Başkalarının Değil Kendi Hayatınızın Peşinden Gidin

Ayşegül BAŞARAN
Yayın : 12.02.2013 - Güncelleme : 23.05.2024

Başkalarının sorunlarıyla uğraşmaktan kendi sorunlarınızla uğraşmaya zaman bulamıyor musunuz? Başkalarıyla ilgilenmek zorunda kaldığınız için kendinize bakacak fırsat bulamıyor musunuz?

Yakınınızdaki insanlar sorumsuz davrandığı için onların sorumluluğunu da siz mi yükleniyorsunuz? Yaşamınız nevrotik bir anne-babayla, baş edemediğiniz “asi” bir evlatla uğraşmaktan altüst olmuş durumda mı? 

Öyleyse Melody Beattie’nin birçok dile çevrilen ve satış rekorları kıran “Bağımdaşlığa Son” adlı kitabındaki bu önerilerini mutlaka hayatınıza geçirmeye çalışın. Kısa bir sürede, kendinize yönelmenin ve özgürleşmenin mutluluğunu yaşayacaksınız. 

 Mutlu olmamız ve doğru kararları vermemiz için gereken kaynaklar kendi içimizde mevcut.

Kendinize Yönelmenin ve Özgürleşmenin Mutluluğu

1. Başkalarına Bağlanmaktan Vazgeçin

• Bitmeyen Yalnızlık Korkusuyla Nasıl Baş Edilir? 

Bazılarımız bağlanmak üzere yetiştirildik. Başkalarına bakıcılık etmek üzere eğitildik. Kadın özgürlük hareketleri başlayalı neredeyse bir asır oluyor ama hala birçok kadın yalnız kalma korkusunu ta içlerinde hissediyor. Sadece kadınlar değil, birçok insan yalnız kalmaktan ve başlarının çaresine bakamamaktan korkuyor. İnsanca korkular bunlar.

Çaresiz değilsiniz. Kendimiz olmak ve kendinizden sorumlu olmak, sandığınız kadar zor ve korkutucu bir şey değil. Hayatta karşımıza çıkacak her şeyle başa çıkabiliriz. Başkalarına bu kadar bağlanmamız gerekmiyor.

Yapışık kardeşler gibi bir başkasıyla beraber yaşamak zorunda değiliz. Birinden ayrı yaşayabileceğinizi bilmek, ondan ayrı yaşamamızı gerektirmiyor. Ama bizi yaşanmaya değer sevgiler ve hayatlara doğru özgür kılıyor.

Sürekli Başkalarını Mutlu Etmek Zorunda Değilsiniz!

2. Kendinize Odaklanmayı Öğrenin 

Bunu Başarmanıza Yardımcı Olacak 5 Öneri: 

2.1. Bakıcılık Yapmaktan Vazgeçin 

Çocukluğumuzdan kalan takıntılarımızdan elimizden geldiğince kurtulmaya çalışalım. Yeni bir bakış açısı edinelim. Çocukluğumuzda yaşadıklarımızın bugünkü hayatımıza nasıl etkilediğini görmeye çalışalım.

2.2. İçinizdeki Çocuğu Sevin 

İçimizde yaşayan o ürkek, incinmiş, muhtaç çocuğu sevelim, koruyalım. Biz kendimize olan güvenimizi kazansak da belki de bu çocuk hiçbir zaman yok olmayacak.

Yaşayacağımız herhangi bir sıkıntı, o çocuğu yine isyan ettirecek. Onu uyandırıcak bir şeyler olmasa da belki hiç beklemediğimiz bir anda ortaya çıkıp ilgi isteyecek.

2.3. Mutluluğu Başkalarında Aramaktan Vazgeçin 

Kendi iyiliğimiz ve mutluluğumuzun sırrı başkalarında olamaz. Kendi içimizdedir. İlgimizi kendimize odaklamayı öğrenelim. 

2.4. Başkalarının Onayına Kendinizi Bağlamayın 

Başkalarına ilgi göstermekten vazgeçelim. Kendimize yönelelim. Onlardan gelecek onay ve takdire bu kadar değer vermeyelim. Sadece kendi onayımıza ihtiyacımız var.

Mutlu olmamız ve doğru kararları vermemiz için gereken kaynaklar kendi içimizde mevcut. İçimizdeki barış, iyilik ve saygı kaynaklarını bulup geliştirmeliyiz. İlişkiler yardımcı olabilir ama kaynak olamazlar. Kendimize ait duygusal güvenlik özünü, kendi içimizde yaratalım.

2.5. Kendinize Güvenmeliyiz 

Kendimize güvenmeyi öğrenebilirsiniz. Başkaları size destek olmadı, bundan böyle siz kendinize destek olmalısınız.

İlgimizi, kendi ihtiyaçlarımıza, isteklerimize, duygularımıza, hayatlarımıza, kısacası bizi ilgilendiren her şeye yöneltelim. Kendimize destek olacağımıza söz verelim. Kendimize güvenebiliriz.

Karşılaşacağımız olaylarla, duygularla, problemlerle başa çıkabiliriz. Ancak kendi hisselerimize ve yargılarmıza güvenirsek, sorunlarımızı çözebiliriz. Ayrıca, çözümü mümkün olmayan sorunlarımızla yaşamayı da öğrenebiliriz. Kendimize GÜVENMELİYİZ.

3. Allah’a da Güvenmeliyiz 

Ruhani inançlarımız bize kuvvetli bir duygusal güvenlik sağlayabilir. Kimilerimiz Allah’ın onu terk ettiğini düşünerek isyan eder. Evet, çok acılar çekmiş olabilirsiniz. İhtiyaçlarınız karşılıksız kalmış olabilir.

“Allah’ım neredesin, nereye gittin?”, “Bana bunların olmasına nasıl izin verdin?”, “Neden bizi terk ettin?”  diye ağlamış olabilirsiniz. Ama O sizi terk etmedi. Siz kendinizi terk ettiniz. Bağımsızlık için uğraşın.

İnsanlarla olan duygusal ve ekonomik bağımlılığınızı inceleyin. İster kurtulmak istediğiniz, ister sürdürmek istediğiniz bir ilişki içinde olun, unutmamanız gereken tek  şey kendinizle ilgilenmek olmalı. Buna “cesur korkaklık” da denilebilir. Yani, korkabilirsiniz ama başarabilirsiniz.

4. Kendi Duygularınıza Güvenin 

• Gerçek Gücü Kendi Duygularımıza Güvenmekle Kazanırız

Duygularımızı hissedebilir, korkularımızı açıklayabilir, kendimizi ve koşullarımızı olduğu gibi kabullenebilir; bağımsızlığa doğru yolculuğunuza başlayabilirsiniz. Bunu başarabiliriz.

Kendimize bakmak ve bağımsız olmak için ille de güçlü olmamıza gerek yok. Zaten bağımsızlığa en çok korku, zayıflık, hatta çaresizlik hissettiğimiz zaman ihtiyaç duyarız. Çok sağlıklı ve normal bir tepki. Gerçek gücü kendi duygularımıza önem vererek kazanırız.

Gerçek gücü, güçlü görünmeye çalışarak değil, zayıflıklarımızı ve korkularımızı kabullenerek kazanabiliriz.

Hepimiz karanlık geceler geçiririz. Hepimiz, kararsızlık, yalnızlık ve karşılanmamış, fark edilmemiş istekler, ihtiyaçlar sancısı çekeriz. Hayatın yolları sisli ve kaygan olabilir.

Kendinize iyi bakın ve kendinize güvenin. Görebileceğiniz kadar ileriye bakın. Oraya vardığınızda daha ileriyi görüyor olacaksınız.