Geleceğin Temellerinin Atıldığı Dönem: Ergenlik
Ergenlik dönemi, gerçekten bir sorun mu? Ergenlik sorunu diye bir gerçek var mı? Psikolog Özgür Bolat, ergenlik döneminin anne babalar tarafından sorun olarak algılanmamasını; günümüzün ergenlik sorunları için ailelerin nelere dikkat etmesigerektiğini anlattı.
Gerçekten Bu Dönem Bir Sorun mu?
Çoğu aile, çocuğunun ergenlik döneminde olduğunu ve bundan dolayı sorun yaşadığını söylüyor.
Peki ‘Ergenlik sorunu’ diye bir şey gerçekten var mı?
İlk önce ergenlik döneminde yaşanan değişikliklere bakalım. Ünlü araştırmacı Daniel Siegel’e göre ergenlerde dört temel değişiklik oluyor.
Bu dönemde beynin dopamin salgısı artıyor. Bundan dolayı da ergenler, sürekli yenilik peşinden koşuyor. Yani; riskli, saldırgan ve dürtüsel davranışlarında artış oluyor.
Ergenlikte Duygusallık Ağır Basıyor
Beynin duyguları yöneten kısmı daha aktif hale geliyor; çünkü beynin ön kısmı, duygu bölümünü yönetecek fiberleri gönderemiyor. Bu sebeple olaylar, ergenlerde yetişkinlere göre daha duygusal tepkiler yaratıyor.
Ergenlik Döneminde Yaratıcılık Artıyor
Ergenlik döneminde beyinde hem ‘budama’ yaşanıyor hem de ‘myelin katılaşması’ oluyor. Yani beyin, farklı bölgeler arasındaki entegrasyonunu arttırıyor. Ama bu entegrasyon süreci öncesi beyin, farklı fikirler arasında daha çok bağlantı kurabiliyor. Yani ergen, daha yaratıcı oluyor.
Ergenlik Dönemindeki Değişiklikler Olumlu mu, Olumsuz mudur?
En önemli değişiklik de yaşıtlarla ilişki kurma ihtiyacının artması. Bunun da sebebi dopamin. Araştırmalar gösteriyor ki yaşıtlardan alınan olumlu onay, dopamin salgılanmasına sebebiyet veriyor. Duruma göre değişir. Nasıl mı?
Ergenlerdeki bu değişimlerin bir amacı var. Türkiye İstatistik Kurumu’na göre günümüzde ortalama evlenme yaşı kadınlarda 24, erkeklerde 27.
Ama insanlık tarihine bakınca (100 bin yıl öncesi ve sonrası), evlenme yaşı kadınlarda regl dönemi sonrası, erkeklerde ortalama on altıydı. İnsanın fizyolojisi ve beden yapısı evlenme sürecini, yani ebeveynden ayrılmayı ve yeni eşe bağlanmayı kolaylaştırmak için, bu dönemde ilişki kabulünü artıracak mekanizmayı kurdu.
Aynı zamanda genç çiftler birbirine bağlansın diye duygusallığı arttırdı. Zaten bundan dolayı ilk aşklarımız lise çağında değil midir? Yeni evlenen gençler kendine bakabilsen diye; saldırganlığı, risk almayı, ve yaratıcılığı arttırdı. Yani tüm bu değişiklikler hayatta kalmak için gerekli, hatta olmazsa olmazlardı.
Ergenlik Sürecine Dair Günümüzün Soru Ne?
Bu değişiklikler geçmişte avantaj sağlarken, günümüzde sorun olmaya başladı.
Çünkü ergenler yeni bir yaşam kuramıyor, yaratıcı olmalarına izin verilmiyor, sınıflarda tutuluyor, yeni kimlik oluşturamıyor ve ailelerin taleplerine uymak zorunda kalıyor.
Kısacası, ergenlik geçmişte sorun değilken, günümüzde sorun olmaya başladı.
Peki öyleyse, günümüzde neden bazı ergenler bu sorunları yaşamıyor?
Ergenlik Sürecinde Aile-Çocuk İlişkisi Sağlıklı Olmalı
Yukarıda söylediğim gibi ergenlik dönemindeki değişikliklerin özünde duygu yoğunlaşması, onay ihtiyacı ve dürtüsellik yatıyor.
Çocuk küçük yaşta duygularını yönetmeyi öğrendiyse, duygu patlamasının olduğu bu dönemi kolayca yönetebiliyor. Böylece ergenlik dönemi, sorun olmaktan çıkıyor. Tam tersi, avantaj oluyor.
Ama çocuğun çocukluk dönemi sıkıntılı geçtiyse ve duygularını yönetmeyi öğrenmediyse, ergenlik dönemini de yönetemiyor ve ergenlik büyük sorun oluyor. Peki, bu durumda ne yapmalısınız?
Çocuğunuzla Gerçek İlişki Kurun, İlgileniyormuş Gibi Olmaz!
Çocuğunuzun ileride ergenlik sorununu yaşamaması için, ona şimdiden sevgiyle yaklaşmalı, ‘gerçek ilişki’ kurmalı, onu dinlemeli ve anlamalı, duygularını ifade etmesine izin vermelisiniz.
Çocuğunuz ergense ve sorun yaşıyorsanız, asla ama asla onla güç savaşına girmeden, kendini ifade etmesine ve yeni kimlik oluşturmasına yardımcı olmalısınız. Kendisini bulabileceği yeni etkinlikler ve alanlar yaratmalısınız.
(Bu arada unutulmamalıdır ki bazı çocuklar, -kaçıngan bağlananlar- korkularından ve baskılardan dolayı ergenlik dönemindeki duygu yoğunluğunu dışa vurmaz. Aile de çocuk sorun yaşamıyor zanneder. Çocuk sakin olsa da, bu yanılgıya düşmeden onlarla güvene dayalı bir ilişki kurulmalı.)
Ergenlik Dönemini Güzel Bir Dönem Olarak Görün
Kısacası her birey, ergenlik dönemini yaşar. Bu da kendisi için gereklidir.
Ama ailesiyle güçlü ilişki kuran çocuklar; bu dönemi iyi yönetir. Çocukluğu sorunlu olanlar ise yönetemez.
Ergenliği atlatılması gereken bir dönem olarak değil de, geleceğin temellerinin atıldığı bir dönem olarak görüp, çocuğunuzla sağlam ilişki kurarsanız, bu dönemi birbiriniz için avantaja dönüştürebilirsiniz. Böylelikle herkes mutlu olacaktır.