Neden Aldatırız, Aldatılırız?
“Var olan ilişkiyi bitirip, yeni bir ilişkiye başlamak varken, neden bazı insanlar aldatmayı tercih ediyor?” sorusunun her dönemde farklı yanıtları olabilir ve aldatma partnerin başka bir partner olduğunu fark ettiği noktada çiftin hayatını olumsuz etkilemeye başlar. "Günümüz hızlı tüketim çağı olduğu için, ilişkileri çabuk tüketip bir sonraki ilişkiye geçer olduk, ama bunun temelinde yine bir türlü doldurulamayan duygusal boşluğun olduğunu düşünüyorum” diyen Dr. Cem Keçe’den aldatmanın nedenlerine dair çarpıcı açıklamalar.
Tüm Aldatmalar Can Sıkar; Keyif Kaçırır
Aldatma veya aldatılma daha çok duygusal boşluklar nedeniyle yaşanır. Aldatma toplumun yakından tanıdığı veya magazin dünyasının gözdeleri olan insanlar arasında yaşandığı zaman veya Ahmet ALTAN gibi ünlü yazarlarımıza konu olduğu zaman gündemimize gelse de, yalnız cinselliğe dayalı bir birliktelik değil cinsellik barındırmayan duygusal bir ilişki de aldatmadır ve aldatmanın sadece kadın erkek ilişkileri bağlamında yaşanmadığı bir gerçektir.
Aile, iş yaşamı, arkadaşlık ortamı ve sosyal yaşamda da aldatma veya aldatılma farklı biçimlerde karşımıza çıkar. Sonuçları açısından ilkine göre daha affedilir gibi görünse de tüm aldatmalar canımızı sıkar ve keyfimizi kaçırır.
Aldatılmak kişide özgüven kaybına, artık yakışıklı veya güzel ve çekici biri olmadığı, eşi tarafından beğenilmediği düşüncesine, değersizlik ve çaresizlik duygularına yol açabilir. Bu duygularla baş etmek kolay değildir.
Kişi aldatıldığında eşiyle bu konuyu konuşmalı, eşinin neden buna ihtiyaç duyduğunu anlamaya çalışmalıdır. Eğer bu olayda kendisine düşen bir pay varsa onu çıkarmalıdır. Ancak asıl önemli olan kendi özgüvenini ve öz saygısını yüksek tutmaya çalışmasıdır.
Evliliklerde ve uzun ilişkilerde aldatma kaçınılmaz mıdır? İhanetin yaşanmadığı bir evlilik mümkün mü?
Mutlaka ki uzun süren ilişkilerde rutin ve monotonluk kadın veya erkeğin sıkılmasına sebep olabilir, ancak çift hayatlarında bazı değişiklikler yaparak cinsel hayatlarını ve ilişkilerini canlı tutabilir. Burada çaba göstermek ve istemek de önemlidir.
Yaşadığımız dönemin ilişkiler üzerinde ne gibi etkileri vardır? Teknoloji çağında yaşıyoruz ve artık ilişkiler masumiyetini kaybetti. Eskiden aldatmayı sadece erkeğe ait bir eylem gibi görsek de, artık kadınlar da en az erkekler kadar eşlerini ya da sevgililerini aldatmaya meyilliler.
Kadının ekonomik özgürlüğünü kazanması, erkeğe maddi olarak daha az ihtiyaç duyması ve sıkça gidilen iş gezileri de aldatmaları arttırmaktadır. Ayrıca internetin yaygınlaşması ile birlikte sanal aldatma denilen bir kavramla tanışmış olduk. Artık kişiler sanal olarak da yeni kişilerle tanışmakta hatta sanal seks yapmaktalar ve sanal aldatmalar evliliklerin dağılmasına bile sebep olabilmektedir.
Kadınlar Artık Cinsel Çekiciliklerini Kullanarak Erkekleri Baştan Çıkartarak Toplumda Var Olmaya Çalışıyorlar…
Kadın ve erkeğin aldatma nedenleri farklılıklar gösterir. “Erkek yatarak, kadın severek aldatır” diye eski bir deyiş vardır. Duygusal ve cinsel açıdan aldatmayı ikiye ayıran bu deyişin artık çok da geçerli olmadığı bir zamanda yaşıyoruz.
Günümüzde kadınlar cinsel çekicilikleri ile erkeği daha çok etkiliyor. Hatta bazı kadınlar cinsel çekicilikleri ile erkekleri baştan çıkararak, ayartarak toplumda var olmaya çalışıyorlar. İşte tehlikede burada başlıyor. Çünkü bu durumda erkekler ilgisiz kalmakta zorlanıyorlar ve psikolojik baskı altına giriyorlar.
Bu nedenle, kadınlarımızın toplumda cinsel kimliği ile değil, insani kimliği ile ön plana olması çok önem kazanmıştır. Evliliklerde sevgi, saygı ve güven olmak üzere üç temel bağ vardır. Bu bağlar zaman zaman fırtınalı dönemlerde tahrip olabilir.
Bütün Erkek ve Kadınlar Sadık Bir Eşe Dönüşebilir mi?
Bütün kadın ve erkekler olarak bir genelleme yapmak mümkün değildir, çünkü her insanı kendi özellikleri ile değerlendirmek gereklidir. Aldatmaya yol açan faktörler nelerdir? O insanın hayatında aldatma ihtiyacı nasıl bir yer tutmaktadır? Eşin bu durumdaki sorumluluğu nedir?
Tüm bu soruları değerlendirmek ve yanıtlarını aramak gereklidir. Bunun için evlilik veya çift terapisi faydalı olacaktır. Eğer çift iletişimi güçlendirip, çatışmalarını nasıl çözeceğini öğrenirse ve cinsel ilişkilerinin de kalitesini arttırırsa aldatma sorunun da üstesinden gelinebilir. Ancak aldatmanın da birçok çeşidi vardır, bunun bir alışkanlık mı yoksa bir defaya mahsus bir durum mu olduğu önemlidir.
Potansiyel Suçlu Erkekler...
Konu aldatma olduğunda, önce erkekler potansiyel suçlu kabul edilir. Çünkü nikâh yüzüğünü takan erkeğin testosteronu düşmüştür ve kendini ispatlamak zorundadır. Bu nedenle erkekler daha çok aldatır. Aldatma duygusallığa dönüşmeden sadece cinselliğe dayalı yaşanırsa bu durum bazı erkekler için evliliklerini kurtarma şekli de olabilir.
Erkek aldattığı zaman, duygularıyla toplumun baskısı arasındaki yaşanan sürtüşme, hâkim ve güçlü olan erkek olduğu için büyük değildir. Erkekler aldattığında dikkatsizdir, kendisine daha fazla bakmaya başlar, yeni elbiseler alır, sık banyo yapar, yeni parfümler alır, rejim ya da egzersize başlar, akşam eve beklenmedik saatlerde gelip, işte sürekli bir toplantı hali yaşadıklarını ifade ederek hemen kendilerini ele verirler.
Erkekler için gizli buluşmalar ve gün ortasındaki hızlı seks kaçamağı heyecan vericidir. -Yaşandı ve bitti hesapsızca- psikolojisi erkekler için çok yaygındır. Erkekler ilk adımı atıldıktan sonra kesin arkasını getirirler.
Erkekler için aldatmak çok doğaldır ve genelde sarhoşturlar. Tesadüfen ayağına gelen bir şansı hiç bir erkek kolay kolay reddedemez. Aldatan erkek suçlu çocuk gibi bakar fakat bazen nedensiz yere eşinin bütün kusurlarını ortaya döküp kırıcı olabilir. Aldatan erkeğin seks yapma stilinde bir değişiklik olur ya da hiç seks yapmak istemez ve çocuklarına daha az zaman harcamak ister.
Kadınların Aldatması Gerilimli Bir Süreçtir
Kadın aldattığı zaman, duygularıyla toplumun baskısı arasında yaşanan sürtüşme ve çatışma gerilimli bir süreçtir. Bu nedenle kadının aldatması daha zor, daha derinlikli, daha heyecanlı, daha edebi ve daha zengin bir malzemedir. Kadınlar aldattığında çok daha dikkatli davranırlar.
Her ayrıntıyı düşünürler. Çünkü kadınlar için günü birlik bir ilişkiden çok, uzun süreli ve duygusal bağları kuvvetli bir ilişki yani aşk yaşamak çok daha önemlidir. Kadınlar seks yoluyla bulaşan hastalıklar konusunda çok duyarlıdırlar. Kadın aldatmayla birlikte sevgi, aşk, romantizm, heyecan ve sürpriz arar.
Kadın bir yasak ilişki yaşadığında yüzünde bir parıltı belirir ve her bakımdan çok çekici olur. Suçluluk duygusuyla kadın eşine karşı daha sevecen davranır. Kadın parfümünü değiştirir, saçıyla ve makyajıyla daha fazla ilgilenir, evde özensizdir, dışarı çıkarken daha farklıdır.
Erkekler Neden Aldatır?
Çocukluktan gelen iç çatışmaları olan erkeğin aldatma olasılığı çok yüksektir. Aslında erkeklerin aldatmak için çok önemli bir nedene de ihtiyaçları yoktur. Maksat heyecan olsun, skor olsun! Çünkü çok sayıda kadınla ilişkiye girmek arkadaş çevresinde bir takdir göstergesi olarak algılanmaktadır. Hatta artı puan toplamak uğruna bu konuda gerçek dışı hikâyeler anlatan erkeklerin sayısı az da değildir.
Ayrıca erkekler birlikte çalıştıkları güzel, anlayışlı, uyumlu ve başarılı kadınlara da sık sık âşık olurlar. Ayrıca ezilen erkek, aldatarak hayattan intikam alıyor da olabilir. Her gün milletin ağız kokusunu çeken, çok yerde ezilen ve gururu incinen erkek aldatarak hayattan ve kendi kaderinden intikam alarak var olmaya çalışabilir.
Evli ve çocuklu olan erkekler kendilerinden yaşça küçük genç kadınlarla birlikte olarak hala güçlü bir erkek olduklarını kendilerine ve çevrelerine kanıtlamaya çalışabilirler. Bu durumda olan evli erkekler çoğunlukla aldatma olmasa karısını veya ailesini bırakma potansiyeline sahiptir.
Kadınlar Neden Aldatır?
Mutsuz olan kadının aldatma olasılığı yüksektir. Kadının eğitiminin artması ve iş yaşamında daha aktif rol alması, aldatma konusunda erkek egemenliğinin kırılmasına yol açmıştır. Kadınlar, kişilik yapısına göre aldatma konusunda farklı tutumlar göstermektedir.
Bir grup kadın duracağı yeri bilirken, bir grup kadın ise belirli bir çizgide ilişkisini devam ettirebilir. Bu, tamamen ilişkinin gidişatı ve kadının ruh durumu ile bağlantılıdır. Kadın âşıksa ve aldatılmak çok avam ve aşağılayıcı şekilde gerçekleşmemiş ise çok daha az vicdan azabı duyar.
Asıl Aldatma Duygusal Olarak da Aldatmadır...
Aldatma konusunda daha önce yapılan bilimsel çalışmalara bakıldığında duygusal aldatma ve cinsel aldatma ayrımı yapıldığı görülür. Var olan bir ilişki varken bir başka partnerle cinsel ilişkiye girmek cinsel aldatma, duygusal bir yakınlık yaşamak veya bir başkasına âşık olmak ise duygusal aldatma olarak değerlendirilir. Erkekler daha çok cinsel aldatmayı tercih ederken kadınlar ise daha çok duygusal aldatmadan yanadır. Ayrıca duygusal aldatma cinsel aldatmaya göre daha zor bir durumdur ve içinden çıkılmaz bir hal almasına yol açabilir ve asıl aldatma budur.
En Bildik Neden: Cinsel Sorunlar...
Her iki cins için de aldatma bildik mazeretler ile anlatılamaya çalışılır. En bildik mazeretler ise; “o oradaydı, çok hoşuma gitti, çok sarhoştum, beni etkiledi, nasıl olsa bitecekti, aldatmak mı çok doğal, macera yaşamayı seviyorum, çünkü farkına varmıyor” şeklinde sıralanabilir.
Ayrıca -yasak aşk inanılmazdır ve başka bir olayda asla bulunmayan bir duygu yaşatır- düşüncesini de yabana atmamak gerekir.
Eğer Bir Şeyi Gerçekten İstersen…
Aldatma; cinsel yolla bulaşan hastalıkların yaygınlaşmasına yardım eden ve ayrıca Türk aile yapısının önündeki en önemli sorunlardan biridir. Simyacı'daki, “eğer bir şeyi gerçekten istersen, bütün evren onun gerçekleşmesi için işbirliği yapar” ifadesi, aldatmanın özünü anlatmaktadır.
Eşler Aralarındaki Bu Sorunu Terapiyle Çözebilirler
Aldatılan veya aldatıldığını düşünenlerin sorunu görmemezlikten gelmeyip partneriyle paylaşması ve konuşması gerekir. Aldatıldığını düşünenler, “benimle eskisi gibi ilgilenmiyorsun, ilişkimizde sorunlar var, başka birisi olabileceğini hissediyorum, böyle bir sorun var mı?” şeklinde partneriyle konuşmalıdır.
Eğer partner başka birisi olduğunu itiraf ederse; aldatılanda öfke, yas süreci, üzüntü, sıkıntı, uykusuzluk, onur ve gurur yaralanması, tedirginlik, özgüven sarsılması ve depresyon dönemi başlayacaktır. Bu dönem kişiden kişiye değişmekle birlikte bir kaç ay sürebilir.
Bu dönemde bir evlilik veya eş terapistine başvurulmasını gerekir. Çünkü kurulu bir düzeni yıkmak zordur ve aldatılan kişinin partneriye bir araya gelerek sadece karşı taraftan değil kendisinden de kaynaklanabilen sorunları çözmek için adım atması uygun olacaktır. Ayrıca kültürel şartlanmada bunu gerektirir. Unutulmaması gerekir ki aldatılma ve sonrasında yaşanan sorunlar çözülebilen bir durumdur.
Ayrıca eşin sadakatsizliğinde evliliği hemen bitirmek yerine, yapılan hatayı bir sopa olarak, aldatan kişiye karşı kullanmak yerine; -eşim beni sevmediği için mi yoksa insani bir zaaftan dolayı mı aldattı?- sorusuna bir evlilik terapistinin nezaretinde yanıt aramak ve kar zarar analizi yapmak doğru bir yol olacaktır. Çünkü bir çıkış yolu her zaman vardır. Sevgiyi, güveni ve saygıyı artırıcı çözümler bulmak o kadar da zor değildir. Her iki tarafta şu soruyu kendisine sormalı; “bu olay bize ne öğretti?” Bu konuda samimi yanıtlar veren çiftler evliliklerini yeniden yapılandırabilir ve mutlu olabilirler.