HASTALIKLAR

Küçük Takıntılar Ne Zaman Büyür?

Hepimiz Aileyiz Kurumsal Icon hepimizaileyiz.com.tr
Yayın : 28.11.2012

Küçük Takıntılar Ne Zaman Büyür

Hepimizin titizlik, simetriye önem verme, kapıyı-pencereyi kontrol etme gibi küçük takıntıları olabilir. Ancak bu takıntılar kişinin yaşamla ve çevresiyle ilişkisini bozmaya başlamışsa, bunun psikiyatrideki adıyla Obsesif -Kompulsif Bozukluk - OKB (Saplantı-Zorlantı Hastalığı) olabileceği üzerinde düşünülmeli.

Düşünceleriniz Ne Zaman Takıntıya Dönüşmeye Başlar?

Saplantılar ya da takıntılar ve buna eşlik eden zorlantıların incelenmesi insanlık tarihi kadar eski. Shakespeare’in Macbeth’inde Obsesif Kompülsif Nevroz’un klasik bir örneğini görüyoruz. Lady Macbeth’in ince manevraları ve etkilemesi ile kocası Macbeth, Kral Duncan’ı katleder. Bundan sonra Lady Macbeth’de el yıkama hastalığı başlar… “Ve Arabistan’ın bütün kokulu sabunları getirilse bu elin kirleri temizlenemez” der ve sürekli ellerini yıkar. "Saplantı veya takıntı, irade dışı, bireyi tedirgin eden, benliğe yabancı (ego-dystonic), bilinçli çaba ile kovulamayan, ortadan kaldırılamayan, düşünmeden edilemeyen ve inatçı biçimde tekrarlayan düşüncelerdir."

Takıntı Nedir?

Psikiyatri Uzmanı Dr. Bekir Tasalı saplantının tanımını böyle yapıyor. Saplantı-Zorlantı hastalığında kişi, saplantılarının aklına gelmemesi için olağanüstü çaba sarf eder, fakat zorlandıkça istenmeyen düşünceler yine gelir ve bunu istenmeyen hareketler (kompülsiyonlar) takip eder.

En Sık 18-25 Yaş Aralığında Görülüyor

Saplantılı zorlantı bozukluğunun genellikle genç yaşta, 18 – 25 yaş aralığında görülmeye başlandığını söyleyen Psikiyatri Uzmanı Dr. Bekir Tasalı konuyla ilgili şu bilgileri veriyor: "Erkeklerde daha erken yaşlarda görülebildiğini biliyoruz. Bu tip reaksiyonların başlangıcında belirtiler hafif ve sinsi bir şekilde başlar. Bireyin bizzat kendisi, kendisine hastalık kelimesini yakıştıramaz. Hastalığını gizler. Kimseye belli etmez. Bir kısmı ise bunu bir yaşam felsefesi olarak kabullenirler. Diğer bir düşünce tarzı, onlara anormal gelebilir."

Küçük Takıntılar Ne Zaman Büyür

Kadınlarda Daha Sık Görülüyor

Son yıllarda gerek ABD gerekse İngiltere’de yapılan çalışmalar hastalığın yüzde 2 – 3 oranında görüldüğünü gösteriyor. Ülkemizde yapılan araştırmalarda ise, bu oranın yüzde 1 – 2 arasında değiştiği, kadınlarda erkeklere oranla 2 – 3 misli daha fazla görüldüğü tespit edilmiş. Psikiyatri Uzmanı Dr. Bekir Tasalı, bu tür hastalıklara yatkınlığı olan kişilerin, premorbid kişilik yapısına sahip olduklarını yani aşırı titiz, düzenli, mükemmeliyetçi, aşırı kontrollü ve kuralcı olduklarını söylüyor ve devam ediyor:

Kişi Saçma Olduğunu Bilse Bile Düşünmeden Edemez

"Saplantılar ve takıntılar giderek hastayı tedirgin eder, bunaltır. Bunaltıyı gidermek için hasta zorlantılara (kompülsiyonlara) başvurur. Bu husus bir döngü biçiminde sürer gider. Düşünce düzgün akışta ve bununla beraber uyumludur. Hasta bunların saçma olduğunu bilmesine rağmen düşünmeden edemez. Bazı grup hastalarda metafizik düşünce bozuklukları dahi görülebilir. Numara sayma, elin kirli olup olmaması, kapının kilitli olup olmaması, hava gazının açık olup olmaması ve benzeri takıntılar obsesif düşünce örnekleri olarak sıralanabilir."

Takıntıların Oluşmasına Neler Neden Oluyor?

Biyolojik etkenler: 20 yıl öncesine kadar ruhsal olarak kabul edilen bu bozukluğun, son yıllarda kalıtsal (tek yumurta ikizlerinde yüzde 60) olduğu gözlemlenmiştir. Yine yapılan çalışmalarda ve tedavi gözlemlerinde, antidepresan ilaçlardan SSRI’ların (seçici serotonin geri alım baskılayıcıları) hastalık tedavisindeki başarısı biyolojik mekanizmada serotoninin etkisinin önemli olduğunu göstermiştir. Son yıllarda Pozitron Emisyon Tomografisi (PET) ve SPECT ile yapılan görüntüleme araştırmalarında, OKB (Obsesif -Kompulsif Bozukluk) hastalarında beynin bir kısım bölgelerinde yüksek düzeyde anormal etkinlik gözlemlenmiştir...


Takıntıya Neden Olan Psikososyal Etkenler Nelerdir?

Titiz, özellikle çocukluk çağında aşırı kuralcı ve disiplinci eğitim veren düzenli, temizliğe fazla değer veren, zaman ve düzen kavramı daha güçlü gelişmiş toplumlarda bu reaksiyonun görülme sıklığı daha yüksektir. Toplumumuzda çok sık görülen, uğursuzluğa karşı birkaç kez tahtaya vurma gibi davranışlar aslında nevroz belirtisi olmasa bile bunlar inanılan bir kötülüğü, uğursuzluğu kovmak için yapılan ve büyüsel düşünceye dayalı zorlantılı davranış bozukluklarıdır.

Takıntı İnatçı Bir Hastalıktır

Takıntılı, zorlantılı hastalığın genellikle süregen ve inatçı bir rahatsızlık olduğunu söyleyen Psikiyatr Tasalı, "Başlangıçta hastalar saplantılarını gizlemeye çalışırlar. Bunları, kendileri de anlamsız ve gereksiz buldukları için, belli etmemeye, özellikle kompülsif tarafını gizlemeye çalışırlar. Kendi iradeleri ile bunun altından kalkacaklarını düşünürler. Belirtiler artıkça ve yayıldıkça, köşeye sıkıştıklarını anlayıp bunaltıya girerler.

Eskiden Takıntı Bozukluğuna İyileşmez Gözüyle Bakılırdı

Kompülsiyonlarla ne kadar sıkıntılarını hafifletmeye çalışsalar da, reaksiyon daha dramatikleşir. Bilahere, toplumsal defektler oluşur. Hasta sekonder anksiyete duyar" diyor. Eskiden bu takıntı bozukluğuna iyileşmez gözüyle bakıldığını söyleyen Psikiyatr Tasalı bugün, bilinçli ilaç kullanımı, ilaçla birlikte davranışsal kognitif yöntemleri, gevşeme egzersizlerinin hatta elektroşokun bu reaksiyonun tedavisinde çok önemli yararlar sağladığını vurguluyor.

Konular :