Çocuğa Rahat Bir Uyku Saati Oluşturmanın Yolları
Yatma saati, çocuğu sevdiği şeylerden ayıracağı için, her zaman bir sorun oluşturur. Bazı kuralları bilmek ve bunları hep aynı biçimde yinelemek yararlı olabilir.
İşte, bazıları…
Öncelikle çocuğunuzun fizyolojik ritmini zorlamayın: Eğer masada uyuyakalıyorsa, yatma saatini önceye almak gerekir. Eğer yemeğini bitirmeye zorlarsanız, uykusu kaçacak, birkaç saatten önce uyumayacak ve kapris yapacaktır.
Akşamları dengeli yemek yedirin: Ne çok, ne az. Hazımsızlık çekebilir ya da aç kaldığı için sık sık uyanır.
Akşam yatmadan önce bir fincan süt içirebilirsiniz: Süt içmek hem uykusunu getirecektir, hem de yararlı bir alışkanlıktır. (tabi 1 yaşından sonra)
Başını ve omuzlarını okşayın ve onunla tatlı tatlı konuşun: Yumuşak ve güven veren tavırlar, çocuk için herhangi bir ilaçtan daha etkileyicidir. Çocuğu hiçbir zaman sinirliyken yatırmayın. Herhangi bir nedenle heyacanlı ya da kızgınsa sakinleşmesine yardımcı olmaya çalışabilirsiniz.
Asla ceza olsun diye yatağa göndermeyin: Zorlanırsa yatma saati geldiğinde çocuk cezalandırıldığını düşünüp büyük bir öfke ve üzüntü duyacaktır.
Başucunda sürekli bir gece lambası yakın: Birçok çocuk karanlıktan korkar. Gece uyanırsa, bu ışık çevresini aydınlatıp onu rahatlatır.
Sevdiği eşyaları (oyuncak ayı, bezden bir bebek) yanında bırakın: Bu eşyaların tanıdık kokusu, yumuşaklığı ona güven verir.
Her akşam aynı alışkanlıkları yinelemek istemesine saygı gösterin. Aynı hareketleri siz de yineleyin.
· Yatma zamanını eğlenceli ama gürültüsüz ve telaşsız bir oyun haline dönüştürün. Çocuk günün sona erdiğini ve dinlenme zamanının geldiğini ve uyandığında küçük dünyasına yeniden kavuşacağını anlamalıdır.
Özellikle küçük yaştaki çocuk kolay kolay uyumak istemez ama bir kez uyudu mu da kendi isteiği dışında uyandırılmak istemeyecektir. Demek ki çocuk gece uyanırsa, bunun bir nedeni vardır. Gece uyanmaları her zaman ilgi ve anlayışla karşılanmalıdır. Nedenleri çoğu kez endişeye gerek olmayacak kadar basittir.
Çocuk gözlerini açıp çevresine bakınır, yatağını, oyuncağını, lambanın biçimini tanıyınca yeniden uykuya dalar. Bazen uyuklaması sürdüğü halde mırıldandığı olur. Bu durum da önemsizdir. Sızlanmakta ısrar ediyorsa, yumuşak sesle söylenen bir söz ya da elinizin sıcaklığını hissetmesi onu rahatlatır.
Ancak, sızlanmalar mutlak bir ağlamaya dönüşmüşse ve iyice uyanmışsa, susacağını umarak vakit geçirmeyin. Yardımına kimsenin koşmadığını görürse, daha çok korkacak, ağlama hıçkırığa dönüşecek ve sonunda siz yanına ulaştığınızda çocuk kendini böyle terk edilmiş hissediyor olacaktır ki en az yarım saat uğraşmanız gerekecektir.
Bu durumda onu azarlamanız, paniğini artırmaktan başka işe yaramaz. Bir yandan onu sakinleştirirken, öte yandan ağlamasının nedenlerini araştırın. Bu nedenler; gürültü, bezin ıslak oluşu, aşırı beslenme, yorgunluk, aşırı sıcak ya da soğuk gibi fiziksel; karanlıktan korkması, susaması ya da kötü ruya görmesi gibi ruhsal gerginliklere de bağlı olabilir. Her iki durumda da ebeveynin sakin ve yumuşak tavırları çocuğu rahatlatacaktır.