Sorunları Kavga Ederek Çözemezsiniz
Birçok makalede okuduğumuz, birçok uzmandan duyduğumuz ama yine de günlük dilimize oturtmakta zorlandığımız bir iletişim dilidir “BEN” dili. Bu dil eşimizle, ebeveynlerimiz, çocuklarımız hatta arkadaşlarımızla olan iletişimimizde kilit bir noktadır. Doğru iletişim her zaman uzlaşmayı ve sorunları kavga etmeden çözmeyi getirir.
Konuşmalar Ne Zaman Kavgaya Dönüşür?
Eşinizle kavga ettiğiniz zamanları bir hatırlayın. Evet, ortada bir sorun vardı, konuşmaya başladınız. Önce sakin sakin konuşuyordunuz, ama sonra karşılıklı atışmaya başladınız, eşiniz de siz de sinirlendiniz ve konuşmanız birden bire kavgaya döndü öyle değil mi?
Karşınızdakini Çileden Çıkaran Sorun "Suçlama" Durumu
Hangi noktada sinirlendiğinizi ya da siz konuşurken hangi noktada eşinizin birden bire sinirlenip bağırmaya başladığını hatırlıyor musunuz? Eşiniz ya da siz, bir noktadan sonra savunmaya geçtiğiniz için tartışma alevlenmiş olabilir mi? Peki savunma hangi durumda yapılır? Suçlanma durumunda.
Ben Yerine "Sen" Dilini Kullandığımızda Tartışmalar Büyür
İletişimimizde “ben” yerine “sen” dilini kullandığımızda, dinleyen taraf suçlandığını hisseder ve çoğu zaman da bu his geçek kaynaklara dayanır. Gerçekten de “sen” dilini kullandığımız cümleler yargılama içerir. Yargılandığını hisseden taraf ise önce savunmaya sonra karşı suçlamaya ve yargılamaya geçer. Dolayısıyla konuşma kavgaya döner. Ortada yargı cümleleri uçuşur, her iki taraf da ya sesini yükseltir ya da biri gerilime dayanamaz ve tartışma ortamından uzaklaşır. Her iki halde de konuşma yarım kalır, sorun çözülemediği gibi üstüne bir de bu kavganın anlaşmazlığı biner. Sorunun duygusal ağırlığı artar, eşler kendini daha da umutsuz hisseder. Artık konuşamadıkları, her seferinde kavga ettikleri, sevginin ve saygının kalmadığı gibi yanıltıcı hislerle sorunu çözebileceklerine inançları iyiden iyiye kaybedeler.
Bu noktada bir uzman yardımı da almadıkları takdirde ya ilişki ayrılıkla sonuçlanır ya da sorunların bir dahaki sorun ve kavgada tekrar gündeme gelecek şekilde üstü kapanır. Yaşadıkları bir sonraki sorunda, önceden çözemedikleri sorunlar da tekrar gündeme gelince çözüme ulaşmak iyice imkânsızlaşır.
Oysa, doğru iletişim kuran, “ben” dilini kullanarak sorunlarını konuşabilen çiftler sorunların üstesinden çok daha kolay gelir. Çünkü yargılama ve suçlamada bulunmadan konuşmayı başarabilirler ve dolayısıyla kavga etmeden, birbirlerini anlama üzerine kurulu tartışmalar yaşarlar. Dolayısıyla tartışmalar aralarındaki sevgi ve saygıyı örselemez ve kavganın yaratacağı duygusal travmaları yaşamazlar.
“Ben” dilini kullanmak, karşımızdakini suçlamadan, bizi rahatsız eden davranışın değişmesini, bu davranış karşısında bizim ne hissettiğimizi ifade ederek talep etmek demektir. Suçlamak yerine, alındığımızı, kırıldığımızı ifade ettiğimiz zaman, karşımızdakini incitmeden hislerimizi ortaya koymuş oluruz. Hem ne hissettiğimizi ifade edebildiğimiz için rahatlarız hem de eşimize farkında olmadığı bir şeyi açıklamış oluruz.
“Ben” dilini, benimsediğimiz ve genel iletişim şekline getirdiğimiz zaman tüm çevremizle ilişkilerimizin geliştiğini ve hayatımızdaki tartışmaların ve gerginliklerin azaldığını göreceksiniz.
Hiçbir Kavga Çözüm Getirmez
Yine de sorunun kronikleşmesinden veya biz suçlayıcı olmaksak da eşimizin “sen” dilini kullanmasından veya birikimden dolayı, tartışmanızın kavgaya dönüşeceğini hissediyorsanız, konuşmaya nokta koymanın zamanı gelmiş demektir. Çünkü hiçbir kavga çözüm getirmez aksine sorunu büyütür. Kavga esnasında kimse kimseyi dinlemez sadece kendi sesini duyurmaya ve kendi içini dökmeye çalışır. Tartışmalar faydalıdır ancak kavgalar travma yaratır.
Zamanlama ve Ruh Hali Önemli
Aktarmak ve ifade etmek istediğiniz duygularınız için, hem zamanlama hem ruh hali açısından sakinliğinizi koruyabileceğiniz zamanları seçin. Uykusuzken, açken, aklı veya ilgisi başka yerdeyken yapılan tartışmaların kavgaya dönmesi çok olasıdır.
Zamanlamaya dikkat!
Sevgiler,