Kekemeliğin En Önemli Nedeni Aile İçi Sorunlar
Çocukta kekemeliğin kalıcı hale gelmesini önlemek için anne-babalara önemli görev düşmektedir. Çocuğa düzgün konuşması için kesinlikle baskı yapılmaması gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Sefa Saygılı'danönemli tavsiyeler...
Çocuğunuza Düzgün Konuşması İçin Baskı Yapmayın!
-
Aile içi sıkıntıları gidermeye, en azından çocuğa yansıtmamaya gayret gösterilmeli.
-
Unuttuğu veya telaffuz edemeği kelimeleri tekrarlaması için çocuk zorlanmamalıdır.
-
Bağırmamalı, cezalandırılmamalı ve düzgün konuşan çocuklarla kıyaslanmamalıdır. Kaygı ve endişeyi çocuğa belli edilmemelidir.
-
Çocuğunuzu dikkatle ve sabırla dinleyin.
-
Çocuğunuzun düşünme, kafasındaki kelimeleri toparlama süresine saygılı olun ve onunla yavaş yavaş konuşun.
-
Hatırlamayadığı kelime hatırlatılabilinir; ama kekelediği cümleyi onun yerine bitirmemelisiniz.
-
Her şey önüne hazır konursa çocuk kendisini ifade etme ihtiyacı duymaz. Çocuğunuzu konuşmaya ve sormaya teşvik edin.
-
Onun seviyesine uygun bir dil kullanın.
-
Kendi başına buyruk olma eğilimine saygı gösterin. Yani, kişiliğini göstermesine fırsat tanıyın.
-
Konuşurken onu sakinleştirmeli, güven telkin etmelisiniz. Yorgun ve heyecanlı olduğu zaman konuşmaya zorlamayın.
Kekemelik Nasıl Tedavi Edilebilir?
-
Çocuğun dikkatini olumlu özelliklerine çevirerek kekemeliğe önem vermemesi öğretilmelidir. Verilen önem azaldıkça kekemelik de giderek hafifler.
-
Yetersizlik duygusunu pekiştiren tutumlardan (alay etme, utandırma, zorlama gibi) kaçınılmalıdır.
-
Yine başka çocuklarla kıyaslayarak, “Bak o ne kadar güzel konuşuyor.” gibi sözlerden uzak durulmalıdır.
-
Kekeleyen çocuk, kendisindeki bu durumun endişe edilecek bir şey olmadığına inandırılmalıdır. Bunun bir kişilik özeliği olduğu benimseltilmelidir.
-
Ağır vakalarda psikitaytri uzmanından yardım istenmeli, gerekirse konuşma talimleri uygulanmalıdır.
-
Yüksek sesle şarkı söylemek, şiir ve gazete okumak faydalıdır.
-
Hafif vakaların yüzde 50-80’inin kendiliğinden geçtiği bilinmelidir
Sonuç olarak, bir çocuk kekemeye başladığında asla azarlanmaladır ve alay edilmemelidir. Onu sabırla dinlemeli ve anlamak için gerekli her türlü çaba gösterilmelidir.