14 Şubat’ı Fırsata Çevir ve Beklenmeyeni Yap!
14 Şubat… Sevgiyi savaşa tercih eden ve sevgilileri cezalandıran bir tiranla başlayan acıklı bir aşk hikâyesinden vücut bulan Sevgililer Günü… Evlilik terapistlerine göre ise bu özel gün ilişkileri yolunda gitmeyen çiftler için yeni bir başlangıç olabilir.
Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) evlilik terapistleri, 14 Şubat Sevgililer Günü’nden yola çıkarak sevgiyi masaya yatırdı. Toplumumuzda halen sevginin, aşkın ve en mahrem ilişki olan cinselliğin hakkının yeterince verilemediğine dikkat çeken evlilik terapistleri, 14 Şubatın anlamını sorguladı. İşte CİSED evlilik terapistlerinin tespitleri.
Olgun Sevgi Nasıl İnşa Edilir?
Çoğu insan iyi niyetin içsel gerçeği olan sevginin sadece bir duygu olduğunu sanır. Oysa sevgi duygudan ziyade bir mevcudiyet biçimidir. Sevgiyi paylaşmak ve göstermek kişisel bir tercihtir. İyi şeylerin olmasını isteme iradesi olan sevgi, asıl ve en derinlerdeki benliğin özüdür. Olgun sevgi, eşlerin birbirlerine saygı duymaları, güvenmeleri, dikkat etmeleri, koşulsuz kabul etmeleri, takdir, şefkat duymaları ve kendileri olmakta özgürlük tanımaları üzerinde inşa edilebilir.
Bağlılığın En Güzel Şekilde Gösterildiği 14 Şubat Aslında İyi Başlangıçlar İçin Büyük Bir Fırsat
Bağlılık, yakınlık ve tutkuyla beslenen sevgi, yukarıdaki 7 temel niteliğe olan bağlılıktır. Bağlılığın en güzel şekilde gösterilmesi gereken bir gün olan 14 Şubat’ı kutlarken ne yazık ki sevmeyi, sevilmeyi, âşık olmayı, evliliği ya da aile kurmasını tam manasıyla beceremediğimiz de bir gerçek. Sevgili olmayı bilmiyoruz. Ne acıdır ki günden güne üretmeden tüketmeyi alışkanlık haline getiren toplumumuzda, Sevgililer Günü de, ekonomiye hareket getiren ama sevgiyi yürekten yaşayamadığımız bir etkinlikten öteye gidemiyor.
Sevdiğinizi Yalnızca 14 Şubat’ta Hatırlamayın
İlişkilerde sevgi ve tutku olmalı. Romantizm, cinsel ilişki, fiziksel çekicilik, bağlılık, bakım ve diğeriyle olma arzusu olarak tanımlanan tutku, dokunma, sevişme, bakışma, hediye alma gibi davranışlar aracılığıyla ortaya konmalı.
Sevginin 4 Bileşenini Göz Ardı Etmeyin
Sevgi, sadece 14 Şubat’a özgü olmamalı, her gün, 365 gün yaşanmalı. 14 Şubat, ilişkileri yolunda gitmeyen çiftler için sevginin paylaşıldığı manevi bir fırsat günü olmalı. Çünkü bireysel özgürlüğün en uç noktasında yer alan sevmek ve âşık olmak bir yolculuktur. Herkes sevginin bileşenlerinde kendi yolunu bulmalı. Sevginin 4 bileşeni vardır: İhtiyaç duyma, önemseme, güvenme ve tolerans yani diğerinin hatalarını görmezden gelmedir. 14 Şubat Sevgililer Günü, sevginin bileşenlerinin somut olarak yaşanması için bir araç olarak görülmelidir.
Peki Ama Ne Yapmalı?
•Sevgi sözcüklerinin karşıdan gelmesini beklemeyin. Partnerinizden önce davranın ve “Seni seviyorum” deyin.
•Hafızanızı yoklayın! Ona bugüne kadar hiç söylemediğiniz sevgi sözcükleri mutlaka vardır. Sevginizi samimice anlatacak bir cümle düşünün. Aklınıza gelmiyorsa da bunu araştırın, bulun ve mutlaka uygulayın.
•İlla ki hediye mi alacaksınız? Düşünün bakalım son bir aydır kendisi için ne almak istiyordu? Hiç tereddüt etmeyin ve onu alıp sürpriz yapın.
•İlişkinizde geçmişte yaşadığınız en mutlu anı içeren ve ikinizi de heyecanlandıracak bir fotoğrafı bulun, çerçeveletip ona hediye edin.
•Geçmişte unutmadığınız bir anı tüm ayrıntılarını ancak ona ifade edemediğiniz tüm duygularınızı yazın ve ona verin.
•Onun ulaşabileceği veya görebileceği her yere sevgi sözcükleri iliştirin.
•Özel bir gece yaşatabilmek için fantezilerinizi kullanın. Hayal gücü sevgiyi beslemenin en güzel yoludur.
•Dokunmak çok önemlidir. Rutinlerin dışına çıkın ve bugüne kadar hiç dokunmadığınız bir şekilde, her yerine dokunun, okşayın ve şefkat gösterin.
•Eğer 14 Şubat ilişkinizde yeni bir başlangıç olacaksa sloganınız “Beklenmeyeni yap!” olmalı. Sürprizleriniz ise tamamen hayal gücünüzle sınırlı. Ancak unutmayın! Yapacağınız her olursa olsun bunu asla bir gün değil her gün yapmaya çalışın. Asla bir günlük sevgili olmayın.