Omega 3'ün Kadın Sağlığına Faydaları Saymakla Bitmiyor
Omega 3 sağlığımız için önemli, ancak vücudumuzda sentezlenmiyor ve bu nedenle vücudumuzun pek çok işlevinin sağlıklı olarak devamı için günlük diyetle alınması gerekiyor.
Kadın sağlığı deyince akla ilk gebelik geliyor. Kadın Doğum Hekimi Ebru Alper Omega 3'ün gebelikte, lohusalık döneminde, bebeklerin bilişsel ve bedensel gelişminde oynadığı önemli rolleri anlattı.
Omega 3 bebeğin nörolojik ve erken visuel gelişimi için gerekli. Günlük diyette eksiklikler olabildiği için düzenli kullanımı öneriyoruz. Çalışmalar omega 3 alımının bebeklerin bilişsel gelişimine katkı sağladığını ortaya koyuyor. Asıl yararlı etkisi çocuklardaki alerji riski üzerine; çalışmalar gebeliğinde omega 3 kullanan annelerin çocuklarında alerji riskinin azaldığını destekliyor.
Omega 3'ün Kadın Sağlığına Faydaları Saymakla Bitmiyor
Aynı zamanda erken eylem ve erken doğum oranlarını azalttığını bildiren yayınlar var. Doğum sonrasında yeni annelerin sıklıkla yaşadıkları doğumsonu depresyon ve duygu durum değişikliklerini azalttığı ortaya konduğundan, lohusalık döneminde de kullanımını öneriyoruz.
Balık yağında trigliserid omega 3 bulunmakta, trigliseridler enerji kaynağı olarak işlev görüyor ya da yağ dokusunda depolanıyor. Bu nedenle omega 3 işlevini sağlamak için geri kalan miktarın fazla olması gerekiyor ve daha büyük kapsüller halinde, daha fazla alınması gerekiyor. Krill yağı ise suda çözünebilen fosfolipid yapısı ile daha kolay sindirilir ve ağıza gelen balık kokusu gibi şikayetler olmaz.
Omega 3'ün Kadın Sağlığına Faydaları Saymakla Bitmiyor
Fosfolipid yapısıyla krill yağı daha etkin biyoyararlanıma sahip ve diğer omega 3 kaynaklarıyla karşılaştırıldığında daha küçük miktarları bile vücutta daha yüksek konsantrasyonlara ulaşabiliyor. Bu da yutma kolaylığı sağlayarak hastanın uyumunu arttıran bir faktör. Özellikle de balık yağı kapsülleri kullanan gebelerin en büyük yakınması kapsüllerin büyük olması ve daha sonrasında ağıza balık kokusu gelmesi olmakta. Krill yağı kapsülleri bu sorunu ortadan kaldırdı.
Krill yağının premenstruel sendrom ve dismenore, yani ağrılı adet görmede de yararlı olduğunu biliyoruz. Omega 3 balık yağı ve Krill yağı 3 ay süreyle kullanılarak yapılan randomize kontrollu çalışmalarda krill yağı kullanan grupta adet öncesi gerginlik, emosyonel değişiklikler, göğüs hassasiyeti, eklem ağrıları anlamlı olarak daha az görülürken aynı zamanda adet ağrısı için kullanılan analjezik sayısı ve ihtiyacı da istatistiksel anlamlı olarak azalmış.
Krill yağı Antarktika’ nın soğuk sularında yaşayan Krill canlılarından elde ediliyor. Denizden ve deniz canlılarından elde edilen ürünler için en büyük sorun temizlik ve ağır metal birikiminin getirdiği risklerdir. Antarktika ise yaşam alanı olarak deniz trafiğinden ve çevre kirliliğinden uzak, ağır metal birikiminin olmadığı bir bölge olması nedeniyle daha güvenli.