Nazım Hikmet'in 49. Ölüm Yıldönümü

hepimizaileyiz.com.tr
Yayın : 03.06.2012

3 Haziran 1963'te kalp krizi sonucu yaşama veda eden ünlü şair Nazım Hikmet, ölümünün 49'uncu yılında anılıyor.

Nazım Hikmet, ölümünün 49’uncu yıldönümünde Moskova’da anılırten, sevenleri Rus-Türk İşadamları Birliği’nin (RTİB) organize ettiği Yavuz Bingöl konseri ve Ahmet Telli’nin okuduğu şiir dinletisi için bir araya geldi.

Konser salonunun tamamını dolduran Nazım severler, bugün Moskova’da mezarı başında anılan olan ünlü şairin şiirlerini Ahmet Telli’nin sesinden, Yavuz Bingöl’ün sazından ve sesinden dinleme fırsatı buldu. Gecenin açılış konuşmasını yapan RTİB Başkanı Ali Galip Savaşır, "Sevdiklerimizi kaybetmeye üzülmek kaçınılmaz ama asıl önemli olan onlara sahip olabilmemiz. Onlar bizim hayatımızda yer aldığı için ’Sevinmek lazım’ derler. Biz de yaşadığımız ülkenin; Ruslar’ın geleneğine uyuyoruz. Bugünü Nazım’ın doğum günü gibi onun gibi büyük bir şaire sahip olmanın coşkusuyla anıyoruz" dedi.

Moskova’nın kendileri için sadece ekmeğini kazandıkları, birçok kişinin başarı öykülerinden ve çoluk- çocuk sahibi olmanın ötesinde zor zamanlarında Nazım’ı bağrına basmış, koruyup kollamış şefkatli bir toprak olduğunu söyleyen Savaşır, şöyle devam etti:

"Bugün bizim yürüdüğümüz yolları Nazım’ın arşınladığını bilmek bile beni heyecanlandırır. Türkiye- Rusya ilişkilerinin gelişmesi için uğraşırken gündelik işlerimizin telaşı ile koştururken senede bir gün Nazım Hikmet bize durup düşünme fırsatı veriyor. Mücadeleye adanmış önünde saygıyla eğileceğimiz bir yaşamı hatırlatıyor. Her mısrası inançtan mücadeleden aşktan süzülüp gelen şiirleri dinletiyor. Bizi bir araya getiriyor. Dünyalarımız ne kadar farklı olursa olsun vatan sevgimiz, ortak sevgi yaparak buluşturuyor. İşte bu yüzden Nazım’ı seviyoruz. Nazım’ı ören alıyoruz. Nazım’ı kararmayan sol göğsümüzün içindeki cevahirde saklıyoruz."

Ömrünün yarısından çoğunu Rusya’da geçirmiş ve Rus-Türk Araştırmaları Merkezi’nin (RUTAM) kurucusu gazeteci Hakan Aksay dönemin siyasi gerçeklerinin şairi kutuplaşmalar içinde farklı bir yere koyduğunu anlattı. Aksay, "Çok sıkıntılar çektirdik şairimize. Yurttaşlıktan atmak da dahil ona ciddi haksızlıklar yaptık. Artık Türkiye, Türkiye toplumu, dünyada her şey değişti. Sonuç olarak Nazım hak ettiği yere doğru geliyor. ’Geldi’ diyemeyeceğim çünkü yapılması gereken çok şey var. Nazımın eserlerinin okullara girmesi Nazım ile ilgili kültür merkezlerinin gerek Rusya’da gerek Türkiye’de açılması gibi pek çok daha görev var ama son yıllarda en azından yurttaşlıktan Nazım’ı men eden bakanlar kurulu kararının iptal edilmesi Nazım’ın devlet tarafından kabul görmesi kuşkusuz olumlu gelişmeler" dedi.

Ölümünden önce çok sık görüştüğü Nazımın eşi Vera Tulyakov’nın, şairin kültürel mirası, anısını, ev, eserlerive her şeyini korumak ve sonraya devretmek için çok ciddi çaba sarf ettiğini de söyleyen Aksay, şunları söyledi:

"Her zaman yeteri kadar değer bulmamış olabilir Nazım severler arasında bile. Bazen zaman zaman haksız suçlamalarla da karşılaşmış olabilir. Geçmişte kırgınlık dönemleri de oldu. Ama 2000’li yılların başında bizim düzenlediğimiz bir geceye ölmeden sanırım çok kısa bir süre kala Vera Tulyakova’nın geldiğini hatırlıyorum. Onu davet ettiğimizi bizi kırmadan geldiğini ve o gün Nazım adına buradaki Türk topluluğu ile Nazım’ın hayranlarıyla okurlarıyla da bir araya gelerek, olmaması gereken geçmişte yaşanan mesafeyi de o anlamda kapattığını ve bu boyutuyla Nazım’ın Türk hayranlarıyla ve Nazım’ın eşlerinden birisi olarak mirasını sürdüren birsi olarak huzur içinde öldüğünü tahmin ediyorum bu açıdan. Görüşmelerimizde de bana hep ondan bahsederdi. Evine gittiğim zaman Nazım’ın herhangi bir eseri kendisine bıraktığı kitaplar arasından çıkan; yıllar sonra bile tesadüfen karşılaştığı, bulduğu notları bunları gösterirdi. Büyük bir aşktı Nazım’ı sevmeye o öldükten on yıllar sonra da devam eden çok güzel temiz bir kadın. Çok içtendi Vera ve Nazım ile ilgili dediği her şeyin yüreğinden geldiğini düşünüyorum."

Rus Türk İşadamları Birliği Başkan Yardımcısı Naki Karaaslan ise, anma etkinliklerini RTİB olarak 10 yılı aşkın süreden bu yana Moskova’da düzenlediklerini söyledi. Karaaslan, her yıl anma törenlerinin daha da geliştiğini belirterek, şöyle konuştu:

"Amacımız; Nazım’ın hak ettiği yeri bulması dünya edebiyatının ve şairinin ülkemizde ve Rusya’da hak ettiği yeri bulması. Okullarımızda öğrencilerimizin gençlerimizin Nazım’ı tanıması. Bugün bakıyoruz yeni nesil Nazım’ı, Nazım Hikmet’i bilmiyor. Kurtuluş Savaşı destanını bilmiyor. Bunlar hakikaten yürek sızlatan şeyler. Memleketini ülkesini çok seven bir şairin hak ettiği yeri bulması için de Rus Türk İşadamları Birliği olarak elimizden gelen şeyleri yapmaya çalışıyoruz."

Geceye katılan konuklar arasında bulunan Ahmet Mümtaz Taylan da sahneye çıkarak Rusça, "Dobrıy veçer tavarişi" (İyi akşamlar arkadaşlar) dedikten sonra, "Şiir ülkesinin, her yurttaşının kalbinde kök salmış bir çınarın şair babanın Nazım Hikmet’in şefkatli gölgesine sığınarak Tuna şiirini seslendirmeye çalışacağım" dedi. Ardından okuduğu şiir ile salondan büyük alkış aldı.

Siyamend KAÇMAZ/MOSKOVA, (DHA)