SEYİR DEFTERİ - FİKRET YILDIRICİ

“Kadının Adı Yok”

Hepimiz Aileyiz Kurumsal Icon hepimizaileyiz.com.tr
Yayın : 07.01.2013

Kadının Adı Yok

2012 son yazımda kadına şiddetten bahsetmiştim. 2013 yılı ilk yazımı da bu konu hakkında yazmak istiyorum. Kadına şiddetin başlangıç kaynağı, kadına bakış açısıdır. Bu konuda, bir araştırma şirketinin yaptığı yıllık ankette alınan sonuçları sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu anket sonuçlarına göre, Türkiye’de beş farklı insan tipi var ve bu insanların davranış şekillerini madde madde sıralanmış, ben size kadına bakış açısı ile ilgili olanlardan bahsedeceğim.

1-Yeni Muhafazakârlar (Yüzde 35)

Dini duyarlılıkları ortalamadan daha yüksek.
Kadının iş hayatına katılımının da, eş rızasını önemsiyor.

2- Geleneksel Orta Sınıf (yüzde 21,8)

Ülkeyi beğenmeyenlerin ülke dışına gitmelerini destekliyor.
Kadının iş yaşamında aktif olmasını desteklemiyor.
İnternetin kısıtlanmasını güçlü olarak destekliyor.

3- Geleneksel Milliyetçiler (yüzde 15,9)

Ekonomik ve siyasal gidişten memnun değil.
Kadının iş hayatına katılmasını ve kamuda baş örtüsünü destekliyor.
Dış görünüşlerine en fazla dikkat eden grup.

4- Tepkili Modernler (yüzde 13,5)

Yoğun olarak Marmara, Ege’de ve kent merkezlerinde.
Dinin hayatındaki rolü ortalamanın altında...
Çevreye karşı en fazla duyarlı segment.
Kadının ekonomi ve sosyal hayattaki gücüne inanıyor.

5- Tutunamayan Yoksullar (yüzde 13,3)

Doğu, Güneydoğu Anadolu ve Ege kırsalında yaygın.
Ekonomik ve siyasi gidişata karşı da güçlü olarak negatif.
Gerekirse kadına bir tokat atılabileceği konusunda ortalamanın üstünde destekleri var.

Bu araştırma sonuçlarından çıkarılacak sonuçlar:

1-Yeni muhafazakârlar ve geleneksel orta sınıf iktidarın tabanı olduğuna göre, tabanı kadını hor gören bir iktidardan ne bekleyebilirsiniz ki?

2-Kadının adı yok dediğimiz “tutunamayan yoksullar” grubu ki en çok şiddet haberi bu kesimden geliyor. Cahilliğin ve törenin silinmesi gereken coğrafyayı oluşturuyor.

3-Birazda matematik yapalım. Tüm yüzdeleri ikiye bölerseniz, kadın ve erkek oranlarını bulursunuz. Yani “geleneksel orta sınıfın” % 11’i kadın, %11 erkek. Neden kadınlar kendileri eşlerinden farklı bir kategori içinde düşünemezler, baskı mı, cahillik mi?

Kadına şiddeti:

•Kanunlar durduramaz; çünkü kanunları da insanlar uygular.

•Polis, jandarma, savcı kurtaramaz, bir kadın başına, bir polisi hiçbir ülke sağlayamaz.

•Hükümetler kurtaramaz, iktidar tepkili modernlere geçse dahi, tutunamayan yoksulluk sıfır olana kadar bu iş çözülmez.

•Erkekler kurtaramaz; çünkü kadını düşünen erkek yüzdesi % 15 seviyesinde.

•Asıl büyük güç kadınlar ise % 50 seviyesinde.

KADINA ŞİDDETİ, ANCAK KADINLAR ÖNLEYEBİLİR.

Nasıl mı? Önce kendi eğitimi, sonra çocuklarının eğitimi, yapabiliyorsa çevrenin eğitimi tamamlamasını sağlamak. Kadına şiddette karşı sivil toplum örgütlenmesine gitmek, bu konuda birçok dernek var.

Sesinizi Duyurun!

Bu derneklerin sayısı ve üyesi ne kadar fazla olursa o kadar çok etkili olur. Hiçbir şey yapamıyorsanız internet üzerinden kurulacak siteler üzerinden sesinizi duyarabilirsiniz. Oy en büyük silahtır ama bu işi bir parti meselesi haline getirmeden sivil toplum örgütü olarak gücü arttırmak, zaten partiler size gelecektir ve en iyi projesi olan kazanacaktır.

Konular :