Tülin Şahin'den Sağlıklı Yaşamın Sırları
Ünlü manken Tülin Şahin, Audi Magazin dergisinde verdiği röportajda İstanbul'da yaşamı, modayı ve sağlıklı yaşamın sırlarını anlattı. İşte röportajın devamı...
Tam dört senedir Kültür Bakanlığı’nca Türkiye’nin tanıtım yüzü seçiliyorsunuz. Böyle bir temsil görevi sizde nasıl duygular uyandırıyor? Böyle bir unvanı taşıdığım için elbette çok mutluyum. Ülkemin yüzü olmak büyük bir onur...
Her zaman mesleğimle ülkemin adını, uluslararası platformda en iyi şekilde duyurmaya çalıştım. Yabancı basın ile yaptığım sayısız röportajda da her zaman Türkiye’nin adının en iyi şekilde geçmesini istedim. Bunu da başardığımı düşünüyorum. Ama şunu da belirtmeliyim; mesleğini uluslararası platformda yapan her Türk, zaten otomatik olarak 'Türkiye’nin yüzü’ bence...
Peki Tülin Şahin markasının bunca yıldır ayakta kalmasının sırrı ne?
Benim markam dört temel kritere bağlı: Kalite, güven, istikrar ve yenilikçi olmak... Benim için her zaman kalite ön plandadır. Bir işi yaptığım zaman en iyi şekilde yapmak isterim. Orta karar diye bir şey yoktur bende. Yaptığınız işlerde istikrar mutlaka olmalı. Ve en önemlisi yenilikçi olmak. Kendimi tekrarlamayı sevmem. Bunu da yapmamaya özen gösteririm. Elimden geldiğince her şeyi okur, araştırırım. Yedi dil bilmenin avantajı ile birçok farklı dilde yayınlar okurum. Mesleğimin gereği çok seyahat ettiğim için çok şey görüyorum. Dolayısıyla da her gün yeni bir şeyler üretebiliyorum. Sürekli yeni projeler peşinde koşuyorum.
İyi bir işkadını oluşunuz, çalışma disiplininiz ve yüksek iletişim becerilerinizle pek çok meslektaşınızdan ayrılıyorsunuz. Sizce bunda yurt dışında aldığınız eğitimin etkisi var mı?
Top model olabilmek için önce iyi bir işkadını olmak gerekiyor. Aksi takdirde olmuyor. Yurt dışında doğup büyümüş olmamın sanırım etkisi var. Ama belki de en etkili olan kişiliğimdir.
İstanbul'un Trafiği Fena
Sağlıklı bir yaşamın sizce formülü ne olmalı?
Sağlıklı yaşamak, sağlıklı beslenmek, sağlıklı düşünmek, eşittir kaliteli hayat. Spor, daha güzel bir vücut için yapılmamalı. Kaliteli yaşamak ve yaşlanmak için yapılmalı ve yine bu amaç için sağlıklı beslenmeli. Sağlıklı beslenmek de, bütün gün ot yemek değildir, hatırlatayım.
Sizce beslenmeyle ilgili nelere dikkat edilmeli?
Bu alışkanlık mutlaka aileden gelmeli. Bu alışkanlığı çocuklarına aşılamak, ebeveynlerin temel görevlerinden. Ben öyle bir ailede büyüdüğüm için hiçbir zaman sağlıklı beslenme konusunda zorlanmadım. Danimarka’da yaşarken her akşam yemeğinden sonra ailece 30 dakikalık bir yürüyüşe çıkardık. Hem yediklerimizi sindirir hem de ailece bir arada vakit geçirirdik.
Dünyanın pek çok farklı kentinde bulundunuz. Size göre dünyada en yaşanılası kent hangisi? Şimdilerde ’en yaşanılır kent’ seçmek trend oldu. Ama o iş, öyle olmuyor işte. Çünkü birine trafiği yüzünden katlanamazsınız, diğerine ise aşırı sakinliği yüzünden... Mesela İstanbul mükemmel, ama trafiği çok fena...
Henüz Moda Başkenti Değiliz!
İstanbul modanın merkezlerinden bir olma yolunda olduğunu düşünüyor musunuz? ’Moda başkenti’ çok iddialı bir sıfat. Bu sıfatı hak edebilmek için birçok şeyin bir arada olması gerekiyor. Örneğin; aktrislerin, top modellerin, tıpkı Beverly Hills, Paris, Milano, New York ve Londra’daki gibi o kentin sokaklarına gelip kendilerinin alışveriş yapıyor olması gerek. Böylece onların peşine yabancı basın düşecek ve bu sokaklar, butikler global medyada yer alacak.
Bizde bu mümkün değil! Böyle kaldırımlar yok ki... Bir şehirde moda haftası düzenleniyorsa, o şık insanlar şehrin her tarafında hissedilmeli. Güzel kıyafetler, göstermek içindir. Güzel kıyafetler içinde yürüyen insanlar, diğer şehirlilerde merak uyandırsın ki, onlar da ’Acaba ne oluyor?’ diye moda haftasına ilgi göstersinler. Paris’te güzel giyimli bir kadına sorduklarında "Nereye gidiyorsunuz?" diye, o da cevap verirmiş mesela "Dior defilesine çünkü moda haftası var" diye... Senaryo böyle yazılmış. İstanbul bir moda başkenti değil, ama turizm, gastronomi, gece hayatı konusunda bir trendsetter. Ve bu daha da artacak.
Arabayla Saatlerce Gezmek İsterim!
Arabaya atlayıp plansız bir yolculuğa hiç çıktınız mı?
Böyle bir yolculuğa çıkacak olsanız yanınıza kimi yol arkadaşı seçerdiniz? Nereye giderdiniz?
Hayır, hiç yapmadım ama boş zaman bulup yapmayı inanın çok isterdim. Bazen diyorum ki bomboş olsa yollar, atlasam üstü açık bir arabaya, öyle saatlerce, en çok sevdiğim müzikler eşliğinde yolculuk yapsam. Bu hayalde yanımda tabii ki eşim Mehmet (Özer) var.