“Kapalı Kutu” Erkek Evlilik İçin Doğru Partner mi?
Cinsel Sağlık Terapisti Dr. Helen Singer Kaplan’a “Evliliği yürütmenin en iyi yolu nedir?” diye sorulduğunda net bir şekilde şu cevabı veriyor: Doğru partneri seçmek! Yanlış partnerle ne kadar uğraşırsanız uğraşın evlilik başarılı olmayacaktır... Birçok insan, kendilerinin ve partnerlerinin ihtiyaçlarını anlamadan evleniyor.”
“Erkekler Neden Açılamaz?” kitabının yazarları Steven Naifeh ve Gregory White Smith bakın kapalı kutu erkeklere dair neler söylüyor:
Erkekler Kendisini Kozadan Çıkaracak Kadını mı Bekler?
Ne yazık ki bazı kadınlar kendilerine çok önemli olan ilk soruyu sormayı unutuyor: “Karşımdaki erkek açılabilir mi?” Kendisini kozadan çıkaracak olan kadını bekleyen bir kebelek midir yoksa çocukluğundaki uygunsuz şartlarla ve sosyal baskılarla sıkıştırılmış, ne kadar çaba harcarsanız harcayın veya yardım önerirseniz önerin, asla açılamayacak kapalı bir kutu mu? Geçmişteki veya bugünkü başarısız ilişkilerine bağlayan kadınlar baştan beri kötü talihli olabilirler. Ancak bunu anlamak yerine erkeği “Elindekinin değerini bilemedi.”; erkek cinsini “Yaşayan ölü bunlar!” ya da daha sıkça kendilerini suçlarlar “Daha fazla çaba harcamalıydım!” ...
Özel Dünyasının Kapılarını Yumruklasanız da Nafile!
Bazen gerçekten de suçlanacak hiç kimse yoktur. Hata, erkeğin sapıklığında, cinsinin düşmanca tavırlarında veya kadının yetersizliğinde değildir. Hata, ne yazık ki, erkeğin duygusal davranışlarının temelden kapalı olmasındadır.
Kapalı Kutu Bir Erkeğin SizeBağlanmasını Beklemeyin!
Kadın ne kadar çaba harcarsa harcasın, erkeğin kabuğunu sıkı bir gözetlemeye alsa ya da özel dünyasının kapılarını yumruklasa da erkek yalnızlığa neredeyse baştan mahkum edilmiştir. Birçoğu ancak yıllarca süren ve bu süreyi hepsinin göze alamadığı ya da gerekli motivasyonu sağlayamadığı uzun profesyonel bir terapi ile değişebilir.
Erkek Kendi Kayıtsız Adasında Tek Başınadır
Samimiyetten korkan ama başkalarıyla duygusal bir köprü kurarak yalıtılmışlıklarından çaresizce kurtulmaya çalışan erkeklerden farklı olarak yalnız erkek, kendi kayıtsızlık adasında terk edilmişliğiyle baş başa gibidir. Duygusal olarak o da herkes kadar kendine yeterlidir. İlişkiye girebilir fakat bağlanma yeteneğinden yoksundur.
Bir kadın, bazı erkeklerin uzun mesafe koşucularına benzediğini anlatıyor:
“Bir dakika dinlenmek için dururlar ve buna bir ilişki derler. Fakat kendilerini evlerinde gibi hissettikleri tek yer, üzerinde koştukları yoldur.”
Bazı kadınlar yalnız erkeğin dünyadan uzaklığına, bilinmeyenin cazibesine kapılarak ve yalıtılmışlığını yanlış algılayarak muhtaç oldukları düşüncesiyle onlara yönelir. Çok sonraları kocasının duygusal açıdan “bir çingene” olduğunu keşfeden ve birkaç yıllık evlilikten hemen sonra boşanan bir kadın “İçimdeki anneye tutulmuştu” diyor.
Yalnız ve SessizErkek, Güçlü Erkek Sanıldığında...
Yalnız erkeğin cazibesi, güçlü ve sessiz bir erkeğin cazibesine çok benzer. Soğuk veya uzak olduğundan güçlü bir erkek görüntüsü sergiler. Erişilmezliği katılık ve güvenilirlik olarak algılanır. Elde edilmezliğinin meydan okuması da bu etkilere eklenince –en azından bazı kadınlar için- yalnız erkeğin cazibesi tamamlanmış olur. Hassas kadınların yalnız erkeği nasıl keşfedeceğini bilmesi, bir erkeğin gerçekten duygusal erişilmezliğin ötesinde olup olmadığını ve ne zaman gerçekten elde edilemez olduğunu bilmesi bunun için önemlidir.