Bağışıklık Sisteminizi Güçlendirin Hastalıklardan Korunun
Kendinizin; gergin, asabi, çabuk patlayan, öfke kontrolünde güçlük çeken, uykuya dalmakta zorlanan ve sıklıkla sağlıklı düşünemeyen bir insan haline geldiğinizi düşünüyorsanız bağışıklık sisteminizi güçlendirmenin vakti gelmiş demektir!
Kaliteli ve sağlıklı bir yaşam için kişinin bedenine iyi bakması gerekiyor. Sağlıklı beslenmek, hareketli bir hayat tarzı, egzersiz ve spor yapmak, stres yönetimi, yeterli su tüketimi, düzenli ve kaliteli uyku zincirleme bir şekilde birbirine bağlı olarak sağlıklı kalmayı sağlıyor.
Güçlü bir bağışıklık sistemi, ideal kiloyu korumak, yeterli kas kütlesine sahip olmak ve dengeli hormon aktiviteleri, zinde kalmak ve sağlıklı yaşlanmak için gerekli öğeler arasında yer alıyor.
Endokrinoloji ve Metabolizma Bölüm'nden Doç. Dr. Gökhan Özışık, sağlıklı bir yaşam için dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verirken; Göğüs Hastalıkları Uzmanı ve İmmünolog Dr. İlkay Keskinel ise bağışıklık sisteminizi güçlendirmek için bakın hangi önerilerde bulundu.
İçindekiler: Bağışıklık Sisteminizi Güçlendirin Hastalıklardan Korunun
- Dengeli Bir Bağırsak Florası Eşittir Güçlü Bağışıklık Demektir
- Sindirim İyi Yapılmazsa Metabolizma Düzgün Çalışamıyor
- İşlenmiş Gıdadan ve Şekerden Uzak Durun
- Hormonlar Bütün Sistemlerin Doğru Çalışmasını Sağlıyor
- Yanlış Beslenmek ve Uykusuz Kalmak Strese Neden Oluyor
- Yanlış Beslenme ve Stres Bağışıklık Sisteminin Düşmanıdır
Neden Bağışıklık Sistemimizi Güçlendirmeliyiz?
1. Dengeli Bir Bağırsak Florası Eşittir Güçlü Bağışıklık Demektir
Yeni mevsimde hastalıkların tedavisinden önce, koruyucu tedbirler büyük önem kazanıyor. Sağlıklı kalmanın ilk koşulu ise; güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmak.
Yaşam süresi ve kalitesi birçok etkene bağlı olarak değişebilmektedir. Çevresel faktörler, genetik miras, kişinin bedenine ne kadar iyi baktığı, iklim şartları, beslenme alışkanlıkları hepsi bu etkenlerin içinde yer alır. Bütün bu etkenler bağışıklık sistemini yakından etkiler. Bağışıklık sistemi kişiyi hastalıklardan korur ve sağlıklı kalmasını sağlar.
Bağışıklık hücrelerinin büyük bir kısmı bağırsaklarda bulunmaktadır. Bağırsaklarda yaşayan mikroorganizmalar ise bağırsak florasını oluşturmaktadır. Bağırsak florasının sağlıklı olması bağışıklığın da güçlü olmasını sağlamaktadır. Sağlıklı bir bağırsak florasında yararlı yani probiyotik bakteriler çoğunluktadır, belli oranda da zararlı bakteriler ve mayalar bulunur.
Bağırsak florasını olumsuz etkileyen faktörlerin başında sağlıksız beslenme gelmektedir. Stres, hareketsiz yaşam, egzersiz yapmamak ya da aşırı egzersiz yapmak, hava kirliliği, yetersiz uyku ve az su tüketimi bağırsak florasını bozan etmenler arasında yer almaktadır. Bilinçsiz ilaç kullanımları özellikle antibiyotikler de bağırsak florasının dengesini bozmaktadır.
Bozulan bağırsak florasında yararlı bakteriler azalarak zararlı bakteriler ve mayalar çoğalmaktadır. Bu da kişiyi hastalıklara açık hale getirmektedir. Uzun süreli flora dengesizlikleri kronik hastalıklara neden olabilmektedir.
2. Sindirim İyi Yapılmazsa Metabolizma Düzgün Çalışamıyor
Yağ seviyelerini kontrol altında tutabilmek için ideal kiloda olmak ve sağlıklı beslenmek önemlidir. Vücut sistemlerinin düzgün bir şekilde çalışabilmesi için vitamin, mineral, antioksidan ve aminoasitler gereklidir. Yanlış beslenme, yiyecekleri hızlı yeme ve iyi çiğnememe sonucu midenin yükü artarak sindirim problemlerini beraberinde getirebilmektedir. Sindirim ağızdan başlayan bir süreçtir ve besinlerin iyice çiğnenerek yutulması gerekir.
İyi çiğnenmeyen besinler midenin ön sindirimini de olumsuz etkilemektedir. Eğer sindirim iyi olmazsa sindirilen ve metabolizmanın düzgün çalışabilmesi için gerekli olan bu mikro besinlerin emilimi düzgün yapılamaz. Kişi çok sağlıklı beslense bile düzgün emilim yapılamazsa bu maddelerin eksikliğinde dokular alarm vermeye başlar. Gıda intolerası bir gıdanın içindeki herhangi bir maddeyi vücudun tolere edememesidir.
En sık görülen gıda intoleransı laktoz intoleransıdır. Laktoz ve gluten intoleransları da kişinin sindirim problemleri yaşamasına neden olabilir.
3. İşlenmiş Gıdadan ve Şekerden Uzak Durun
- Fazla şeker ve işlenmiş gıda tüketimi insülin direncine neden oluyor
Vücuda çok fazla işlenmiş gıda ve şeker girdiğinde vücut tepki olarak insülin ve leptin hormonu salgılamaktadır. Bu hormonlar artmış şeker yüküne karşı şeker hastası olmamayı ve kilo almamayı sağlamaktadır. İşlenmiş gıdalar ve şekere sürekli maruz kalmak belli bir limit aşıldıktan sonra insülin ve leptin direncine neden olan metabolik bir sorun haline dönüşmektedir.
Endokrin sistemdeki bu bozulma beyin de dahil olmak üzere bütün vücut sistemlerini olumsuz etkilemektedir. Sağlıksız ve yanlış beslenme sonucu metabolizmanın sürekliliğini sağlayan hormonlar vücut için sakıncalı hale gelebilmektedir. Erken yaşlanma, unutkanlık, depresyon, kronik hastalıklar bu olumsuz etkiler arasında yer almaktadır.
4. Hormonlar Bütün Sistemlerin Doğru Çalışmasını Sağlıyor
Hormonların dengesizliği beyni de etkilemektedir. Sempatik ve parasempatik sinir sistemler insan beyninde bir otomatik pilot gibi çalışmaktadır. Bu 2 sistem hormonların kontrolündedir. Sempatik sistem bir gaz, parasempatik sistem ise bir fren ve yavaşlama sistemine benzetilebilir ve bir denge içinde olmaları gerekmektedir.
Eğer sempatik sistem çok fazla kullanılırsa yani adrenalin, kortizon ve büyüme hormonları gibi hormonlar çok fazla kullanılırsa parasempatik sistem tarafından kullanılan seratonin, GABA (gama aminobütirik asit), endorfin gibi vücuda sakinlik, dinginlik, mutluluk veren hormonlar daha düşük kalmaktadır. Sonuçta kişi hep gergin, asabi, çabuk patlayan, öfke kontrolünde güçlük çeken, uykuya dalmakta zorlanan, sağlıklı düşünemeyen bir insan haline gelebilmektedir.
5. Yanlış Beslenmek ve Uykusuz Kalmak Strese Neden Oluyor
Hormonların dengeli salgılanması kişinin hayatını da daha sağlıklı ve kaliteli bir şekilde geçirmesini sağlamaktadır. Gıda intoleransları, yanlış beslenme, enfeksiyonlar, uykusuzluk vücudu strese sokan her şey böbrek üstü bezlerinden stres hormonlarının salgılanmasına neden olmaktadır. Adrenalin ve kortizol stres hormonları olarak da adlandırılmaktadır. Strese ne kadar süre maruz kalınırsa o oranda kortizol ve adrenalin hormonu salgılamaktadır.
Bu hormonları da çok kullanmak daha sonrasında kronik yorgunluk sendromu ya da tükenmişlik sendromunu ortaya çıkarabilmektedir. Vücut bu noktadan sonra kalp hastalıklarına, kansere ya da nörodejenaratif hastalıklar denilen Parkinson ve Alzheimer gibi hastalıklara kolayca yakalanabilmektedir. Böbrek üstü bezlerinden sürekli stres hormonlarını salgılanması diğer hormonların daha az salgılanmasına neden olmaktadır.
- Menopoz dönemi kronik strese maruz kalan kadınlarda daha ağır geçiyor
Sürekli strese maruz kalan bir kadın özellikle menopoz dönemiyle birlikte vücutta bazı hormonlarında azalmasıyla bu dönemi zor ve ağır bir şekilde geçirebilmektedir. Menopoz döneminde artık yumurtalıkların üretemediği dişilik hormonlarını böbrek üstü bezleri üretmektedir. Maruz kalınan uzun süreli stresler boyunca sürekli kortizol üreten böbrek üstü bezleri menopoz döneminde artık dişilik hormonu üretemezler ve bu durum menopoz öncesi ve sonrasında kadınları oldukça şiddetli etkilemektedir. Bu sebeple stresi doğru yönetmek kadınların menopoz dönemlerini daha sağlıklı ve rahat geçirmelerine olanak sağlamaktadır.
6. Yanlış Beslenme ve Stres Bağışıklık Sisteminin Düşmanıdır
Bağışıklık sisteminin iyi çalışmasının anahtarı, dengeli beslenmektir. Bağışıklık sistemini doğrudan güçlendiren “sihirli” bir besin yoktur; önemli olan sağlıklı koşullarda üretilmiş ve hazırlanmış besinleri, dengeli bir biçimde tüketmektir.
- Yeterli Protein Almaya Dikkat Edin
Protein kaynağı olarak hayvansal proteinlerle bitkisel proteinleri dengeli bir biçimde tüketin.
- Çiğ Sebze ve Meyve ile Beslenin
Sebze ve meyveler içerdikleri doğal vitaminler ve diğer antioksidanlar aracılığıyla, bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olurlar.
- Probiyotiklerden Yararlanın
Yoğurt, kefir gibi besinler, mide-bağırsak sistemindeki bağışıklık sistemi elemanlarının sağlıklı işleyişinde rol almaktadır.
- Taze Meyve Suları ve Bol Su Tüketin
Hazır içecekler yerine; doğal, taze sıkılmış meyve sularından yararlanın, mutlaka bol sıvı alın.
- Yeşil Çay
Yeşil çay “kateşin” adı verilen bir antioksidan maddeyi bolca içermektedir. Çaydaki “polifenol” adı verilen maddeler de, pek çok hastalığa neden olabilen oksidan maddelerle savaşılmasına yardımcı olmaktadır.
- Uyku Düzeninizi Koruyun
Uyku, hem fiziksel hem ruhsal sağlık açısından çok önemlidir. Yalnızca uzun süre uyumak değil, kaliteli bir uyku da bağışıklık sisteminin sağlıklı işleyişi açısından önemlidir.
- Egzersiz Yapmaya Zaman Ayırın
Egzersiz yapın ancak aşırıya da kaçmayın. Düzenli yapılan egzersizin enfeksiyon riskini azalttığı bilimsel bir gerçektir. Tam tersine aşırı ve düzensiz egzersiz, bağışıklık sisteminin işleyişini olumsuz etkileyebilir.
- Pozitif Olun
Hayata olumlu bakın, gülmeyi ve gülümsemeyi ihmal etmeyin. Merkezi sinir sistemi ile bağışıklık sistemi; bazı sinir ileti maddeleri, hormonlar ve “sitokin” adı verilen maddeler sayesinde birbirleriyle “haberleşir”. Çoğu bağışıklık sistemi hücresinin zarında, bu maddeler için “reseptör” adlı alıcılar bulunmaktadır. Bu nedenle pozitif düşünmek ve gülümsemek sizi saha sağlıklı kılar.
- Sigarayı Hayatınızdan Çıkarın
Sigaradan vazgeçin ve pasif olarak da olsa sigara dumanına maruz kalmamaya çalışın. Sigara, solunum yollarını kaplayan ve akciğerlerin savunma sisteminde önemli olan titrek tüylerin felce uğramasına neden olur, zatürre gibi mikrobik hastalıklara yakalanma riskini artırır. Vücutta C vitamininin tüketilmesine yol açan sigara, hastalıklara eğilimin artmasına neden olur. Bağışıklığı bozduğu bilinen sigaranın, sadece içene değil, çevredekilere de pek çok zararı vardır.
- İdeal Kiloda Kalın
Kilonuzu ideal aralıkta tutmaya çalışın. Aşırı yağ tüketiminden, özellikle trans yağlardan kaçının. Gereğinden fazla yağlı besinler tüketmenin bağışıklık sistemini olumsuz etkilediği bilinmektedir. Bunun yanında, hızlı kilo kaybı da, bağışıklık sistemini zayıflatmaktadır. Bilinçsiz, hızlı kilo kaybettiren diyetlerden kaçınmak önemlidir.
- Temizlik Maddelerini Kullanırken Dikkatli Olun
Temizlik maddelerinin aşırı kullanımı ile cildinizin sağlıklı ve normal bakteri dengesini bozmayın. Sağlıklı cilt hastalıklar için sağlam bir bariyer olmakla beraber; normal mikrop dengesi bozulmuş ve hasarlı bir cilt, mikropların giriş kapısı olabilir.
- Gereksiz Yere Antibiyotik Kullanmayın
Doktor tavsiyesi olmadan antibiyotik kullanımından kaçının. Aşırı antibiyotik alımı ile bağırsaklardaki normal “flora” dengesi bozulmaktadır. Bu da bağışıklık sisteminizi olumsuz etkileyerek pek çok hastalığa davetiye çıkarabilir.
#bağışıklık #bağışıklık sistemi #güçlü bağışıklık