SEYİR DEFTERİ - FİKRET YILDIRICİ

Evlilikler 'Gelip Geçici Bir Trend' Olma Yolunda...

Hepimiz Aileyiz Kurumsal Icon hepimizaileyiz.com.tr
Yayın : 31.01.2012

Evlilik Gelip Geçici Bir Trend Olmamalı

Gazetelerde Ali Sunal ile Gökçe Bahadır’ın boşanacaklarına dair haberleri okumuşsunuzdur. Bodrum’un yaz güneşinde yüzlerinde samimi gülücüklerle çekilen düğün fotoğrafları gazete sayfalarını süslediğinde kronik romantiklerin yüreklerinin hopladığını, biraz da kıskançlık duyduklarını söyleyebiliriz herhalde.

İlişkileri üç yıldan fazla ama evlilikleri sadece altı ay sürdü. O halde sorumuzu soralım “ Neden boşanma oranları bu kadar arttı?”

İşin içine insan girince hiçbir sorunun tek bir cevabı yoktur. Psikologların söze başladığı gibi işe çocukluktan başlayıp, genetiğe bağlı davranış bozukluklarına kadar gidebiliriz. Ben ise işi en başına, Adem ve Lilith’e getirmek istiyorum konuyu. Lilith’ te nereden çıktı demeyin, Adem ilk aşkı Lilith asiliğiyle biliniyordu ve kadın- erkek eşitliğinden bahsediyordu. Adem çılgınca sevdiği bu kadını kaybetmek istemiyor ama onu dizginleyemiyordu da. Lilith tüm baskılara dayanamadı ve Adem’in kendini bulamayacağı bir yere gitti. Adem yalnız kalmıştı, uzun süre bu aşkın matemini tuttu. Sonunda Adem’in kaburga kemiğinden Havva yaratıldı ve Havva, Adem’in bir parçası olduğu için Lilith aksine ona hiç karşı gelmedi. Yasaklı elmayı yedikleri zaman yeryüzüne indiler ve efsaneye göre farklı farklı yerlere inmişlerdi, birbirlerini bulmaları on yıllar aldı. Sonunda kavuştular. Amazon Kadın savaşçılar efsanesi dışında ve Hürrem Sultan dışında:) yüzyıllar boyunca kadınlar Havva’nı genlerinden gelen psikoloji ile yaşadılar.

Kadınların ikinci sınıf durumları 1900 yılların başına kadar sürdü, ülkemizde ise durum Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün kadınlarımıza verdiği haklarla değişmeye başladı. Günümüzde kadının mücadelesi devam ediyor. Kadınların içindeki Lilith karakteri canlanmaya başladı. Kendi ayakları üzerinde duran, üreten, düşünen kadınlar toplumdaki gerçek yerlerini almaya başladılar.

Ali ile Gökçe ne yaşadı bilemeyiz ama bildiğimiz şu ki sonuçta boşanıyorlar. Açıklamaları da; ‘biz ikimiz anlaşmalı bir şekilde boşanmaya karar verdik’ şeklinde oldu. Eğer ortada bir aldatma sorunu varsa, kimin tarafından bu fiil işlenmiş olsun fark etmez, böyle bir davranış bedeli ayrılık olmuş. Ortada bir ilgisizlik, sorumsuzluk varsa, bir baskı varsa bunun sonucu ayrılık olmuş. Oysa eski Havva karakterleri veya Adem karakterleri tüm bunları içlerine atar ortaya koca bir mutsuzluk ortaya çıkardı ve bu mutsuzluk sadece iki kişi arasında kalmaz çocuğa, akrabaya, dosta ihraç edilirdi.

Tabii evlilik olayının temeli olan aileyi unutmamak gerekir. Bu yüzden, bu kurumu yaşamın bir trendi olarak değil, yaşamın devamı olarak görmek gerekir. Bu durum bıçak sırtı bir dengedir. Boşanmalar çok basit sebepler üzerine kurulmamalı, haklı gerekçeleri olmalıdır.

Biz yine de Ali ile Gökçe’ye, ortada basit bir neden varsa bir an önce hatadan dönmelerini, gerekçeleri sağlam ise bundan sonraki yaşamlarında daha çok mutlu olmalarını dileyelim.

Hep mutlu olmak isteriz,
Müsaade etmez zaman ve insan,
Zamana takılma,
Unutulur her şey zamanla,
İnsan, insan gibi olsa,
Mutlu oluruz kanımca…

Konular :