Aşırı Stres Sınavda Bildiklerinizi Unutturur
Üniversite çağındaki gençlerin kaderlerini belirleyecek olan sınavlara günler kala heyecan ve kaygı düzeyi de hem aileler hem de öğrenciler için en üst seviyelere çıkmış durumda. Ancak sınav kaygısı başarıyı düşüren en önemli etken olarak gösteriliyor. Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Uz. Dr. Leyla Alkaş, sınav kaygısı ile baş etmenin yolları hakkında bilgi verdi.
Bu Davranış Modellerinden Kaçının
•Sınavın ölüm kalım meselesi, ciddi bir varoluş meselesi olarak görülmesi,
•Ailenin ve çevrenin beklentisinin çok yüksek olması,
•Sınav kazanılamadığı takdirde alay edilme, mahcubiyet, dışlanma riski söz konusu olması,
• Ailede ve kişinin kendisinde panik atak veya çeşitli, korkular, evhamlılık öyküsü bulunması,
• “Sen akıllısın, çalışkansın, sana güveniyorum.” sözü altında ezilinmesi (Okul ve dersanede derece yapan başarılı öğrencilik geçmişi olanlarda sıklıkla görülebilmektedir)
•“Senin bir yer kazanacağın yok, herkes senden daha iyi” denilmesi,
•Daha önce sınava girip, bu sınavın son hakkı olduğunun ifade edilmesi gibi durumlarda sınav kaygısı artmaktadır.
Heyecan Karın Ağrısı, Terleme ve Bayılmaya Neden Olabilir
Kaygının en sık dışa vuran belirtileri, kalbin hızlı çarpması, midenin kasılması, ellerde titreme, soğuma, terleme, nefes yetersizliği, karın ağrısı, sık idrara gitme, bulantı, bayılacakmış gibi hissetme, ayaklarının bağının çözülmesi, ağlama hissi, panikleme, yerinde duramama, bir ses çıkarma, tırnak yeme ve sallanmadır.
Kendinizi Olumsuz Düşünceler İçine Hapsetmeyin
Duygusal olarak bazen hiç bir korku hissetmeyip, "Sanki sınava girmeyeceğim, aklımda hiçbir şey yok bütün bilgilerimi unuttum, tüm yıl ne çalıştım ki, yapamayacağım, kesin bir aksilik olacak, diğerleri daha bilgili duruyor, sorular çok zor olacak, rezil olacağım, şu an bir an önce geçsin, keşke buradan kaçabilsem..." gibi düşünceler aklı kurcalayabilir.
“Bu Sınav Hayatımın Amacı Değil”
Mantıklı ve akılcı olumlu düşünmeye çalışılmalıdır. Sınırları yönünden kişi kendini tanımalıdır.
Düşünce olarak kendine güvenmeyi, neleri bilip neleri bilmediğine hakim olan bir genç; "Elinden geleni yapacağım, tabii ki kazanmak istiyorum, bu sınav bir fırsat ama hayatımın amacı değil, sadece ona ulaşmak için bir araç. Bu sınav sadece akademik bilgimi ölçüyor, yeteneklerimi, kişiliğimi, tutkularımı ve becerilerimi değerlendirmiyor. Bu yıl istediğim sonucu alamazsam seneye tekrar hazırlanabilirim" şeklinde düşünmelidir.
Sınav Öncesi Gevşeme Egzersizleri Yapın
Sadece okunarak uygulanan egzersizleri gençler genelde doğru şekilde ve sınavdan önce uygulamıyor. Tersine medyada okudukları teknikleri yarım yamalak uygulayıp, “Zaten işe yaramadı” diyebiliyorlar. Gevşemeyi mümkünse sınavdan çok daha önce öğrenip, deneme sınavlarında, gece yatarken uygularsa, sınav öncesi uygulayacak kadar sakin ve doğal olabilir.
Gevşeme ve Nefes Ayarlama Çalışması Yapın
Bu yangın sırasında izlenmesi gereken yola, yapılacaklara yangın çıktıktan sonra bakmaya benzer. Ama genel prensip, doğru nefes alıp, nefesi tutarak oksijen-karbondioksit oranını kontrol etmek, kasları gevşetmek, nefesi ve kalbi yavaşlatarak alarm durumunu düzeltmeyi hedefler. Gevşeme ve nefes ayarlama çalışmasına paralel olumlu düşüncelerle ilgili bilişsel şartlanmalar, düşünce şemaları da doğru bir şekilde düzenlenir.
Sınav Günü, Sevdiğiniz Giysileri Giyip Beğendiğiniz Müzikleri Dinleyin
Her gencin kendini rahatlatan ve güvenini artıran bir imgesi, yaptığı şey vardır. Yüzlerini yıkarken, sevdiği giysileri giyinirken sakin olmalı, kendini rahatlatan düşünce, resim, müzik, bir anı o genç için bu imaj neyse ona odaklanmalı ve olumlu düşünmeye çalışmalıdır. Tersine kendini geren şeylerden uzaklaşmalıdır.
Panik halde son bir konuya, özetlere bakmak bazılarını kötü etkilerken, bazılarını da rahatlamakta, yedek bir güç gibi özetlerini yolda yanında tutmayı sevmektedir. O nedenle kendi tarz ve düşünce şemalarınızı tanımak, kendinizi rahatlatan şeyleri bulmak için, deneme sınavlarını yapmak, gerçek sınav olacakmış gibi imajine etmek gerekir.
Sıkı Bir Aile Kahvaltısı Hazırlayıp Sınava Kadar Çocuğunuza Eşlik Edin
Kaygı bulaşıcıdır, ailenin kendini gevşetmesi gerekir. Gencin sık sık kendini dinlemesine sebep olacak şekilde; “İyi misin, şunu ister misin, seni seviyoruz, sana güveniyoruz, heyecanlanma, korkma, kazanmazsan da bir şey olmaz, kazanırsan sana şunu alacağım” gibi aşırı gerecek konuşmalardan kaçınmalıdır. Sakin, doğal, her sabahkine yakın bir sohbet ve kahvaltı yapmak, mümkünse sınava kadar gence eşlik etmek, trafik veya yetişememeyle ilgili panik yapmamak gerekir. Bu arada gence elinden geleni yaptığı, deneme sınavı veya bir başka sınavdan farklı olmadığını hissettirmek gerekir. Aileler sınava ne kadar çok özellik ve önem yüklerlerse çocuğun kaygısı da o kadar çok olacaktır.
Kaygılanmak Güçsüzlük Anlamına Gelmemeli
Yine de kaygı hastalık boyutuna yaklaşıyorsa bir çocuk ve ergen psikiyatristinden, bu konuda çalışan bir psikologdan, pedagog veya öğretmenden yardım alınması gerekir. Bu çocuğunuzun kendine güvenini olumsuz etkilemez, çünkü kaygılanmak güçsüzlük değildir.
Uzman Yardımı Almaktan Kaçınmayın
Kaygı ve anksiyete bozukluklarında davranışçı terapiler yanında çeşitli ilaçlar kullanılır. Bu ilaçlar kaygının sebep olduğu çalışamama, dikkatsizlik ve konsantrasyon sorunlarına iyi gelir.
Çalışma ve Sınav Süreci Planlanmalı
Pozitif düşünme, sakin ve işlevsel bir çalışma düzeni oluşturmaya yardımcı olur. Fakat sadece sınav günü alınacak ilaçlar, düşük bir olasılık da olsa yan etki yapabilir veya bünyesine uygun doz ayarı yapılamaz olduklarından tercih edilmemelidir. Birine iyi gelen bir ilaç diğeri için sakıncalı olabilir. İlaçlar aylar öncesi başlanmalıdır. Deneme sınavlarına girerken de işlevselliği değerlendirilmeli, dozu ayarlanmalıdır. Uyku yorgunluk gibi olumsuz etkiler ortadan kalkacak şekilde, enerjik, rahat ve dikkatli bir çalışma ve sınav süreci planlanmalıdır.