyor. Eğer çocuk erkekse, genellikle kızılmayıp gülünüyor ve tekrarı isteniyor. Yok eğer kızsa kızılıyor. Çocuk küfrü öğrendi.
Genelde Söyledikleri Sözlerin Anlamını Bilmezler Ama Söylerler
Çocuklarımız konuşmaya başladıkları zaman papağan gibi bizim söylediklerimizi tekrar ederler. Tekrar ede-ede öğrenirler. Eğer bizim dilimiz iyiyse çocuklarımızın da dili gelişir. Bizim kelime haznemiz ne kadar çoksa onların da o kadar çok olur. Fakat evimizde ne kadar dikkat edersek edelim, yuva ve sokak var. Arkadaşlarından veya bir başkasından anlamını hiç bilmediği kötü sözleri öğrenir ve evde de tekrar ederler. Bu bir sınavdır. Bakalım evdeki reaksiyon ne olacaktır. Aslında genellikle söyledikleri sözlerin anlamını bilmezler ama kötü olduklarını bir şekilde bilirler. Zira bu söz onlara ya öfke ile ya da gizlice kıkırdanarak söylenmiştir.
Ne yapmalıyız?
Biberden uzak durmalıyız. Bunun çare olmadığını bilmeliyiz.
Ne yapmalıyız?
Kötü söz söylediği zaman gülmemeli ve onu yüreklendirmemeliyiz. Gülmemiz onun çok hoşuna gidecek ve iyi bir iş yaptığını düşünecektir. Bizi mutlu etmek için gene küfür etmesine yol açmamalıyız.
Ne yapmalıyız?
Onlara tekerlemeler ezberletmeliyiz. Söylemesi değişik ama kulağa da hoş gelen sözlerdir tekerlemeler. “Hokus pokus” veya ”Anya manya kumpanya” sözlerini tekrarlatabiliriz.
Ne yapmalıyız?
Kızdığı zaman hislerini anlatacak kelimeleri öğretmeliyiz. “Kızdım” “Öfkelendim” “Sinirlendim” gibi… Kendilerini ifade edemedikleri zaman kötü sözler kullanırlar.
Ne yapmalıyız?
Kullandığı kötü kelimelerin anlamlarını sormalıyız. Onlara bu kelimeleri sinirlenmeden açıklamalıyız. Anlamsız ve manasız kelimeler olduklarını anlatmalıyız. Bu kelimeli çok isterse odasında tekrar edebileceğini ama başkalarının yanında kullanmaması gerektiğini anlatmalıyız.
Bütün söylenenleri yaptınız ama hala kötü sözler kullanmaya devam ediyor olabilir.
O zaman da bu kelimeleri kullandığı zaman onu bir süre odasına göndererek düşünmesini sağlayabilirsiniz. Biber sürmek yerine sevdiği çizgi filmi izlemesine engel olabilirsiniz.
Küfür ederek istediklerini elde edememeli, tam tersine eldekileri de kaybetmeli.
Bu tür konuşmaların sizi rahatsız ettiğini kesin bir dille anlatmalı ve bu konuda taviz vermemelisiniz.
Son söz olarak da konuşmalarımıza dikkat etmeliyiz. Biz kötü söz kullanalım ama o kullanmasın olmaz. Eşitlik her yerde.