İlişkilerde Öfkeden Nasıl Uzaklaşılır?
İlişkilerde öfke nasıl diner? Uzman Psikolojik Danışman Nilgün Sarı, mutlu ve huzurlu bir aile ortamına ulaşmanın ipuçlarını verdi.
Olumsuz duyguların başında gelen öfke, içinde bulunduğumuz çağın önde gelen problemlerinden biri. Her gün bir anlık öfke yüzünden dağılmış hayatlara, parçalanmış ailelere, geleceğini karartmış gençlere şahit oluyoruz.
Özellikle aile içi ilişkilerde sonuçları düşünülmeden sergilenebiliyor. Öfke içeren davranışlara şahit olarak yetişen çocuklar bu davranışları modelleyerek bebeklik dönemlerinde oyuncaklarına, çocukluk dönemlerinde arkadaşlarına, evlendiklerinde ise eşlerine ve çocuklarına şiddet uyguluyorlar. Böylece engellenemeyen bir kısır döngü ortaya çıkıyor.
Peki ama aile içi öfkeyi nasıl kontrol altına almalı?
Bir ev düşünün ki evde herkes öfkeli olsun. O evde yaşayanlarher an tetiktedir, diken üstündedir. Öfkeden kimse birbirine yaklaşmaya cesaret edemez. İletişim adeta sıfıra inmiştir hatta eksidedir. Kimse birbirine değmemeye çalışır ama aynı yerde yaşayıpta değmemek de mümkün değildir. Evin havasında gerginlik hakimdir.
Kimse kendi olamaz, rahat olamaz, duygularını, düşündüklerini anlatamaz, anlatmaz. Öfke herkesi kendi içine hapsetmiştir, orada herkes yalnızdır.
Öfke bir yandan evdekileri birbirine bağlar, bağlar ama; bu sevimli bir bağ değildir. İlk fırsatta bu bağ kopar. Halbuki ilişkilerin kopmaya değil esnemeye ihtiyacı vardır.
Yani öfke ayırır, konuşturmaz bir türlü...
Öfkenin Nedeni Nedir?
Bireyselleşmeye izin verilmeyen, saygı duyulmayan yerde öfke vardır.
Öfkeli olan şunları der: “Benim dediğimi yap, benim gibi ol, ben ne dersem o olur, ben böyle istiyorum, ben doğruyum sen yanlışsın, istediğim gibi değilsin” mesajları öfkeli kişiden karşı tarafa iletilir ve karşısındakinin tek çaresi vardır: Öfkelenmek.
Öfke bulaşıcıdır. Öfke tek çaredir.
Evet; evde çeşitli şiddette var olan öfke, çocukları da çaresiz bırakır ve onlara da bulaşır. Bildiğimiz gibi reklamın iyisi kötüsü olmaz, reklam reklamdır. Yani çocuk için ilgi ilgidir. İlgi ne şekilde geliyorsa çocuk da alıştığı şekilde alabilmek için elinden geleni yapar. Onları çeşitli şekillerde kızdırmaya, çaresiz bırakmaya devam eder çünkü ebeveynlerinden gelecek olan ilginin tek yolu budur.
Öfke her zaman fiziksel şiddet şeklinde göstermez kendini. Sözler, mimikler, bir bakış, bedensel duruş öfke ile ilgili çok şey anlatır bize.
Bu evde yaşayanlar yoğun olarak hayal kırıklığı, engellenme, özgüven kaybı, içe kapanma, yalnızlık, haksızlık, bireysel yetersizlik ve başarısızlık gibi yaşam deneyimleri ile varlıklarını sürdürmeye çalışırlar.
Yaşları ne olursa olsun çocukların ve ebeveynlerin hep huzursuz olduğu, kendini bir türlü güvende hissetmediği bu öfkeli evin sakinleşmeye ihtiyacı vardır.
Öfke kontrol edilebilir.
Öfkeyi yok saymaya çalışmak değil varlığını kabul edip yavaş yavaş onunla uzlaşmak gerekir. Kişi kendini öfkenin kollarına bırakmak yerine onu uygun şekilde ifade etmeli, dışa vurmalı, anlatmalı, konuşmalıdır.