DAVRANIŞ SORUNLARI

Kararlı Davranmak mı Ceza Vermek mi?

Aysegul Baran Ayşegül BAŞARAN
Yayın : 04.06.2014 - Güncelleme : 03.09.2024

Kuralsız ve tutarsız ebeveyn tutumları karşısında kural tanımayan, sıklıkla cezalandırılan çocuklar...  Uzmanlar; “Bir gün evet, dediğinize bir başka gün hayır diyorsanız çocuğunuz bir süre sonra sizden gelen uyarıları ciddiye almayacaktır. Oysa çocukların sınırlarını bilmeye ihtiyaçları vardır.” diyor.

Her çocuk sınırlara gereksinim duyar. Haylazlık, dağınıklık, uyku saati, yemek yeme gibi pek çok günlük olayda, sınırların aşılması halinde kararlı davranmanın ne kadar gerekli olduğu ise uzmanlar tarafından önemle belirtiliyor. Peki ama çocuğa karşı nasıl kararlı bir yaklaşım sergilenmeli? Ceza vermek ile kararlı davranmak arasındaki fark nedir? Kararlı davranmanın aşamalarını öğrenmeye hazır mısınız? 

Kararlı Davranmak mı Ceza Vermek mi

 

1. Çocuğunuz Çok Yaramaz, Okulda Herkes Ondan Şikayetçi mi? 

Pek çok yetişkin koydukları sınırlardan; kendilerinin açık ve net olarak bildikleri çok şey beklerler. Ama durumun çocuk açısından da açık ve net olarak ortaya koyulması çoğu zaman ilham edilir. 

Çocuğunuzla Olan İlişkinizi Düzene Sokmaya Hazır mısınız?

İyi, güzel sözlerle birtakım sınırlar koymak mümkün olmadığından, çocuğu ve olasılıkları yönlendirici uygulamalar gereklidir. Böyle davranılmazsa, çocuk yaramazlıklarını ileri boyutlara taşımaya zorlanmış olur. Eğer ipin ucu vaktinde sıkı tutulmazsa, sabır taşar ve bazen fiziksel veya psikolojik zararlara yol açacak şekilde patlamalar olur.

Cezalar çocuğun rahatsız edici davranışlarını değiştirmez. “Şimdi bu davranışlarına son vermezsen, sinirlenmeye başlayacağım! gibi sözler bir durumu sadece geçici olarak sonlandırabilir. Veya “Ev ödevini şimdi yapmazsan, televizyon seyredemezsin.” gibi bir tehdit sonucu etkileyebilir.

Anne babaların cezalandırmaları, çocuğun kendini aşağılanmış hissetmesine neden olarak, onu daha fazla yaramazlık yaparak öç almaya veya uygunsuz davranışlarla kendini anne-babanın cezalandırma darbelerinden korumaya yöneltir.

 Çocuk disiplininde cezalandırma ve kararlı davranma arasındaki fark aslında çok açıktır

 

Ceza Vermek Nelere Yol Açar? Çocuğa Ne Hissettirir?

• Duruma herhangi bir şekilde uyum sağlamaya zemin hazırlar.

• İlgili kişilere bağımlı olarak değişik davranış biçimleri oluşturmasın ayol açar.

• Çocuğun, “Ben kötü bir çocuğum” diye düşünerek suçluluk duymasına ve ana-babanın da “Ben çocuğumu iyi eğitemiyorum” diye düşünmesine yol açar. 

• Ebeveynlerin öfkelenmelerinde, kendilerine göre haklı nedenler bulmalarına “Çocuğum uslu olsaydı, ben de iyi bir anne (veya baba) olurdum” diye düşünmelerine yol açar. 

• Çocuğun öç alma ve misillemede bulunma duygularına kapılmasına yol açması da sık rastlanan bir olaydır.

 

Sınırları Açık ve Net Olarak Belirleyin 

Kararlı davranmak temel olarak çocuğun davranışlarıyla ilgili bir tutumdur ve çocuğun anlayışını geliştirmesine yol açar. Kararların çocuğun sınırlarını aşan davranışlarında açık ve net olarak belirtilmesi gerekir. Çocuğun burada seçme özgürlüğü vardır. Ya konulan sınırlara saygı gösterir, yaptığı anlaşmalara uyar, o zaman kararlar uygulanmaya konmaz. Ya da koyulan sınırları aşar, verdiği sözleri tutmazsa, kararların uygulanabileceğini bilir.

Kararlar “…. olduğu zaman…. olur” şeklinde formüle edilerek açıklığa kavuşturulur. İfade açısından cezalandırma tehdidi ile benzerlik taşır. Ama “… olduğu zaman… olur” koşulu, kararlı davranma bağlamında farklı bir ilişkiyi ifade eder. Kararlar, çocuğun rahatsız edici davranışlarının ortadan kaldırılması için kendisinin de birlikte çaba göstermeye istekli olmasını sağlar. 

Kararlı davranış, suç ve bu suçun karşılığı üzerine değil, özgürlük ve eşitliğine dayalı bir temelde paylaşımcı bir anne-baba-çocuk ilişkisi üzerine oturtulmuştur. Ancak buradaki paylaşımcılık ve eşitlik, sınırlamaları ortadan kaldırma ve aynı şeyleri yapabilme yetkinliği anlamına da gelmez.

Kararlar karşılıklı saygılı davranmayı beraberinde getirerek, anlayışlı bir tutumla çözüme gitme isteği uyandırır. Kararlı davranmak çocuk açısından da olumlu bir tutumdur. Çocuğun yapıcı yaklaşımına rağmen, hiçbir ilgi görmemesi halinde, rahatsız edici davranışlara kalkışacağı gerçeği kabul edilmiş olur.

Kararlar önceden konuşularak anlaşma yoluyla tesis edildiğinden, rahatlatıcı bir şekilde formüle edilebilirler.


Unutmayın; Kararlı Davranmak Cezalandırmak Demek Değildir

Şu aşamalar takip edilerek karaların çocukla birlikte oluşturulması sağlanabilir:

1) Çocuğa sorun ana hatlarıyla açıklanmalıdır. Burada “ben mesajları” kullanılmalıdır.

“Sen Kötü bir çocuksun!” gibi suçlamalardan ve “Sen asla … yapamazsın olamazsın!” gibi genellemelerden dikkatle kaçınılmalıdır. 

2) Burada, çocuğun durumu kendi görüşüne göre tanımlayabilmesi önemlidir. Ama bu, çocuğa olumsuz davranışları konusunda anlayış göstermek, onun bu olumsuz davranışını kabul etmek anlamına gelmez. Yani çocuğa açıklama yapılırken “başkaları suçlu” gibi ifadelerden, “Artık… asla yapmam” gibi tekrar ifadelerden ve böylece suçlama ve tehditlerle konuyu saptırmaktan mümkün olduğu kadar kaçınmak gerekir. . 

3) Kararlar tekrarlayarak gösterilir. Burada yetişkin, çocuğun kararları tam olarak anladığından emin olmalıdır. Önemli bir ilke: kararlara ebeveynler mutlaka uymalıdırlar. Yani yetişkin çocuğa önereceği kararlara, gerek uygulamada, gerekse duygusal anlamda öncelikle kendisinin uyacağı konusunda, önce kendisini ikna etmelidir. Yetişkinin kendisi ve çocuk çaba göstermeden bu kararları yaşama geçirmek mümkün değildir.

Konular :