Emre Altuğ Çağlaya Her Gün Yeniden Aşık Oluyorum
Emre Altuğ yaz şarkıları arasında yersiz bir rekabetin olduğunu söylüyor. Emre Altuğ yeni albümü ‘Zil’i, eşi Çağla Şıkel'e olan aşkını ve 'şöhret' kavramını Milliyet'e verdiği röportaj bakın nasıl anlattı.
"Reyting İçin Bizi Harcamasınlar"
TRT'deki dizi ve program çekimlerinin arasına bir de albüm sığdırdınız. Bu yoğunlukta albüme nasıl vakit ayırabildiniz?
Zil’ stüdyoda en az bulunarak çalıştığım albüm. Ama Allah’tan çok ciddi bir teknoloji imkanı var. Stüdyodaymışım gibi anında müdahale edebildim şarkılara. Çalışmalarımız yılbaşından önce başladı. İki şarkılık bir single yaparım diye düşünüyordum. Sonra bu sayı 3-4 şarkıya çıktı. Bir de baktım ki sekiz parça hazır. ‘Çifte Kavrulmuş’ ve ‘Sev Diyemem’i de albüm yaparsam alırım diyordum. Durum böyleyken single yerine albüm yapmaya karar verdik.
Yine başka isimlerin şarkılarıyla çıkış yaptınız...
Üretim anlamında biraz düştüğümü biliyorum. Ama ‘Tek Aşkım’, ‘Hastasıyım’ besteleri moralimi yerine getirdi. Evde birkaç şarkım daha var. En az bestemin olduğu albüm bu.
Benim yapmış ya da seçmiş olduğum parçalar zaten benim duyguma aittir. Ama ‘Yalan Dünya’ gibi tasavvufi bir şarkı bugüne kadar koymamıştım albüme. Yedi senedir bu şarkının peşindeydim. Sahibi Haydar Demir'e bir türlü ulaşamıyordum. Sonunda İzmirli bir arkadaşım sayesinde orada olduğunu öğrendim ve şarkıyı aldım.
İçinize sindi mi albüm?
Hem de çok. Bu işin içinde en ufak bir derme çatmalık hissetseydim bu albümü çıkarmazdım.
Bizimki kartvizit mi?
Yaz albümleri arasındaki rekabet sizin için ne ifade ediyor?
İnşallah bu yaz kimse “En iyi şarkı benim”, “Bu yazın albümünü ben yaptım” gibi demeçler vermez. Görünce insanın sinirleri bozuluyor. Hele bu sözleri söyleyen tanıdığın bir arkadaşınsa daha fazla üzüyor seni. İçinden şu geçiyor: Sen albüm yaptın da bizimki kartvizit mi? Biraz empati. Ticarette kendi malını övmek mübahtır. Ama bu cümlelerin içinde başkasının malını hiçe saymak var. Hiçbir şarkının garantisi yok. Sezen Aksu’nun bile garantisi yok. Kendisi söyledi bu lafı bana.
Evlilik, düzenli hayat bestelerinize nasıl yansıdı?
Evlilik hikayesinden ziyade konsantrasyonumu ilk önce Kuzey bozdu. Çünkü beste yapmak üzere oturduğum zaman aşağıdan gelen bir “Gak!” sesi bir anda gitarı bırakıp aşağı koşmama neden oluyordu. Bu aylarca devam etti. Dolayısıyla çıkan beste sayısı da az oldu. Ama “Çocuk kısmetiyle gelir” derler ya hakikaten öyle. Ne konserlerden, ne programdan ne de dizi filmden kafamızı kaldırabildik. Yorucu oldu ama bir şekilde yetişiyoruz. Bu kadar yoğunluk arasında sadece Kuzey’i suçlamamak lazım.
Çağla Şikel için yazdığınız 'Tek Aşkım' nasıl bir şarkı?
Yazalı iki sene oldu. Çağla dinlediği ilk günden beri çok seviyor.
Oğlunuz Kuzey için de ‘Bu son Olsun’ isimli şarkıyı söylediniz. Bir ay önce radyolara şarkıyı verdim; çok sevilmiş. Kuzey için söylenebilecek en güzel şarkı olduğunu düşündüm.
Babalık sizi duygusallaştırdı mı?
Çok fena! Kuzey’den sonra hüzün-lü olaylar beni daha fazla etkiliyor. Kendimi, oğlumu olayların içine koy- duğum için haberleri seyredemiyorum mesela.
Hayatınızda son üç senede neler değiştirdi?
Evlilik çok fazla şey değiştirmedi. Hayatımız Kuzey’den sonra değişti. Çünkü hayatımızın merkezinde o var. Bekar iki insan değiliz o kadar. Biz karı kocadan önce arkadaşız. Kavga edecek çok fazla bir şey kalmamış hayatımızda. Evlenmeden önceki o dört senede en azından ana başlıkları bitirmişiz. Arkadaş olmamız birbirimize toleransımızı artırıyor, susmamızı sağlıyor. Senelerimiz birbirimize hatta kendimize tahammül edemeyerek geçti. Şimdi başka bir boyut kazandık.
Boşanıyorlar haberleri ne kadar gerçeği yansıtıyor?
Bu haberi yapanlara soracaksınız. Reyting için bizi harcamasınlar. İlk duyduğum zaman verdiğim tepki “Allah korusun” oldu. Bu o kadar enteresan bir sektör ki; albüm çıkardım diye bu haberleri benim yaptırdığımı düşünen insanlar bile olacaktır. Halbuki hayatım boyunca böyle haberlerin arkasına sığınmadım.
"İnat İçin Çocuk Yapamam!"
“İnadına ikinci çocuk” demişsiniz...
Kime inat edeceğiz? “İkinci çocuk düşünüyor musunuz?” diye sordular, "Evet" yanıtını alınca böyle bir başlık atmışlar. İnat için çocuk yapmam.
Çıkan haberleri nasıl karşılıyorsunuz?
Şöhretin bedeli diye bir şey var. İnsanlar abuk sabuk şeyler yaparlar ve sana bunu şöhretin bedeli olarak gösterirler. Halbuki şöhretin bedeli taa kendisidir. Bundan pişman değilim. Ama ekstra kimsenin bana bu bedeli ödetmesine gerek yok.
Eşinizle birlikte ‘Aile Boyu’ isimli programı sunuyorsunuz. Evde, işte birlikte olmak evliliğin heyecanını yitirmesine neden olmuyor mu?
Biz iki günde altı program çekiyoruz. Dolayısıyla sürekli beraber değiliz. Program her gün yayınlandığı için öyle algılanıyor. Özellikle konser ve dizi çekimlerim dolayısıyla görüşmediğimiz çok zaman oluyor. Biz birbirimizi özlüyoruz hatta.
Evlendikten sonra aşk yerini sevgiye bırakır derler. Siz de durum nedir?
Böyle laflara inanmam. Hiçbir duygu yerini bir başka duyguya bırakır mı? O zaman o duygu niye var? Gün biter yol tükenir/ O bir deli derviştir/ Engel bilmez yüreğim/ Hep peşinde aşkın. Albümdeki ‘Masal Sevdayla Başlar’ şarkısında geçen bu sözler beni çok anlatıyor. Ben aşkı kovalayan bir adamım.
Nasıl aşkı kovalıyorsunuz?
Benim için aşk anlık bir coşkudur. Ben devamlı aşık oluyorum Çağla’ya. Söylediği bir cümle, daha önce hiç farkına varmadığım bir şeyini görmem ona yeniden aşık olmama neden oluyor. O devamlı aşık olma durumu bittiği zaman benim için Çağla biter.