Çocuklarla İletişimde Altın Kurallar
Çocuğunuzla aranızdaki iletişimin daha da iyi olmasını istiyorsanız ya da bazı konularda yetersiz olduğunuzu düşünüyorsanız işte size altın kurallar! İyi bir iletişimin en iyi yolu ilk önce çocuklarınızla paylaşım alanlarınızı arttırmaktır. Bunun anlamı birlikte daha çok vakit geçirip konuşabilmelisiniz.
Bugünlerde pek çok anne baba, çocuklarıyla nasıl uyum sağlayabileceklerinin arayışında! Çocuğunuzun size başardığı şeylerden söz etmesi, korkularını, endişelerini paylaşması hem size yapmanız gerekenler hakkında ipucu verecek hem de çocuğunuzun kişilik gelişimine katkıda bulunacaktır. Tabi ki vaktiniz olduğunca çocuklarınızla paylaşım alanlarınızı arttırmalısınız.
Uzman Klinik Psikolog Mine Şahbaz, çocuklarla sağlıklı iletişimin yolları neler? Anne babalar çocuklarına nasıl yaklaşmalı? Uzman Klinik Psikolog Mine Şahbaz 8 püf noktasını anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu. İşte,size çocuğunuzla iletişiminizi kuvvetlendirecek bazı altın kurallar.
1. Kendi Duygularınızın Farkında Olun
Çocukların uyumlanması sürecinde anne ve babanın kendi duygularının farkında olmasını çok önemsiyorum. Anne ve baba olarak duygularınızı ve enerjinizi nasıl yönetiyorsunuz? Çocuklarınızın duygularını anlamaya başlamadan önce kendinize durup bunları sorabilmenizi ve önce kendinize destek olabilmenizi önemsiyorum.
Anne ve babanın bakışı, ses tonu ve duruşu çocuğun sinir sistemindeki tüm süreçleri etkiler. Bu nedenle öncelikle anne baba olarak sizin nefes alabilmeniz, sıkıldığınız zaman biraz sakinleşip yeniden devam edebilmeniz, eşler olarak birbirinize destek olabilmeniz birincil önem taşıyor.
2. Bebek ve Çocuklarla İyi İletişim Nedir?
- Birbirinizle iletişim kurarken çocuğunuza tüm dikkatinizi verin.
- Çocuğunuzu sizinle ne hissettiği ve düşündüğü hakkında konuşmaya teşvik edin.
- Çocuğunuzun bahsettiği her şeye hassas bir şekilde kulak verin ve mutlaka ona yanıt verin.
- Çocuğunuzun ne ifade etmeye çalıştığını gerçekten anlayabilmek için kelimelerin yanı sıra beden diline ve ses tonuna da odaklanın.
- Çocuğunuzun sizinle paylaşmak istediği şeyle ilgilendiğinizi göstermek için beden dilinizi kullanın.
- Çocuğunuzun ne kadar anlayabileceği ve ne kadar süre dikkatini size verebileceğini göz önünde bulundurun.
3. Bebekler ve Çocuklarla İyi İletişim Geliştirmek İçin İpuçları
Çocuğunuzla iyi bir iletişim geliştirmek için çalıştığınızda, çocuğunuzun sizinle ve diğer insanlarla iletişim kurma becerilerini geliştirmesine yardımcı olur. Ayrıca, çocuğunuza düşüncelerine ve duygularına değer verdiğiniz mesajını gönderdiği için ilişkinizi de güçlendirir.
İşte birkaç fikir:
- Konuşmak ve birbirinizi dinlemek için ona zaman ayırın. Aile yemekleri bunun için harika bir zaman olabilir.
- Çocuğunuzla iletişim halindeyken telefonları, bilgisayarları ve televizyonları kapatın. Bu, çocuğunuzla yaptığınız etkileşime veya sohbete tamamen odaklandığınızı gösterir.
- Gün boyunca günlük şeyler hakkında konuşun. Siz ve çocuğunuz çok fazla iletişim kurmaya alışkınsanız, büyük veya zor konular ortaya çıktığında konuşmak daha kolay olabilir.
- Öfke, sevinç, hayal kırıklığı, korku ve kaygı dahil her türlü duygu hakkında konuşmaya açık olun. Bu, çocuğunuzun bir 'duygular sözlüğü' geliştirmesine yardımcı olur. Siz veya çocuğunuz öfkeliyse, herhangi bir şey hakkında konuşmadan önce sakinleşene kadar bekleyin.
- Çocuğunuzun beden dilinin size ne söylediğine odaklanın ve sözel olmayan mesajlara da yanıt vermeye çalışın. Örneğin, 'Bu öğleden sonra çok sessizsin. Okulda bir şey mi oldu?'
- Çocuğunuzu konuşmalara dahil edin. Bu, 'Bunun hakkında ne düşünüyorsun ?' diye sormak kadar basit olabilir.
4. Çocuğu Aktif Dinlemenin Yolları
Etkin dinleme, iyi iletişimin anahtarıdır ve çocuğunuzla olan ilişkiniz için son derece etkilidir. Bunun nedeni, etkin dinlemenin çocuğunuza önemsediğinizi ve onunla ilgilendiğinizi göstermesidir. Ayrıca çocuğunuzun hayatında neler olup bittiğini daha iyi öğrenmenize ve anlamanıza yardımcı olabilir.
Çocuğunuzu Nasıl Aktif Dinleyebilirsiniz?
- Çocuğunuzu dinlediğinizi göstermek için beden dilinizi kullanın. Örneğin, çocuğunuzun seviyesine inecek şekilde çömelin. Çocuğunuza dönün ve göz teması kurun. Çocuğunuza bakmak ve ona yaklaşmak için dönerek dinlediğinizi gösterin.
- Çocuğunuzun yüz ifadelerini ve beden dilini izleyin. Dinlemek sadece kelimeleri duymakla ilgili değildir. Aynı zamanda o kelimelerin ardındaki şeyi anlamaya çalışmakla da ilgilidir.
- Çocuğunuzun size anlattıklarına devam edin ve 'Bana ... hakkında daha fazla bilgi ver', 'Gerçekten mi!' ve 'Seni dinliyorum, devam et ...' gibi ifadelerle ilginizi gösterin.
- Çocuğunuzun ne hissettiğini düşündüğünüzü tanımlayarak size nasıl hissettiğini anlatmasını isteyin. Örneğin, 'Öğle yemeğinde diğer çocuklarla oynamak istediğinde kendini dışlanmış hissetmiş gibisin'. deyin ve çocuğunuzdan anlamanıza yardımcı olmasını isteyin.
- Çocuğunuzun söylediklerini zaman zaman tekrarlayın veya yeniden ifade edin. Bu, çocuğunuzun onu dinlediğinizi bilmesini sağlar ve çocuğunuzun ne söylediğini anladığınızı kontrol etmenize yardımcı olur.
Çocuğunuz garip bir şey söylediğinde veya kelime bulmakta zorluk çektiğinde bile, cümlelerini bölmekten veya tamamlamaktan kaçının.
Sorun çözmeye acele etmeyin. Çocuğunuz sadece onu dinlemenizi ve duygularına ve bakış açısına değer verdiğinizi göstermenizi isteyebilir.
5. Çocuğunuza Dinlemeyi Öğretmenin Yolu
Çocuklar dinlemeyi öğrenirken genellikle biraz yardıma ve diğer insanların konuşmasına izin verme konusunda nazik hatırlatmalara ihtiyaç duyarlar. İşte çocuğunuzun dinleme becerilerine yardımcı olacak fikirler:
- İyi bir rol model olun. Çocuğunuz sizi dikkatle izleyerek nasıl iletişim kuracağını öğrenir. Çocuğunuzla (ve diğerleriyle) saygılı bir şekilde konuştuğunuzda, bu olumlu iletişim hakkında güçlü bir mesaj verir.
- Çocuğunuzun konuşmasını bitirmesine izin verin ve ardından cevap verin. Bu, çocuğunuz için iyi bir dinleme örneği oluşturur.
- Çocuğunuzun anlayacağı dili ve fikirleri kullanın. Çocuğunuzun ne hakkında konuştuğunuzu anlamaması durumunda dikkatini vermesi zor olabilir.
- Talimatlarınızı ve isteklerinizi çocuğunuzun yaşına ve yeteneğine uygun, basit ve anlaşılır hale getirin .
- Yapıcı geri bildirim vermeniz gerekiyorsa, aynı zamanda olumlu bir şey de söyleyin. Çocuğunuzun düzeltme veya suçlamadan çok övgüyü dinleme olasılığı daha yüksektir . Örneğin, 'Genellikle öğle yemeği kutunuzu bulaşık makinesine koymayı hatırlamada çok iyisiniz. Yarını hatırlayabilir misiniz lütfen?'
- Eleştirel ebeveyn tutumlarından kaçının
Eleştiride bulunmak çocuğunuzun hatasını ve eksiğini görmesini sağlamaz. Aksine yetersiz, değersiz ve suçlu hissetmesine neden olur. Eleştiri ve öğütleri bir kenara bırakarak daha az kelime kullanarak, yapılması gerekenin doğrusu neyse sadece bunu hatırlatmak yeterlidir.
Güzel çalıştığı ve uyumlandığı herhangi bir konuda (bu ödevleri olabilir, ev içinde gösterdiği bir davranış olabilir) “çok güzel çalıştın, sen iyi bir çocuksun” olumlamaları yapmak çocuğun her konuda sizinle uyumlanmasını kolaylaştıracaktır.
- Duygu düzenleyici oyunlara çokça yer verin
Amacımız bedende biriken stres ve öfke duygularının dışarı atılmasını sağlamak. Sakinleşmeyi sağlayan nefes teknikleri, yerinde zıplamak, müzik açarak komik danslar etmek, kovalamaca oynamak, kısa yürüyüşler yapmak, çocuk yogası yapmak, hamurla oynamak, suyla oynamak gibi. Bu yöntemleri çocuklarınıza öğreterek kardeşlerin kendi aralarında oynamalarını da teşvik edebilirsiniz.” diyor.
6. Kardeş kavgalarında bu hatalara düşmeyin!
Kardeş kavgaları, anne babayı paylaşamama, evdeki büyük çocuktan küçüğü idare etmesini beklemek, ilişkileri arasındaki dengeyi sağlamak zorlaştı. Buralarda en önceliğimiz büyük ve küçük çocuk ayrımını kenara bırakarak her çocuğun kendine özel sınırları olduğunu hatırlamaktır. Büyük çocuk küçüğü idare etmek ve küçükle ilgili sorumluluk üstlenmek mecburiyetinde bırakılmamalıdır.
Çocukların sorumluluğunu alması gereken tek kişi ebeveynlerdir. Rızası görülerek, isteği var ise çocuklar birbirine destek olmalıdır. Oyuncaklarını paylaşmak istemiyorlarsa bu anlayışla karşılanmalıdır.
Kavga durumları yaşanıyorsa, anne veya baba durumu anlamalı, bir konuşma alanı açarak duyguları üzerinden çocukların da birbirlerini anlamalarını sağlamalı sonrasında telafi edebilmeleri için; “size güveniyorum, hadi bakalım daha sakin kalmayı deneme zamanı” diyerek onlara şans vermelidir. Ayrı odalara göndermek, taraf tutmak, cezalandırmak istemediğimiz yöntemlerdendir. Ceza vermek yerine yaşanılan durum her ne ise telafi edebilmelerini sağlamak gerekir
Şüphesiz en iyi ortam da yemek sofrasıdır; aynı sofrada yemek yerken çocuklarınıza paylaşma, birliktelik ve bir yere ait olma duygularını aşılarsınız. Ayrıca böyle ortamlarda gün boyunca yaptıklarınızdan söz eder, çocuğunuzun sorunlarını dinler ve birlikte çözüm üretirsiniz. Çocuğunuzu gece yatağına bırakmanız ve yatakta onunla sohbet etmeniz de son derece yararlı olacaktır. Gece paylaşılan şeyler çok önemlidir, gece onunla ilgilenmeniz aranızdaki bağları kuvvetlendirecektir.
Eğer aile bir bina olsaydı, iletişim binanın her türlü kötü hava koşulunda ayakta kalmasını sağlayan temel olurdu. Aile içinde iyi bir iletişim varsa sorunlar çözülür, fikirlere kulak verilir, duygular ifade edilir ve samimiyet gelişir. İyi iletişim söz konusu olduğunda, görüşler farklı olsa bile her zaman mesajların ardında sevgi vardır.
Çocuklarınızla televizyon izleyin ve yararlı programların verdiği mesajlardan bahsedin.
Şartlar neyi gerektirirse gerektirsin asla onların yanında yalan söylemeyin. Unutmayın ki her hareketinizle onlara örneksiniz. Kötü bir şey de yapsanız çocuklar bunu siz yaptınız diye iyi bir şey olarak algılayacaklardır.
Çocuklarınızı arkadaşlarıyla birlikteyken gözlemleyin. Nasıl davrandıklarına bakın, paylaşımcı yönlerinin gelişip gelişmediğine dikkat edin.
Çocuğunuzun başarılarını, olumlu davranışlarını gördüğünüzü gösterin. Örneğin, bir çocuk ağladığında annesinden ilgi görüyorsa, bu yöntemi kullanmaya devam edebilir. Aynı şekilde, okuldan geldiğinde elini yıkadığı zaman annesi bu davranışını övüyorsa, ilgiyi sürdürmek için bu olumlu davranışa devam edecektir. Olumlu davranışlarını görürseniz ve gördüğünüzü ona gösterir veya hissettirirseniz bu davranışları yeniden yapacaktır.
Çocuğunuz sekiz yaş ya da üstündeyse birlikte alışverişe çıktığınızda ona da para verip marketten bir şey aldırın. Ara sıra bu tip şeyler yapmanız onların sorumluluk duygusunu geliştirecektir.
Çocuklarınızın empati (kendini başkasının yerine koyma) duygusunu geliştirin. Başkalarının acıları ya da mutluluklarından söz ederek bu kişilerin o an neler hissedebileceklerinden bahsedin. Bu şekilde çocuklarınızın duygusal yönünü geliştirirsiniz.