Sevgiyi Öğrenebilmek
Sevgiyle ilgilenme işi, büyük oranda ozanlara, şairlere, filozoflara ve kutsilere bırakılmıştır. Bilim adamlarının sevgi konusundan uzak durmaya çalıştıkları görülmektedir. Ruh bilim ve toplum bilim kitaplarında hiçbir şekilde sevgi konusuna değinilmemiş olması üzüntü vericidir.
Sosyolog Rtirim Sorokin, 'Sevginin Yollan ve Gücü* adlı eserinde, bilim adamlarının uzun zamandan beri neden sevgiyi tartışmaktan kaçındıklarını şöyle açıklamaktadır: "Beş duyusuyla algılama yapan akılları; sevginin gücüne inanmamakta ısrar ederler Sevginin insan davranışlarını ve kişiliğini etkileyen olumlu gücünü; biyolojik, toplumsal, aklî ve ahlâkî evrimdeki etkisini; toplum ve kültürle ilgili kurumların oluşması üzerindeki etkilerini kanıtlamaya çalışan kuramların karşısında olmaya eğilimliyizdir. Beş duyuyla algılama yapılan bir çevrede, bütün bunlara, 'inançlına ve bilimsel olmayan, ön yargılı ve boş kuramlardır' deriz.
Sevgiyi tartışırken şu önerileri göz önünde bulundurmak gerekir:
• Kişi sahip olmadığı bir şeyi veremez. Sevgi vermek için ona sahip olmalısınız.
• Kişi alamadığı şeyi öğretemez. Sevgiyi öğretmeniz ve onu anlamış olmanız gerekir.
• Kişi incelemediği şeyi bilemez. Sevgiyi incelemeniz için sevgi içinde yaşamalısınız.
• Kişi tanımadığı şeyi değerlendiremez. Sevgiyi tanımanız için onunla alakadar olmalısınız.
• Kişi güvenmek istediği şeyden kuşkulanmaz. Sevgiye güvenmek için ona inanmış olmanız gerekir.
• Kişi kabul etmediği şeyi benimseyemez. Sevgiyi benimsemek için sevgiye karşı duyarlı olmalısınız.
• Kişi kendini adamadığı şey için yaşamaz. Kendinizi sevgiye adamak için her zaman sevgi içinde yaşamış ve gelişmiş olmanız gerekir.
İnsan her zaman sevmeye ve sevilmeye muhtaçtır. Mutlu bir evlilik ve dolayısıyla mutlu bir yaşamın temelinde sevgi vardır.
Psikolog Dr. Davut İbrahimoğlu