İleri Yaş Hamilelikte Risk 2 Kat Artıyor!
Çeşitli nedenlerden dolayı sürekli ötelenen hamilelikler, normalden iki kat daha fazla risk ile karşı karşıya kalınmasına sebep olabiliyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Arda Lembet, ileri yaş gebelikte olası risklere dikkat çekti.
30-40’lı Yaşlar 20’li Yaşlara Göre 2 Kat Riskli
Günümüzde anne olma yaşı; kadının kendini hazır hissetmemesi, iş yaşamındaki aktif roller ya da eğitim sürecine devam etme gerekçeleri ile giderek ilerliyor.
30 ve 40'lı yaşlardaki kadınlarda gebelik sırasında yaşanabilecek riskler, 20'li yaşlardaki gebeliklerden iki kat daha yüksektir. Bu nedenle daha yakından takip ve tedavi gerekebilmektedir. Yüksek tansiyon, gebelik diyabeti, erken doğum gibi anne adayının yaşayabileceği sağlık sorunları,“Down sendromu” gibi bebeği ilgilendiren kromozom anormallikleriyle ilgili sorunlar 30'lu ve 40'lı yaşlardaki kadınların gebeliklerinde daha sık görülebilmektedir. Bu tür gebeliklerde düşük ve erken doğum oranı artar.
Gebelikte ağrıya ya da kanamalara neden olabilen rahim içi iyi huylu tümörlere; yani miyomlara da daha sık rastlanır. Gebelik esnasında yaşam kalitesini düşüren hemoroit, idrar tutamama, bacak varisleri, bel ve kas ağrıları daha kolay ortaya çıkabilmektedir.
35 Yaş Referans Alınır
Tıp dünyası ileri yaş gebeliği sınıflaması yaparken, özellikle 35 yaşı referans yaş olarak almaktadır. Bunun nedeni 35 yaşından sonra daha yüksek oranda görülen kromozom anormallikleri ve tanıda girişimsel işlemler olan “amniyosentez” ve “koryon villus biyopsisi” gerekebilmesidir. Amniyosentez için izlenen düşük riski ile 35 yaşında “Down sendromu” ortaya çıkma olasılığı benzerdir(%0,5). Bu nedenle amniyosenteze bağlı düşük olasılığının eşitlendiği 35 yaş, uzun yıllar tıp camiasında belirleyici olmuştur.
Hastalık Tedavi Edildikten Sonra Gebelik Hedeflenmeli
Bu yaş grubunda daha sık görülen genetik ve kromozomal anormalliklerin ekarte edilmesi amacıyla yaklaşım daha farklılık göstermektedir. Anne adayı detaylı ultrasonografi ve tarama testleri ile ilk olarak 11-14 hafta arasında sonra da 18-22 haftalar arasında detaylı değerlendirilip yaşa bağlı risk değerlendirilmesi yapıldıktan sonra risk yüksek ise amniyosentez önerilmektedir.
Hastalık Varsa İyileştikten Sonra Gebe Kalınmalı
İleri yaş grubunda hamilelik öncesi hastaların genel sistemik muayenesi yapılarak tansiyon, diyabet, böbrek, hematolojik ve diğer hastalıklar yönünden de değerlendirilme yapılmalıdır. Eğer mevcut bir hastalık varsa mutlaka sağlık durumu iyileştikten sonra gebelik hedeflenmeli, sonrasında da bireyselleştirilmiş izlem ve tedaviye devam edilmelidir.
Stresli Bir İş Yaşamı Varsa Takip Şart
İleri yaş hamileliği yaşayan anne adayları mutlaka hamileliğin başından sonuna kadar özenle takip edilmeli, bilgilendirilmeli ve doğuma hazırlanmalıdır. Özellikle çalışan anne adaylarının hareketli ve stresli bir iş yaşamları varsa, bebeğin takip edilmesinin önemi artmaktadır.
İleri Yaş Hamilelikte Doğum Normalden Uzun Sürebilir
Doğum süreci de 30'lu ve 40'lı yaşlarda bir anne adayı ile daha genç biri için farklı işlemektedir. İleri yaşta hamilelik deneyimi yaşayan bir kadın için doğum eylemi zaman olarak daha uzun sürebilir; çünkü rahim ağzı, genç bir kadında olduğu gibi rahat açılmayabilir. Ayrıca ileri yaş hamilelerinden birçoğu doğumu sezaryen ile gerçekleştirme eğilimindedir. Doğum sırasında ve sonrasında ileri yaş hamilelerin rahmi genç annelerdeki kadar kasılmayabilir. Doğumdan sonraki kanamalar da daha uzun sürüp fazla olabilir.
Toparlanma Süreci Yavaş İlerleyebiliyor
30'lu ve 40'lı yaşlardaki gebelerin hamilelikte ve doğum sırasında komplikasyon yaşama olasılıkları daha yüksek olduğundan, vücutları eski hallerine daha genç annelerinki kadar hızlı bir şekilde dönmeyebilir. Bu da iyileşme ve toparlanma sürecini biraz daha yavaşlatabilir.
Zorlukları İyi Tanırsanız, Önlemenizi Daha İyi Alırsınız
Bu dönemde bir kadın için fiziksel ve ruhsal sağlık oldukça önemlidir. Bunun yanında anne olmanın gerektireceği özen de eklenirse, anne adaylarını önemli bir özveri beklemektedir. Hamilelik ve annelik sürecinde ileri yaşa özgün zorlukları iyi tanımak ve gerekli önlemlerle en aza indirmek önemlidir.