6 Soruda Skolyoz Nedir, Ne Değildir
Skolyoz omurganın yana doğru eğriliği anlamına geliyor. Skolyoz aslında bir hastalık değil, bir bulgu. Ve çeşitli hastalıklar skolyoza neden olabiliyor.
Skolyoz özellikle çocukların sadece duruşunu değil tüm yaşamını olumsuz etkileyebilen bir sağlık problemidir. İki omuz arasında fark olması veya omurga hattında eğriliğin olması skolyozun belirtileri arasında yer almaktadır.
Çocukların %3’ünde görülebilen skolyoz, vakit kaybedilmeden tedavi edilmelidir diyen Omurga Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Onur Yaman, çocuklarda skolyoz hakkında önemli bilgiler paylaştı.
"Skolyoz Farkındalık Ayı" nedeniyle, Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Alanay’a ise skolyoz hakkında merak edilenleri sorduk.
Skolyoz sıklıkla 12-16 yaşları arasında çocuklarda görülmektedir.
İçindekiler: 6 Soruda Skolyoz Nedir, Ne Değildir
Vücuda arkadan bakıldığında normal omurga düz bir görünümdedir. Kişinin gövdesine yandan baktığınızda ise omurgada normal bir takım eğrilikler görülür. Göğsün üst bölgesinde normal bir kamburluk veya kifoz varken boyun ve omurganın alt bölgesinde içe doğru bir eğrilik vardır.
Skolyozlu bir omurgaya arkadan bakıldığında ise yana doğru bir eğrilik görülüyor. Bu da kişiye yana doğru eğiliyormuş gibi bir görüntü veriyor. Bu durumun da kötü postür (duruş) ile karıştırılmaması gerekiyor. Skolyoz ile birlikte sık sık yan planda da değişiklikler görülebiliyor.
Skolyoz altta yatan asıl hastalığa bağlı olarak farklı şekillerde ve omurganın farklı bölgelerinde oluşabiliyor. Aynı hastalığa bağlı skolyozda bile eğrilikler kişiden kişiye değişiyor. Skolyoz her hastada kendine has bir şekilde görülüyor, buna göre tedaviden alınan sonuç değişebiliyor.
Skolyoz ‘tek eğrilik içeren’ ve ‘çift eğrilik içeren’ omurga görüntüsüyle kendini gösterebiliyor. Skolyozlu omurga aynı zamanda kendi etrafında da dönüyor. Bu dönme sonucu vücudun bir yarısı yukarı kalkarak bir hörgüç görüntüsü oluşturabiliyor.
2. Skolyoz Türleri ve Skolyoza Neden Olan Hastalıklar Nelerdir?
Skolyoza neden olan bir çok hastalık bulunuyor. Hastaların takipleri ve tedavileri de altta yatan hastalığa göre değişiyor. Skolyoz türleri ve skolyoza neden olan hastalıklar, görülme sıklığına bağlı olarak şöyle sıralanıyor:
İdiopatik skolyoz: En sık görülen skolyoz tipi. Sebebi bugüne kadar aydınlatılamadığı için "idiopatik" yani ‘sebebi bilinmeyen’ şeklinde adlandırılıyor.
Nöromusküler skolyoz: İkinci sıklıkta görülüyor, altta yatan bir sinir-kas hastalığı mevcut. Sinir hastalıkları beyin veya omurilikten kaynaklanabiliyor. Örneğin çocuk felci, serebral palsi, meningomyelosel, travmaya bağlı omurilik yaralanması ve felç olan çocuk hastalar. Kas hastalıkları, çocukluktan itibaren veya daha geç dönemde ortaya çıkabilen hastalıklar ( Örneğin, Duchenne hastalığı) da bu duruma örnektir.
Konjenital skolyoz: Çocuğun anne rahminde gelişimi sırasında ortaya çıkan omurga anomalilerine bağlı olarak ortaya çıkıyor. Doğuştan başladığı için genellikle ilerleyici özelliği var.
Nörofibromatozis: Kemik ve yumuşak dokuları tutan bu hastalığa sıklıkla skolyoz eşlik ediyor.
Bunlar dışında romatizmal hastalıklar, bağ dokusunu tutan hastalıklar, omurga kırıkları, omurga enfeksiyonları, metabolik hastalıklar ve sendromik genetik hastalıklar da skolyoza sebep olabiliyor. Bu hastalıklara sahip olan bireylerin skolyoz açısından sıkı takip altında olması gerekiyor.
3. Skolyozun Belirtileri Nelerdir?
- Bir omuz, diğerinden daha yüksekte olabiliyor.
- Bir skapula (kürek kemiği), diğerine göre daha yüksekte ya da daha belirgin olabiliyor.
- Kollar yanlara sarkıtıldığında, bir tarafta kolla gövde arasında daha fazla boşluk olabiliyor.
- Bir kalça, diğerine göre daha yüksek ya da daha belirgin görünebiliyor.
- Kafanın izdüşümü leğen kemiklerinin ortasına denk gelmeyebiliyor.
- Hastaya arkadan bakıldığında ve omurgası yere paralel hale gelene kadar öne eğilmesi istendiğinde, sırtının bir tarafı diğerine göre daha yüksek görünebiliyor.( Hörgüç gibi görünüyor.)
Çocuklarda Skolyoz Belirtileri Neler?
4. Çocuğunuzda Skolyoz Olduğu Nasıl Anlaşılır?
Skolyoz sıklıkla 12-16 yaşları arasında çocuklarda görülmektedir. Özellikle çocukların sırtına bakıldığında omuzları arasında bir farklılık varsa, sırtlarının orta hattında yani omurgalarında bir eğrilik fark ediliyorsa, kemer taktıklarında kemerin yukarıda ya da aşağıda olduklarından şüpheleniyorlarsa, onları hafifçe belinden aşağı doğru büktüklerinde sırtta hafif bir kabarıklık varsa skolyozdan şüphelenilmelidir.
5. Skolyoz Neden Kaynaklanıyor?
Yapılan tüm çalışmalara rağmen en sık görülen idiopatik (sebebi bilinmeyen) skolyoza neyin neden olduğu ortaya konamamış durumda. Skolyozun genetik kaynaklı olabileceğini gösteren bazı kanıtlar bulunuyor. Ancak tam bir genetik geçiş şekli tanımlanabilmiş değil.
Genetik faktörler dışında, büyüme gibi çevresel faktörlerin de skolyoz gelişiminde etkili olabileceği düşünülüyor. Kötü duruş alışkanlığının, ağır çanta taşımanın ya da çantayı tek omuzda taşımanın skolyoz oluşturduğuna dair ise hiçbir kanıt bulunmuyor.
Jimnastik gibi bazı spor dallarının skolyoz gelişme riskini arttırdığına dair bazı bulgular olmasına rağmen bunun aksini iddia eden bilimsel yayınlar daha fazla. Yani, herhangi bir spor dalının skolyoza neden olduğunu gösterir kuvvetli kanıta dayalı bir bilgi yok.
Çocuklarda Skolyoz Egzersizleri Çok Önemli
Çekilecek olan basit bir skolyoz grafisi yani her iki omuzu ve omurgayı bize gösteren kalçaların da içine dahil eden filmde, bir eğrilik olup olmadığı tespit edilebilmektedir. Eğer eğriliğin derecesi 10 derecenin üzerinde ise skolyoz var demektir.
Çocuklardaki skolyozda önemli olan skolyozun derecesidir. 10 derece ile 25 derece arasındaki eğrilikler ilk başta takip edilmektedir. Sırt çantası taşımamaları, sırt ve bel kaslarını kuvvetlendirecek egzersizler yapmaları ve bir uzman yani fizik tedavi, fizyoterapist veya eğitimci eşliğinde skolyoz egzersizleri yapılması önerilmektedir.
Skolyoz derecesi 10-25 derece arasında bulunan çocuklar 6 ayda bir tekrar çağırılıp kontrol filmleri çektirmesi istenmektedir. Bu film ile eğriliğin ne kadar ilerlediği takip edilmektedir.
Çocuklardaki Skolyozda Önemli Olan Skolyozun Derecesidir
6. Skolyozun Tedavisinde Hangi Yöntemler Kullanılıyor?
Skolyoz tedavisinde gözlem-egzersiz, korse uygulaması ve cerrahi müdahale olmak üzere başlıca üç yöntem bulunuyor. Bu yöntemleri şöyle anlatmamız mümkündür:
GÖZLEM-EGZERSİZ: Hafif eğriliklerde hastanın düzenli muayeneler yapılarak gözlemlenmesi, bu arada egzersiz (Schroth yöntemi vb.) ve spor programlarına alınması uygun olabiliyor.
Skolyoz Tedavisinde Korsenin Rolü Önemli
KORSE TEDAVİSİ: İskeleti tamamlanmamış hastalarda orta şiddetli veya artmakta olan skolyoz için korse (ortez) tedavisi önerilebiliyor. Korseler, aktif iskelet büyümesi sırasında eğriliğin artmasını engellemek için karşı destek olarak görev yapıyor.
Korseler omurgayı tamamen düzeltemiyor ve hastaların tahmini olarak en azından yarısında eğriliğin artmasına engel olamıyor. Korseden beklenen en iyi başarı, eğriliğin tespit edildiği derecede kalıp daha fazla ilerlemesinin ve cerrahi sınıra erişmesinin engellenmesi.
Skolyoz tedavisinde bir alternatif de korselerdir. 20 derecenin üzerindeki eğriliklerde korse önerilmektedir. Ancak her hastada şart olmamaktadır.
Çocuğun olgunluk dönemine göre korse takılabilmektedir. 23 saatlik dilimde bu korse ile dolaşması ve günlük hayatına devam etmesi gerekmektedir. Kalan 20 saat boşlukta dinlenen çocuk, daha sonra 23 saatlik korseli rutine dönmektedir.
Korse tedavisinin başarılı olabilmesi için şunları gerekiyor:
- Hasta hala büyürken konulan erken teşhis (Kız çocuklarında adet görmeden önce tespit edilen eğrilikler.)
- Hafif ve orta dereceli skolyoz (20 ila 40 derece arası eğrilikler).
- Ortopedik cerrah tarafından düzenli muayene.
- Hastaya uygun yapılmış bir korse.
- Uyumlu bir hasta ve destekleyici bir aile.
- Egzersiz, dans eğitimi ve atletizmi içeren normal aktivitelere devam edilmesi ve doktor gözetiminde olmak şartıyla bu aktiviteler sırasında korseye ara verilmesi.
- Korsenin günde en az 20-23 saat kullanılması.
CERRAHİ YÖNTEM: Büyüme çağındaki bir kişi, gittikçe artan bir omurga deformitesine sahipse bu deformiteyi düzeltmek ve daha da artmasını engellemek için cerrahi tedavi gerekli. Büyümekte olan çocuklarda cerrahi tedavi gerektirecek eğriliklerin şiddeti 40 derece ve üzeri olarak belirtiliyor.
- 45-50 derecelik eğrilikler cerrahi önerilebiliyor
Derecesi 45 ya da 50 derecenin üzerine çıktığı zaman bu çocuklara cerrahi önerilebilmektedir. 50 derecenin üzerindeki gelişme çağındaki çocuğun gelişimi tamamlanıncaya kadar eğrilik devam edecektir. Bu nedenle cerrahi önerilebilmektedir.
Cerrahiye çocuğun eğriliğinin tipine göre karar verilmektedir. Hem eğriliği düzeltmek hem de çocuğu mümkün olduğu kadar hareketli bırakmak cerrahi sürecinde doktorun önem verdiği bir süreçtir. Çekilen röntgen filmleriyle birlikte gerekli bölümler işin içine katılarak omurgaya vidalar yerleştirilmektedir.
Nöromonitörizasyon ve navigasyon sistemleriyle bu ameliyatlar daha kolay bir şekilde gerçekleşmektedir. Bu uygulamalar ameliyatta doktora yer göstererek omurgada kolaylıkla işlem yapmasını sağlamaktadır.
Ameliyat sonrası çocukların 4-5 gün hastanede yatış süreci olmaktadır. 10 gün sonra kontrole gelen çocukların üç hafta istirahat etmesi gerekmektedir. Eğer ergenlik çağında bir çocuk ise ameliyat sonrası kasların geliştirilmesi için fizyoterapi uygulanmaktadır. Çocuk skolyoz ameliyatından sonra yaşıtları gibi sağlıklı bir şekilde büyüyebilmektedir.
Büyümesini tamamlamış kişilerde ise cerrahi kararı torasik (sırt bölgesi) eğrilikler için 45-50 derece üzeri ve lomber (bel bölgesi) eğrilikler için 40 derece üzerinde veriliyor. Ancak, eğrilik şiddeti dışında ameliyat kararını etkiyebilecek birçok faktör olabiliyor:
- Etkilenen bölgenin omurganın neresi olduğu.
- Skolyozun derecesi.
- Artmış veya azalmış kifozun varlığı.
- Ağrı (adölesanlarda nadir, erişkinlerde daha sık).
- Kalan büyüme potansiyeli.
- Hastanın dengesi.
- Kişisel faktörler.
- Cerrahi Türleri Nelerdir?
Büyümesini tamamlamak üzere olan veya tamamlamış çocuklarda en sık yapılan cerrahi işlem enstrümentasyon, düzeltme ve kemik greftiyle yapılan posterior füzyondur. “Enstrümentasyon” sözcüğü düzeltilmiş omurgayı füzyon kaynayana kadar mümkün olduğunca normal bir dizilimde tutmak üzere kullanılan metal çubuklar, çengeller, teller ve vidalar için kullanılıyor.
Halen büyüyen (genellikle 10 yaş altı) çocuklarda ise füzyon işlemi boy büyümesi, akciğer gelişimi ve omur gelişimini ciddi etkileyebileceği için füzyon işleminden mümkün olduğunca kaçınılıyor. Küçük çocuklarda füzyonsuz alternatifler (büyüyen çubuklar gibi) tercih ediliyor.
Cerrahinin amacı güvenli olarak mümkün olabilen en fazla düzeltme yapılarak omurgayı bu şekilde dondurmak. Her cerrahinin beraberinde getirdiği riskler bulunuyor. Bu konuları ortopedik cerrah ile konuşmak gerekiyor.
SIKÇA SORULAN SORULAR
- Çocuğumda skolyoz varsa ne kadar endişelenmeliyim?
Skolyoz genellikle ciddi olmamakla birlikte ender durumlarda mühim bir sorun olabilir. Ergenlerin yaklaşık %3'ünü etkileyen bu hastalık, "C" veya "S" şeklinde olan ve röntgende bakıldığında 10 derece veya daha büyük olan anormal bir eğri içerir.
1.000 vakadan yalnızca 1'i tedavi gerektirse ve pek çok insan bu hastalığa sahip olduğunu bile bilmeden yaşamlarını sürdürse de, bazı vakalar çocuk büyüdükçe ilerleme gösterebilir.
Şiddetli bir eğrilik sakatlığa neden olabilir ve nadir durumlarda göğüs içindeki boşluğu azaltarak akciğerlerin düzgün çalışmasını zorlaştırabilir. Hafif skolyozlu çocuklar bile yakından izlenmelidir. İyi haber şu ki, çoğu zaman gerçek sorunlara yol açmadan bu sorun durdurulabiliyor.
- Çocuğumda başka hangi belirtiler skolyozun göstergesi olabilir?
Bunun birkaç belirtisi var. Özellikle simetri eksikliği önemli bir sorundur. Örneğin bir omuz diğerinden daha yüksek olabilir veya göğüs kafesinin veya kalçanın bir tarafı daha fazla dışarı çıkabilir. Düzensiz bir göğüs de skolyozun göstergesi olabilir.
#skolyoz #skolyoz belirtileri #skolyoz tedavisi #çocuklarda skolyoz