Bebeğinizin Duyusal İhtiyacını Nasıl Karşılayabilirsiniz?
Yaşamının ilk hafta ve aylarında çocuğunuzun size, davranışlarından anlamlar çıkarmaya çalışan ve her zaman ihtiyaçlarını karşılamaya hazır annesine, ihtiyacı sonsuzdur. Doğum öncesi büyük oranda uyarımla karşı karşıya kalan bebeğin doğumdan sonraki uyarım ihtiyacı daha fazladır.
Çocuğumun duyusal uyarı ihtiyacını en iyi ne şekilde karşılayabilirim?” diyorsanız bu uzman önerileri mutlaka okuyun.
Beslenmesi Sırasındaki Bakışlarınız ve Gülümseminiz Onu Mutlu Eder
Doğumu izleyen ilk günlerde yeni doğmuş bebeğin duyusal ihtiyacı, en çok beslenme saatlerinde karşılanır. Pek çok yeni doğmuş bebek uzun saatler boyunca uyur ve açlık ihtiyacı baş gösterdiğinde uyanır. Beslenme sırasında annenin el ve yüz hareketleri bebeğe görsel bir uyarı sağlamaktadır ve yeni doğmuş bebeklerin çoğu, kendilerini doyuran kimsenin yüzüne ve gözlerine büyük bir dikkatle bakma eğilimindedir. Bebeğin kendini doyurmakta olan anne ya da babasını mutlu kılan bu ilgi çekici bakışı, genellikle bir gülümsemeye, ardından da tatlı birkaç söze yol açar.
Emzirme ya da biberon verme sırasında bebeği rahat bir şekilde kollarınızın arasında tutmanız, ona hoş dokunma uyarıları sağlamaktadır. Çocuğunu doyuran anne babaların çoğu bu sırada bebeği sevip okşamak, ona dokunmak, onunla oynamak eğilimindedir.
Bebeğinizin Kendini Emniyette ve Mutlu Hissetmesi İçin Ne Yapmalısınız?
Kendiliğinden gelişen bu davranış ve seslerle yavrunuz büyük ölçüde bir uyarım demetiyle karşı karşıya kalmaktadır. Görme ve işitmeyle ilgili uyarıların yanı sıra, tat ve koku alma, dokunma ve hareket etme duyuları da uyarılmaktadır. Duyuları tümüyle harekete geçiren bu uyarılara bir de gevşeme ve rahatlama hissi eşlik ettiğinde, bebek kendini daha çok emniyette ve mutlu hissedecektir. Bunun bir sonucu olarak da insanlara güvenle bakmaya başlayacaktır.
Annenin Sinirli ve Düzensiz Hareketleri Bebeği Huzursuz Eder
Anne, mutsuz ve gergin olduğunda onun bu mutsuzluğu ve gerginliği, beslenme süreci sırasında, çocuğa aktarabilir. Annenin sinirli ve düzensiz hareketleri, yeni doğmuş bebeğe korku verebilir ve bunun sonucu olarak da çocukta huzursuz ve ürkek bir kişilik yapısının temeli atılabilir.
Bebeğin ilk aylarında mama saatlerinde yaşadığı bu gerginlik ve huzursuzluğun onun emniyet duygusunu ve duygusal gelişimini etkileyecektir. Yalnız bu gerginlik ve mutsuzluk duyguları çocuk bakımı konusundaki tecrübesizliğin doğurduğu huzursuzluk duygusuyla karıştırılmamalı.
Doğa çok kısa bir süre içinde size gerekeni öğretecektir. Annelerin en tecrübesizi bile, kendini çocuğuna verip ona yeterli derecede zaman ayırdığında çocuk bakımının gereksinimlerine çok kısa bir süre içinde alışacak ve günden güne daha beceri kazanıp rahatlayacaktır.