MAGAZİN

Bade İşçil'den Çarpıcı Açıklamalar

Hepimiz Aileyiz Kurumsal Icon hepimizaileyiz.com.tr
Yayın : 15.06.2011

Bade İşçilden çarpıcı açıklamalar

Final yapmaya hazırlanan 'Ezel' dizisinde 'Şebnem' karakterini canlandıran Bade İşçil, dizinin hayatını değiştirdiğini söylüyor.

"Bozuk Musluğu Tamir Eder; Akbilimle Metroya Binerim" güzel oyuncu

Sabah gazetesine verdiği röportajda, kendisiyle ilgili bilinmeyenleri anlattı.

"Bana Hep Çelme Takıldı!"

’Ezel’e başlarken tereddütleriniz var mıydı?

Senaryo elime geldiğinde ’Ezel’in durumuna ağlamıştım. ’Ezel’e yardım eden karakteri bana vermemişlerdi ve ben ’Bu adama yardım edeceğim’ hissini yaşamıştım. Ben yapımla anlaştıktan bir yıl sonra diziye başlandı. Oyuncular netleşince, karşımda gördüğüm kişilere inanamadım. Çünkü ben oynayacağıma göre, demek ki çok ciddi bir proje çekilmeyecek diye düşünüyordum. Benim için ’Ezel’ büyük bir şans. Varoluş sebebim gibi bir şey... Çok önemli isimlerle çalışma fırsatım oldu. ’Ezel’ benim hayatımın dönüm noktası diyebilirim.

Bu dizide yer almak oyunculuğunuza neler kattı?

Çok fazla şey kattı. Türkiye genelinde en iyi oyuncular diye geçen isimlerle çalışma fırsatım oldu. Tuncel Kurtiz’in karşısında saygı duruşunda durmaktan oyuna geçemezken, onun bana "Sen bu işi yapıyorsun" demesi beni çok cesaretlendirdi. ’Ezel’ bana oyuncululuk sevdasını iyice aşıladı. Artık bu işi kıvırdığımı söylüyorlar. Ben de daha iyisini yapmak istiyorum.

Oyunculuktan önce sunuculuk yapmıştınız. O dönemler oyunculuk hayaliniz var mıydı?

Okul döneminde arkadaşlarım "Güzellik yarışmasına girsene" diyorlardı. Ama ben çizeyim, insanlar benim ürettiğim şeyleri giysinler istiyordum. Ama bir arkadaşımın, kendi hazırladığı programı sunmamı teklif etmesiyle her şey değişti. Daha sonra Andaç Haznedaroğlu ile tanıştım. Kendisi bana, "Sende oyuncu ışığı var" dedi. Bu beni çok şaşırttı. Çünkü hep kadınlar tarafından dışlanan, okul döneminde beğendiği çocuk benimle ilgileniyor diye kızların hep çelme takmaya çalıştığı biriydim. Bu yüzden bir kadının bana destek olması beni cesaretlendirdi.

Ünlü olmadan önce güzelliğin hep zor yanlarını mı yaşadınız?

Güzel ve yakışıklı olmak zor kavramlar. Güzelim demiyorum ama birtakım özelliklerim var. Türk tipi olmadığım için insanlara ilginç geliyor. Aslında iç güzellik önemli ve ben o tarafıma güveniyorum.

Oyunculukta güzellik avantaj mı oluyor?

Ne meslek yaparsanız yapın, bir insan güzelse torpilli gibi algılanıyor. Güzel olduğu için orada diye düşünüyorlar. Bu nedenle benim kendimi daha çok kanıtlamam gerekiyor. ’Ezel’ gibi bir projede kimse, sadece güzelliği için yer alamaz. İnsanlara önyargılı yaklaşılmamalı.

Peki, siz kendinizi beğeniyor musunuz?

Sağlıklı olmak, yapmak istediklerime yetecek kadar kapasitem olması benim için yeterli... Yürümeyi seviyorsam ve ayağımın üzerine basıp adım atabiliyorsam, ne mutlu bana... Benim için güzellik bunlar...

Yürümek demişken... Yürüyüş yapma merakınız ne zaman başladı?

Hep hareket halindeydim ama küçükken yollara çıkıp yürümüyordum. Son dönemde spora çok vakit ayıramadığım için yürüyüş yapıyorum.

Sokakta yürürken başınıza bir şey gelmesinden korkmuyor musunuz?

O konuda annem endişeleniyor. Ben de anneme "Erkek gibi kızım, bana bir şey olmaz" diyorum. Türkler ahlaklı insanlar. Kimse kimseye durup dururken bir şey yapmaz bence. Belki laf atan oluyordur ama müzik dinlediğim için duymuyorum.

Bir ilişkiniz var mı?

Uzun zamandır hayatımda kimse yok. İşim çok vakit alıyor ve kendime de vakit ayırmak istiyorum. Gerçi hem bu işi yapıp hem de ilişkisini yürüten insanlar da var ama bana zor geliyor. Çekimimin olmadığı gün yürüyüş yapacağım, o da bütün günümü alıyor. Eve döndüğümde vakit ayırmam gereken bir kişi olması zor geliyor. Sanırım şu an bir ilişki için fedakarlık yapmaya hazır değilim.

Yürüyüşleriniz sırasında insanların ilgisinden rahatsızlık duyuyor musunuz?

Bazen yol soracakmış gibi çevirip "Seni izliyorum, bayılıyorum sana" diyorlar. Ben de o enerjiyi alınca daha keyifli yürüyorum. Yürüyüş yaparken sürekli aynı güzergahta yürüdüğüm için herkesle konuşuyorum. Genelde esnafla selamlaşıp geçiyorum. Metroya da biniyorum, görenler inanamıyorlar. Akbilim var, yeni aldım. Güzergahları bilmediğim için otobüs kullanmıyorum ama bir gün macera olsun diye bineceğim. Nasıl olsa indiğim yerden yürüyerek yolumu bulurum.

Sizi metroda görenler nasıl tepki veriyorlar?

"Yok, o değildir" falan diyorlar. Niye olmayayım ki? İnsanlar alışmamışlar. Galiba birtakım insanlar "Ben meşhurum" diye dolaşıyorlar. Sanırım bizi de onlar gibi hayal ediyorlar. Ama hepimiz etten, kemikten yapıldık. Kimsenin birbirinden bir farkı yok.

Kendi kendinize yetmeyi seviyor musunuz?

Galiba... Yalnız kalmayı da çok seviyorum. Eve döndüğümde annemi görmezsem mutsuz olurum ama kendi kendime vakit geçirebilen bir insanım. Güçlü olmayı, kendi kendime bir şeyleri çözebilmeyi seviyorum. Çocukluğumdan beri evle ilgili şeyleri düzeltmeyi de severim. Babam bu konuda çok yetenekliydi. Onu izleyerek her şeyi öğrendim. Musluk bozulur yaparım, priz değiştirilmesi gerekir; hemen hallederim.

Konular :
BU HABERLER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR