Ucuz Bakıcı, Televizyon Konuşmayı Geciktiriyor
Üsküdar Üniversitesi’nde düzenlenen II. Çocuk Gelişimi ve Nörolojisi Kongresinde çocuk gelişimi açısından 0-3 yaş arasındaki dönemin önemi vurgulandı. Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, çocuğun sadece temel ihtiyaçlarının karşılanmasının yetersiz olduğunu vurgulayarak “Çocukla ilgilenilmeyince, oyun oynanmayınca duygusal ihmal oluşuyor.
Mesafesiz terk ediş oluyor, çocukların beyni daha az gelişiyor” dedi. Büyük kentlerde yaşayan çocukların risk altında olduğunu belirten Tarhan, “Televizyon ucuz bakıcı. Çocukta geç konuşmaya sebep oluyor” uyarısında bulundu.
Üsküdar Üniversitesi Altunizade Kampüsü Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda düzenlenen ve ana teması, “Sağlıklı Gelişim İçin Harekete Geçin, Çocuğu Geliştiren Bakım: 0 – 3 Yaş” olarak belirlenen kongrede; uluslararası davetli konuşmacılar, sunumlar, panel ve bilimsel araştırma sunumları yer aldı.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Çocuğa yapılan her yatırım geleceğine etki ediyor”
Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, çocuk gelişiminde 0-3 yaş döneminin çok önemli olduğunu belirterek bu dönemde yapılan yatırımın geleceğe yapılan yatırım olduğunu söyledi. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, nöro-gelişimsel bozuklukların çocuğun beyin ve zihin gelişimiyle ilgili olduğunu belirterek “0-6 yaş arasındaki bir çocuğun öğrendiği bilgi bütün hayatında öğrendiği bilgiden daha fazla olduğu bilimsel çalışmalarla kabul edilen bir görüş. Beynin nasıl çalıştığı anlaşıldıkça bu alandaki yeni bilgiler ortaya çıktıkça çocuğa yapılan her yatırım geleceğine etki ediyor” dedi.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Mesafesiz terk ediş, beyin gelişimini engelliyor”
Çocuk ruhsal gelişimi içerisinde mesafesiz terk ediş kavramı olduğunu belirten Prof. Dr. Tarhan, “Bir çocuk evde annesiyle birlikte yaşıyor. Annesi onu yediriyor, temel ihtiyaçlarını karşılıyor ancak kendini işlerine veriyor. Çocukla ilgilenmiyor, çocukta duygusal ihmal oluşuyor. Çocukla birlikte zaman geçirme, oyun oynama ya da kucağına almak yok. Böyle durumlarda çocukta mesafesiz terk ediş oluyor, çocukların beyni daha az gelişiyor. Nöroplastisite daha zayıf oluyor. Böyle durumlar ilerde çocukluk çağı travmalarına sebep oluyor.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Ucuz bakıcı televizyon konuşmayı geciktiriyor”
Çocuğu televizyon karşısına oturtuyor. Klip sendromu diye bir sendromdan bahsediliyor. Önce otizm zannediliyordu. Gecikmiş konuşmayla çocuk 3-4 yaşlarında çocuk psikiyatrisine geliyor. Bir araştırıyorsunuz ki çocuk bütün gün televizyon karşısında. Televizyon ucuz bakıcı. Çocuk iyi vakit geçiriyor ancak sözcük üretme ihtiyacı hissetmediği için beyninde konuşmayla ilgili alanlar uyarılmıyor. Uyaran olmadığı için çocukta gecikmiş konuşma ortaya çıkıyor. Böyle durumlarda uzmanlar çocuğu televizyondan uzaklaştırıp arkadaş ortamına sokuyorlar.Günümüzde koşulların getirdiği bir risk var, apartman hayatı. Anadolu’da çocuk yürümeye başladıktan itibaren arkadaşlarıyla sosyal temasa geçer. Büyük kentlerde sosyal temas yok, kardeşi yoksa tek çocuksa tek arkadaşı televizyon oluyor” diye konuştu.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, 0-3 yaş çocukları geleceğe hazırlamak için anne ve babaların eğitilmesi gerektiğini, annelik babalık pratiği iyi değilse çocuğun iyi yetişmediğini belirterek bu kongrenin bu anlamda önemli faydalar sağlayacağını söyledi.
Prof. Dr. Haydar Sur: “Dünyayı çocuklar kurtaracak”
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haydar Sur ise bir halk sağlığı uzmanı olarak bakanlığın çeşitli kademelerinde çalıştığını, hayatının %90’ının çocuk sağlığı ile ilgili konularda geçtiğini söyledi. Çocuk gelişiminin çok önemli olduğunu ifade eden Sur, “Çocuğa yapılacak her yatırım gerçekten inanılmaz derecede geri dönüşümler sağlayacak, dünyayı çocuklar kurtaracak” dedi.
Prof. Dr. Nilgün Sarp: “Ne kadar erken müdahale edersek o kadar güçlü oluruz”
Üsküdar Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nilgün Sarp da okul öncesi dönemin çok önemli olduğunu ifade ederek “Bu seneki temamız Dünya Sağlık Örgütü ve UNICEF’in 2030 yılı hedefi, geliştiren bakım 0-3 yaş. Fransa zorunlu eğitim yaşını 3 yaşa indirdi. Kaçırıyoruz, ne kadar erken o kadar başarılı. 0-3 yaştaki çocukları kaçırmamamız gerekiyor. Hem beynin haritalanması açısından hem ülkenin geleceğini şekillendirmesi açısından çünkü dünyada 800 milyon 5 yaş altı çocuk var. Ülkemizde 22 milyon. Ne kadar erken müdahalede bulunursak o kadar sağlam toplum oluşturabileceğiz” diye konuştu.
Dr. Aigul Kuttumuratova, Dünya Sağlık Örgütü’nün çalışmalarını anlattı
Kongreye katılan Dünya Sağlık Örgütü Kopenhag Avrupa Bölge Ofisi’nden Dr. Aigul Kuttumuratova, “Çocuk ve Yetişkin Sağlığı” başlıklı bir konferans verdi. Dr. Aigul Kuttumuratova, Dünya Sağlık Örgütü olarak 0-3 yaş arasındaki dönemin çok önemli olduğunu ve bu dönemle ilgili dünya çapında çalışmalar yaptıklarını anlattı.
DSÖ olarak erken çocukluk dönemine odaklandıklarını ifade eden Kuttumuratova, çocuğu geliştiren bakım konusunda devletlerin, sivil toplum kuruluşlarının, ailelerin, eğitim sistemlerinin önemli görevleri olduğunun altını çizdi. Kuttumuratova, özellikle mülteci çocuklar, azınlık çocuklar, seks işçilerinin çocukları ve HIV’li kişilerin çocukları gibi zor koşullar altında yaşayan, beslenme ve sağlık sorunları yaşayan çocukların sorunlarına da odaklanılması gerektiğini vurguladı.
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, Dünya Sağlık Örgütü Genel Merkezi, UNICEF, Çocuk Gelişimi ve Eğitimcileri Derneği, Gelişimsel Çocuk Nörolojisi Derneği, Gelişimsel Pediatri Derneği ve Üsküdar Belediyesi’nin katkılarıyla düzenlenen II. Çocuk Gelişimi ve Nörolojisi Kongresi’nde; eğitimciler, akademisyenler, çocuk gelişimcileri, psikologlar, psikiyatristler, anne-baba ve idarecilerin bilgi ve deneyimlerini paylaştı.
Bebeklerde dil gelişimi, doğumla başlayan uzun bir serüven olarak karşımıza çıkıyor. Dil gelişimi temelinde göz teması ile başlıyor ve süreç içerisinde ebeveynlerinin takipleriyle sözcük edinimi sağlanıyor. Bebekler, yaptıkları hareketler karşısında ebeveynlerinden tepki alma ya da istediği nesneyi alma girişiminde bulunmakla birlikte hem isteklerini ifade etmek hem de yeni sözcükler edinme konusunda gelişme gösteriyor. Bebeklerde dil gelişimde geri kalınması durumunda ise vakit kaybedilmeden uzman yardımı alınması önem taşıyor.
Çocuk Gelişimi Uzmanı Beyza Yalkılıç, bebeklerde ve çocuklarda dil gelişim süreci ile ilgili bilinmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.
Çocuğunuzun gelişim dönemlerini takip edin
· 12 ay civarında bebeğin ilk anlamlı kelimeleri beklenmektedir.
· 2 yaşına geldiğinde ise en az 50 kelime söylemesi ve iki kelimeli (anne gel, baba aç) cümleler kurması beklenmektedir.
· 3 yaşına geldiğinde en az 250 kelime söylemesi, bir eylemin başlamasını talep etme, ricada bulunma, yakın zamanda gerçekleşen bir anısından bahsetmesi beklenmektedir.
· 4 yaşında bir hikâyeden, bir olaydan bahsediyor olması bir duruma yönelik fikrini söylemesi ve kendini ifade ediyor olması beklenmektedir.
Dil gelişimini etkileyen birçok faktör bulunmaktadır. Bunlardan biri pandemi dönemiyle beraber artan sosyal ilişkiden uzak çekirdek aile yapısı ve evde zaman geçirmeyle beraber sıklıkla ekrana maruz kalmaları (televizyon, tablet, telefon) dil gelişimi alanında olumsuzluklara neden olabilmektedir. Özelikle 0-3 yaşta ekran kullanımı olmamalıdır. Erken yaştaki yoğun ekran kullanımı dil gelişimi ve sosyal gelişim alanlarında olumsuzluklara neden olabilmektedir.
Çocuğunuzla keyifli oyunlar oynayın
Çocuğun dil gelişimini desteklemenin en güzel yolu oyunlardır. Özelikle terapi sürecinde ve çocuğun ailesiyle evde geçirdiği zamanlarda gelişimine uygun oyunlarla çocuğa eşlik etmek oldukça önemlidir. Çocuklar dünya bilgisine ebeveynleri aracılığı ile ulaşmaktadır. Ebeveynler olarak çocuğumuzu iyi bir iletişimci haline gelmesi için desteklemeliyiz. Konuşma ise bunun beraberinde gelecektir. Çocuğun dil gelişimini desteklemek üzere yapılandırılmamış ya da yarı yapılandırılmış oyunlar kullanılabilir.
Oyunlarda öğretme amacı içinde olmamalıyız. Çocuğunuzun gelişimsel düzeyine göre hangi oyuncaklarla nasıl oyunlar oynanması gerektiği, ebeveynlerin bu süreç içerinde nasıl bir tutum içerisinde bulunması gerektiği uzman tarafından değerlendirilip çocuğa uygun bir program oluşturulmalıdır. Çocuklar özellikle oyun yoluyla çevresinde gördüklerini deneyimlemektedir.
Ebeveynler, bu dönemlere dikkat!
Eğer çocuğunuz 1 yaş civarında ilk kelimelerini söylemediyse, 2 yaşına geldiğinde iki kelimelik cümleler kurmuyor, sesleri ve hareketleri taklit etmesini gözlemlemiyorsanız, konuşulanları anlamıyor verdiğiniz yönergeleri yerine getirmiyorsa ve yaşından beklenen düzeyde konuşması yoksa gelişimsel değerlendirme yaptırmak ve gerekli desteği almak için geç kalmayın.
“Babası da geç konuşmuştu” demeyin!
Çevrenizden muhtemel duyabileceğiniz “babası da geç konuşmuştu”, “erkek çocuklar kızlara göre geç konuşur”, “3-4 yaşına gelsin birden konuşur” gibi söylemlerle karşılaşabilirsiniz, ancak çocuklarımız için vakit çok önemlidir. Bizim için az bir zaman olarak gördüğümüz 3-4 ay çocuklarımızın gelişimi için çok kıymetlidir. Çocuğunuzdaki gelişimsel basamaklardaki farklılığı gördüğünüz andan itibaren gecikmeden destek almayı ihmal etmeyin.