“Sünnet 3 yaş öncesi veya 6 yaş sonrası yapılmalıdır”
Okulların kapanmasıyla birlikte açılan sünnet sezonu beraberinde sünnetle ilgili dikkat edilmesi gereken hususları gündeme getiriyor doğal olarak.
Bunlardan en önemlisi de sünnet yaptırmadının doğru yaşı konusudur şüphesiz. Sünnetin sadece dinsel bir tören değil, aynı zamanda "psikoseksüel bir süreç" olduğunu belirten CİSED Genel Başkanı Dr. Cem Keçe, sünnet ile ilgili çocuğun önceden bilgilendirilmesinin önemini anlatıyor.
"Sünnet Yapılırken Hiçbir Şey Oldu Bittiye Getirilmemelidir"
Sünnetin yapılacağı yaşla ilgili alınacak yanlış bir karar çocuğun gelecekteki kişiliğinde, cinsel yaşamında ve cinsel kimlik gelişiminde ciddi bir travma etkisi yapabilir.
Hem kız hem de erkek çocuklar için psikoseksüel gelişimin gerçekleştiği ve çevreden gelecek olan travmalara en çok açık olunan yaş aralığı 3-6 yaştır.
Çocuğun somut olarak cinselliğin farkına vardığı 3-6 yaş arası ödipal döneme denk gelmektedir. Bu dönemde erkek çocuk bir yandan kendi cinsinden olan ebeveyniyle kendi cinsine ait kimlik özelliklerini oluştururken, bir yandan da kendisinin ve karşı cinsin cinsel organını tanımaya yönelik keşifler yapar.
Kız çocuğunda penisin olmadığını keşfeden erkek çocuk, annesine olan düşkünlüğü nedeniyle en büyük rakibi olan babasının kendisine kızacağını ve cezalandıracağını ve bu nedenle penisini yitireceğini zanneder. 3-6 yaş dönemi beden bütünlüğünün önem kazandığı, en küçük yaralanmaların bile korku ve büyük endişelerle karşılandığı bir dönemdir.
Penisin amcalara gösterilmesinin istenmesi, bu organın toplumda ne kadar önemsendiğini vurgularken, bir yandan "penisin kesileceği, koparılacağı", hatta "yenileceği" şeklinde yapılan şakalar çocuğun kaybetme korkusunu uç boyutlara vardırabilir.
Böyle bir süreç içerisindeki çocuğu sünnet ettirmek, tüm bu korkularının bir anlamda gerçek olduğunu ona dolaylı yoldan göstermektir. Bu nedenle 3-6 yaş dönemi sünnet için uygun bir dönem değildir. Sünnet için 3 yaş öncesi ya da 6 yaş sonrası daha uygundur.
"Sünnet Öncesi Çocuğa Anlayacağı Bir Dilde Açıklama Yapılmalıdır"
CİSED Genel Sekreteri ve CİSED Medya ve Halkla İlişkiler Koordinatörü Psikolog Serap Güngör ise, çocuğu psikolojik olarak buna alıştırılması gerektiği konusunda bakın neler anlatıyor:
İster yetişkin olalım isterse çocuk, bilmediğimiz, daha önce tecrübe etmediğimiz şeylerden kaçınır ve korkarız. Bu bağlamda çocuk da o güne kadar sadece çevresinin anlatımıyla bildiği sünneti kendi bakış açısı ile değerlendirmekte ve kendi dünyasında bir yetişkininkinden çok daha farklı şeyler yaşamaktadır.
Sünnet, yaşı ne olursa olsun, çocuğun dünyasında bedenine yönelik kendi kontrolü dışında maruz kalınmış bir saldırı olarak algılanabilir. Çocuğa sünnet işlemi ile ilgili onun anlayacağı bir dilde açıklama yapmak gerekmektedir.
Bunun için de öncelikle sünnet işlemine neden gerek olduğu ve sağlığı açısından neleri kazanabileceği çocuğa anlatılmalıdır. Daha sonra önce güvendiği birilerinin daha sonra da doktorun yapılacak işlemi anlatması gerekmektedir.
Bu nedenle tercihen babanın, öncelikle çocuğu korkutmadan bu işlemi anlatması, penisini kaybetmeyeceği, kendisinin de bu olayı yaşadığını vurgulaması çocuğun rahatlamasına neden olacaktır.
Daha sonra sünneti yapacak olan hekimin, uyuşturma sürecinden başlayarak bütün süreci yaşına ve anlama düzeyine uygun olarak çocuğa anlatması gerekir. Yani "oldu da bitti maşallah" söylemi doğru değildir.
6 yaşından sonra, ehliyetli bir kişi tarafından çocuğun hazırlandığı ve bilgilendirildiği bir sistemle yapılan sünnet, ruhsal açıdan büyük sorunlar oluşturmayacaktır. Birden fazla erkek çocuğu olan ailelerdeki çocuklar, sünnet için aynı anda uygun yaş döneminde değillerse ayrı ayrı zamanlarda sünnet ettirilmelidir.
Sünnet töreni iki kardeş için ortak olarak yapılabilecekse büyük kardeşe diğerinin endişesini azaltmak gibi bir yük vermekten kaçınılmalıdır.