Kabullenemediğim Tek Şey Kadına Şiddet!
hepimizaileyiz.com.tr Yayın : 21.12.2012
Selam vermek kadar medeni bir hareket yoktur dünyamızda, “günaydın” kelimesi bu işaretin simgesidir. Farklı dillerde, farklı biçimde ifade edilir ama tek bir anlamı vardır, tanıdığımız veya tanımadığımız bir insanın gününün iyi geçmesini dilemektir. Egomuz gün boyu içimizi kemirirken, ondan kaçmak ve başkasını düşünmeyin ilk adımıdır, günaydın. Sizin de karşı taraftan alacağınız bir selam, gününüze pozitif bir enerji verecektir.
Hatta ben sadece insanları selamlamam hayvanlara ve bitkilere bile selam veririm. Evde bir kedi besliyorum, adı “Sırdaş”, sabahları onu selamlamak çok zor çünkü ben uyanmadan o beni selamlar. Evdeki bitkilerimin de adı var, en çok “Sevdalımı” seviyorum, kendisi bir gardenya, onunla konuştuğumda parladığını hissediyorum. Sadece sahip olduklarım değil, dışarıda gördüğüm her canlı benim için bir dost.
Kiralık bir evde oturuyorum, ev sahibesi Emine teyze 75 yaşında, dizlerindeki hastalık yüzünden pek dışarı çıkamıyor, ben de her sabah ve her akşam onun kapısını çalarak, bir ihtiyacı olup, olmadığını soruyorum. İlk önce hayır diyor, ısrar edince, birkaç küçük isteği oluyor. Dualarının benle olduğunu en çokta evlenmem için dua ettiğini söylüyor.
Emine teyzeye “ boşuna dua etme Ahmet’in askerliği bitsin evleneceğiz “ diyemiyorum çünkü o benim için dua etmekten çok mutlu. Ahmet, çocukluk aşkım, ondan hiç vazgeçmedim, o da benden (umarım;). Askerlik bitince, belediye de daha önce yaptığı işe geri dönecek, eş durumundan tayini de yaptırdık mı, hemen evleneceğiz.
günü iple çekiyorum, üç ay sonra teskereyi alıyor. Diğer yandan da çok üzülüyorum, burada ki çocuklarımdan ayrılmak zorunda kalacağım Avjin, Berfin, Baban, Ahmet ve diğer 30 çocuğum. Onları çok seviyorum, üç senedir beraberiz, sevgiyi, yoksulluğu, espriyi ve birçok şeyi onlardan öğrendim, umarım ben de onlara çok şey öğretmişimdir.
Bu kasabayı, insanları seviyorum, onlara çocuklarına yardım etmek istiyorum, tek bir sorunum var ama bu sorun hayatımı tehdit ediyor. Okula servis yapan bir kişi var, adı Hamdi, ben de herkese yaptığım gibi onu da gördüğümde “Günaydın” diyordum ama beni yanlış anlamış herhalde. Bir gün okul çıkışında beni kolumdan tuttu ve beni ne kadar sevdiğini söyledi ben de kibarca nişanlı olduğumu böyle bir şeyi hiçbir şekilde düşünmediğimi söyledim. O da “sabahları, akşamları günaydın diyip, kırıtırken bunları düşüneceksin bunları kızım” dedi ve “ya benim olursun paşa paşa ya da seni başkalarına yar etmem” diye ekledi, kaymakam bey, hayatımdan endişe ediyorum.
"Bak kızım öyle herkese 'günaydın' deme. Başını eğ, geç git. Diyeceksen de 'selamın aleyküm'de. Başını, kı… açma. Erkekleri bunlar etkiler, bak adam haklı sen elin adamına günaydın dersen o da yanlış anlar. Benden koruma istiyorsun ama önce sen dikkat et, hem her isteyene koruma versem, buna polis mi dayanır, demi. Haydi, sen evine git, dediklerimde kulağına küpe olsun..."
“Deniz öğretmen, on yerinden bıçaklanarak öldürüldü.” Haberi gazete manşetlerine çıktığında, katili suçlamayın, geri kalmışlığımızı, kadının ikinci sınıf sayan anlayışı, gelenek dediğimiz sapkınlığımızı, törelerimizi, ne kadar kanun çıkarsan da bunu uygulanmayanları suçla. 2013’te de pek çok kadın şiddete ve cinayete kurban gidecek umarım 2012'den daha az olur.
