Çocukların Cinsellikle İlgili Sordukları Sorular
Çocuklarımızın cinsellikle ilgili soruları karşısında; "Bu konuyu nasıl açıklayacağımı bilemiyorum.", "Acele etmeye gerek yok nasıl olsa öğrenir.", "Bunu anlatırken hangi kelimeleri kullanmam gerektiğini bilmiyorum" dediğimiz çoktur. Hatta bazen konuyu kapatmanın en doğru hareket olduğunu düşünürüz.
Toplum olarak sağlıklı nesiller yetiştirmek; bedensel, zihinsel, sosyal ve cinsel yönden kendisi ve çevresi ile barışık bireyler yetiştirmekle mümkündür.
Bu konuda yürütülmüş pek çok araştırmada, ana babaların üreme ve cinsiyet konusunda çocuklarına erken yaşta bilgi verilmesi gerektiği savunmalarına rağmen aynı kişilerin çocuklarına bilgi vermemiş olduğu görülüyor.
Bunun temel nedeninin ana babaların çocuklarına konuyu nasıl anlatmaları gerektiğini bilmemesinin neden olduğu düşünülüyor. Ebeveynlerin bu çekingenlikleri genellikle bu konudaki bilgisizliklerinden ya da konunun onları tedirgin etmesinden kaynaklanıyor.
Anne babaların bu konudaki çekingenliği çocuğun bu konudaki sorularının yanıtsız kalmasına yol açmakta ve çocuklar bu soruların cevaplarını öğrenmek için farklı kaynaklara başvurmalarına sebep olmakta.
Biz anne babalar olarak kendi ebeveynlerimiz tarafından bu konuda bilgilendirilmemenin sıkıntısını yaşamış olabiliriz. Bu noktada önemli olan kendi çocuklarımızı aynı sıkıntıların içine sürüklememektir.
Bu konuda sık sık karşılaşılan tepkiler şunlar: "Bu konuyu nasıl açıklayacağımı bilemiyorum.", "Acele etmeye gerek yok nasıl olsa öğrenir.", "Bunu anlatırken hangi kelimeleri kullanmam gerektiğini bilmiyorum."
Kendimizi rahat hissetmediğimiz bir konuda çocuğumuza yardımcı olmamız çok güçtür. Mimiklerimiz, ses tonumuz, kelime seçimimiz, bedenimizin gerginliği ya da gevşekliği ve çocuğumuzu istekli ya da isteksiz bir şekilde dinlememiz ona bizim duygularımız hakkında fikir verir.
Kimi anne babalar, cinsel konulardan hiç söz etmez bu yaklaşım çocuğa bu konudaki merakını bastırması gerektiği izlenimini verir. Böyle durumlarda cinsellik bir tabu haline gelir, düşünmek bile "yasak" olmaya başlar. Bu durumda çocuk susar ve soru sormaktan vazgeçer. Ancak bu soruların cevaplarını arkadaş, internet gibi başka kaynaklardan bulamaya çalışır.
Bazı anne babalar ise çocuktan hiçbir şey gizlemeyerek cinsel eğitim en doğrusunu verdiklerini düşünürler. Çocuğun yanında fazlasıyla açık kıyafetle dolaşıp, birlikte banyo yapabilirler. Çok seçici davranmadan çocuğun rahatlıkla ulaşabileceği kaynaklar sunarlar (dergi, kitap, tv kanalı, vb.). Bu davranışlar çocuğun merakını gereksiz yere kamçılar. Henüz kavramaya hazır olmadığı görüntüleri görmek ya da bilgileri edinmek çocuğun aklını karıştırır. Ailelerin bu tutumu, toplumun cinsel davranışlardan beklediği gizlilik ve özellik anlayışı ile çelişir.
Cinsel eğitim doğumdan başlayarak ergenlik dönemine kadar olan dönemi kapsamaktadır. Cinsel eğitime başlamak için belli bir yaş bulunmamasına rağmen anne babalar, ilk sorularla çocukları 3-4 yaşlarındayken karşılaşırlar.
Genel prensip olarak çocuğa yapılacak olan açıklamalar sade bir dille, dürüst bir şekilde ve bilimsel kaynaklardan yararlanılarak yapıldığı takdirde gelecekte karşılaşılabilecek olası zorluklar yaşanmayacaktır. Çocuğa sadece ihtiyacı olan bilgi verilmeli sadece sorduğu kadarı cevaplanmalıdır. Çocuğa ihtiyacı olan bilgiden fazla bilgi verilemesi çocuğun kafasının karışmasına yol açmaktadır.
Anne Babaların Sıklıkla Sordukları Sorular ve Yanıtları
Çevrede cinselliği çağrıştıran ve öğreten bu kadar uyaran varken (dergi, gazete, televizyon, bilgisayar, arkadaş, vb.) ben ne derece bunların önüne geçebilir ve çocuğuma doğru bir cinsel eğitim verebilirim?
Özellikle küçük yaşlarda çocukların aileye ve aile bireylerine duydukları güven çok farklıdır. Eğer sorularını sormaya başladığı ilk andan itibaren onunla sağlıklı bir iletişim kurabilirseniz ve açıklamalarınız yukarıda anlatıldığı şekilde olursa diğer bütün olumsuz etkilerin önüne geçebilirsiniz.
Çocuğumun diğer soruları tamam ama cinsellik neden bu kadar ürkütücü geliyor?
Cinselliği sıkıcı ve ürkütücü yapan sizin bu konuya yüklediğiniz değerdir. Cinselliği ve çocuğunuzun cinsel gelişimini diğer gelişim alanları gibi doğal karşılamalı ve böyle yaklaşmalısınız.
Kendi inandıklarımı ve değerlerimi çocuğuma aktarmam ne kadar sağlıklı? Çocuğumun da kendisine göre bir hayat felsefesi olması daha iyi olmaz mı?
Çocuğunuzun sizden bağımsız bir hayat görüşü olması ve ayaklarının yere sağlam basması önemlidir. Ancak şurası unutulmamalıdır ki çocuğunuzun hayatı anlamasında ve kendi yolunu belirlemesinde ailenin önemi büyüktür. Öncelikle kendi inançlarınızdan yola çıkarak aile değerlerinizi oluşturmanız gerekmektedir. Çünkü bir ailenin yapısı, değerleri ve misyonu bir diğerininkine göre farklılıklar gösterebilir. Sahip olduğunuz değerleri belirleyip bunların hangilerini çocuğunuza aktaracağınıza iyi karar verin. Gerçekten inandıklarınızı çocuklarınıza aktarmaktan çekinmeyin.
Medya çocuklarımız üzerinde çok etkili. Kontrol edilemez boyutta cinsellik ve şiddet içeren yayınlar var. Çocuğumu bunlardan nasıl koruyabilirim?
Evet, medya gerçekten önemli bir unsurdur. Çocukların dikkate alındığı ve korunmaya çalıştığı bir programcılık anlayışının olduğu da söylenemez. Ancak televizyon izleme konusunda Türk ailelerinin büyük bir çoğunluğunun da bilinçli olmadığı bir gerçektir.
Çoğu ailenin tek eğlence aracının televizyon olması beraberinde bazı tehlikeleri de getirmektedir. Sabahtan akşama kadar açık bir televizyonda elbette çocuğun zararlı sahneler görme olasılığı fazladır.
Çocuğuma cinsel gelişimi ile ilgili bilgileri ne zaman vermeliyim?
Çocuğa cinsel bilgileri vermenin belli bir başlangıç yaşı olmamasıyla birlikte, genellikle üç yaş civarında soruların başladığı görülmektedir.
Çocuğun soru sormasını bekleyin. Aradan belli bir süre geçmesine rağmen hâlâ beklediğiniz sorular gelmiyorsa dikkatli olmalı ve çocuğunuzu çok iyi gözlemlemelisiniz. Bu konuyu başka yerlerden öğreniyor olabilir. Bu durumda uygun ortamın yaratılarak bazı açıklamaların yapılması uygun olur. Soru sormamanın iki nedeni vardır: Birincisi size sormayı denemiştir, ama bu anlamda yakınlık görememiştir. İkincisi, ihtiyacı olan bilgileri evde bulunan büyük çocuklardan, çevresindeki dergilerden, televizyondan ya da başka kanallardan öğreniyor demektir.
Çocuğumun sorduğu sorulara yanıt verirken ölçütüm ne olmalı? Sorulan soruları ne ölçüde yanıtlamalıyım?
Temel alacağınız en önemli ölçüt yaşı olmalıdır. Çocuğunuzun merakını gidermeli; ancak kafasını karıştırmamaksınız. Eğer sorduğu soruyu yanıtlamak için o an kendinizi yeterli hissetmiyorsanız: "Sorduğun soruyu şu an sana nasıl açıklayacağımı bilemiyorum. Senin anlayacağın şekilde anlatmam için bana zaman ver. En kısa zamanda yanıtlayacağım" diyerek düşünme fırsatı yaratabilir, okuyabilir ya da bir uzmana sorabilirsiniz.
Çocuğumun başka çocuklarla cinsellik konusunu konuşması sakıncalı mıdır?
Evet. Çünkü diğer çocukların ne derece sağlıklı bilgiye sahip olduklarını bilemeyiz. Ona bilgi verirken, bazı konuların çok özel olduğunu, bu nedenle bu konularda herkesle konuşmamak gerektiğini söylemeliyiz. Çocuğunuza, herhangi bir sorusu veya sorunu olduğunda, bunu mutlaka ailesi ile paylaşması gerektiğini, bunun kendisi için yararlı olacağını öğretin.
Cinsellik ve üreme konusunda bilgi sahibi olan çocuk, bunu arkadaş ya da kardeşleriyle uygulamaya kalkar mı?
Genellikle hayır. Belki kısa süreli olarak taklit edebilir. Çünkü bir yetişkin kadar hormonları gelişmemiştir. Bu yüzden bildiklerini oyunla geçiştirecektir. Ancak tepki verildiğini anlarsa, oyunları arttırabilir. Zaman zaman takip etmekte yarar vardır.
Cinsel eğitim neden bu kadar önemlidir?
Cinsel eğitimi sadece cinsel bilgilerin verildiği, cinsiyet ve üreme organlarının tanıtıldığı, doğum olayının anlatıldığı bir konu olarak algılamak yanlıştır.
Cinsel eğitim sayesinde çocuk kendi bedenine ve karşısındakinin bedenine saygı duymayı öğrenir. Bu durum, çocuğun ileriki yaşantısında kendi cinsiyetindekilerle ve karşı cinsten kişilerle, sağlıklı, düzeyli iletişim kurmasını sağlar.
Çocuğun kendi bedenini ve özelliklerini tanıması kendine güvenini arttıran bir özelliktir. Cinsel gelişimi ile ilgili bilgilerini erken yaştan itibaren sindire sindire alan ve bu anlamda sağlam temel oluşturan kişi, bedenine karşı olan sorumluluklarını bilir. Cinsel eğitimi aşama aşama ve yaşına uygun olarak alan çocuğun, sonraki yaşamında karşı cinsel kurduğu ilişkilerde daha dengeli olduğu bilinmektedir.
Cinsel sorular karşısında her çocuk kendi cinsiyetinden ebeveyniyle mi konuşmalı?
Eğer böyle bir yaklaşım benimsiyorsanız hata yapıyorsunuz demektir. Çocuğunuz soruyu kime sormuşsa o ebeveynin yanıt vermesi ya da birlikte yanıt verilmesi daha uygundur, önemli olan konunun doğal seyri içinde çocuğun fazla ilgisini çekmeden eğitim vermektir.
Çocuğunuz sadece kendi cinsiyeti ile ilgili bilgileri değil kız ve erkek cinsiyetlerini birlikte merak edecektir. Ergenliğe doğru kız çocuğa annenin, erkek çocuğa babanın kendi yaşamlarından örnekler vererek bilgilendirmesi daha yararlı olabilir.
Çocuğumuzun yatak odamızda (veya yatağımızda) bizimle birlikte uyumasına izin vermeli miyiz?
Hayır. Çocuğunuz mutlaka kendi yatağında ve odasında uyumalıdır. Zaman zaman alışkanlık yapmayacak ölçüde yatağınıza gelmesine izin verebilir; ama tekrar yatağına dönemsini sağlayabilirsiniz. Ama bu konu söz konusu olduğu zaman çocuğunuz her seferinde sınırlarını zorlayacaktır.
Çocuğum gecenin herhangi bir zamanında, kapıyı tıklatma gereği bile duymadan yatak odamıza giriyor. Bu durumu nasıl engellerim?
Çocuğunuza kendi odasının ve sizin odanızın özel olduğunu ve başkalarının odasına girerken izin alması gerektiğini vurgulayın. Bu konuda ona model olun. Odaya izinsiz girme alışkanlığı devam ediyorsa bunu uygun bulmadığınızı belirtin. Hoşunuza gitmediğini söz ve davranışlarınızla belirtin.
Çocuğumla birlikte banyoya girmem sakınca yaratır mı?
Genellikle üç yaşa kadar çocuklar anne babalarının çıplaklığını çok fazla önemsemeyebilirler. Fakat 4-5 yaşından itibaren bunun farkına varacaklardır. Bu yaşlarda anne babanın çocuğunun önünde çıplak kalmaması önemlidir.
Yetişkin vücudu ile kendi vücut ölçülerini karşılaştıran çocuğun kafasında yanıtlaması zor sorular oluşabilir. Anne babanın mahremiyeti kadar çocuğun mahremiyetine de saygı duyulmalıdır. Çocukla konuşurken, vücudumuzdaki özel organları başkalarına göstermenin uygun olmadığı vurgulanmalıdır.
Onun yanında tuvaletimi yapabilir miyim?
Bir annenin çocuğuna, tuvalete nasıl oturulacağını göstermesi ya da bir babanın oğluna penisini tutmayı öğretmesi çok normaldir. Bununla birlikte, insanların çıplaklıkları özeldir ve tuvaleti tek başlarına kullanmayı tercih ederler. Çocuğunuz içeri girip gözlemek konusunda ısrar ederse, "tuvalette yalnız kalmak istediğinizi ve bunun bir görgü kuralı olduğunu" söyleyerek hem tuvalet eğitimi vermiş, hem de sorunu çözmüş olursunuz.
Farklı cinsten çocukların bir arada tuvalete gitmelerinde ya da birbirleri izlemelerinde sakınca var mıdır?
Hayır, yoktur. Çocukların öğrenme isteği çok yoğundur. En çok merak ettikleri konulardan biri de, "onlar tuvaletlerini nasıl yapar? Vücutları nasıl?" dır. Bir arada tuvalete gitme imkanının verilmesi, bu merakın giderilmesine yardımcı olur.
Ailece televizyon ya da film seyrederken hiç beklemediğimiz bir anda çocuk için zararlı olabilecek (ya da yaşına uygun olmayan) sahneler çıkıyor. Bu durumda yapmamız gerekenler nelerdir?
Ansızın çıkan çocuğa uygun olmayan sahneler karsısında ailenin sıklıkla gösterdiği tavır kanalı değiştirmektir. Bu tutum yanlıştır, çünkü çocuğumuz göreceği kadarım görmüştür. Böyle davrandığınızda çocuğunuz: Konuya daha fazla ilgi duymaya başlar filmin ayrıntılarını ve devamını öğrenmek için özel bir çaba harcayabilir.
Gördüğü sahnelere anne babasının aşın tepki göstermesinin nedenini araştırmak için konuya daha fazla ilgi gösterebilir, hatta uygulamaya kalkışabilir.
Anne babanın yöntemini benimseyip cinselliği kötü, onaylanmaz ve zararlı olarak algılayabilir ve cinselliğe karşı tavır geliştirebilir.
Yine de aile olarak bilinçli bir televizyon izleme politikası oluşturulabilir. Yayınların ve filmlerin hangilerinin izleneceğine karar verip kalan zamanlarda televizyon izlemek yerine daha yararlı ortak etkinlikler yapabilirsiniz.
Sünnet için ideal yaş nedir?
Doğum ya da ilk üç ay, çocuğun, sünnet şokunu yaşamadığı dönemdir. Çocuğunuzun sünnet olmasını istiyorsanız ya bu dönemde; ya da cinsellik ve özellikle sünnetle ilgili olarak her şeyi iyice açıkladığınız 7-8 yaştan sonra sünnet yaptırmalısınız. Sünnet konusunda çocuğu korkutmaktan kesinlikle kaçının. Törenleri kendimiz için yaptığımızı, korkulu bir bekleyiş dışında çocuğun başka bir duygu yaşamadığını unutmayın.
Hijyenik pedle ilgili sorular soruyor ne yapmalıyım? Adet görmenin ne demek olduğunu anlatmalı mıyım?
2-4 yaş grubu çocukları adet görmeyle ilgili soru sormazlar. Özellikle televizyon aracılığıyla hijyenik pedlere olan merakları artmaktadır Böyle bir soru karşısında verilecek en doğru yanıt "bir çeşit pamuk"tur.
Çocuğum bazen çırılçıplak ortada dolaşmak istiyor. Ben bundan hoşlanmıyorum. Ne yapmalıyım?
Özellikle 2-4 yaş çocuğu için bu durum çok doğaldır. Kolunu gösterdiği rahatlıkla cinsel organını da gösterebilir. Kızmadan, korkutmadan davranışının önüne geçebilirsiniz. " Siz nasıl çıplak dolaşmıyorsanız, onun da çıplak dolaşmasını istemediğinizi, üşütebileceğim vb." söyleyebilirsiniz.
Çocukların Cinsel Soruları ve Yanıtları
Bu nedir?
Erkek çocukları için: Bu senin penisindir. Nasıl ki görme organımız göz, duyma organımız kulak ise penis de senin cinsiyet organındır. Kız çocukların cinsiyet organına da vajina denir.
Kız çocukları için: Bu senin cinsiyet organındır. Buna vajina denir. Nasıl ki görme organımız göz, duyma organımız kulak ise vajina da senin cinsiyet organındır. Erkek çocukların cinsiyet organına da penis denir.
Neden benim penisim yok?
Bu dönemdeki çocuklar bedensel güçlükleri kabul etmekte güçlük çekebilirler. Kız çocuklar penisleri olmadığı için cezalandırıldıklarını düşünürken, erkek çocuklar da günün birinde penislerini kaybedeceklerinden korkarlar. Bu durumda çocuklara şöyle bir açıklama yapmakta fayda vardır: Bütün erkeklerin penisleri bütün kadınların da vajinaları vardır. Bütün kadınlar vajina ile doğar, bütün erkekler ise penisle doğar. Büyüdükçe bu durum değişmez.
Babamın penisi neden benimkinden büyük?
Babanın elleri, ayakları, kolları da seninkinden büyük. Sen de baban kadar büyüdüğünde ellerin, ayakların, penisin babanın ki kadar büyüyecek.
Niçin kadınların memeleri var?
Memeler süt yaparlar. Bebekler doğdukları zaman senin yediğin yemekleri yiyemezler. Onlar ancak süt içebilirler. Anneler bebekleri kendi başlarına yemek yiyebilinceye kadar, memelerindeki sütle beslerler. Küçük kızlar büyüyünce memeleri de büyür, erkek çocukların memeleri büyümez. Onlar da süt olmaz.
Niçin büyüklerin kılları var da benim yok?
Kız ve erkek çocuklar büyüdüklerinde, kadın ve erkek olurlar. Büyüdükleri koltuk altında ve cinsel bölgelerinde çıkan kıllarla belli olur.
Bebekler nereden gelir?
Annenin karnının içinde bebek için özel bir odacık vardır. Bebek orada büyür. Eğer bu açıklama çocuk için yeterli görünmüyorsa o zaman bu özel odacığa rahim denildiği, bebek dış dünyada yaşayabilecek kadar büyüyünceye kadar orada kaldığını, annenin yiyeceklerinin bir kordon yolu ile onu beslediği şeklinde açıklamalar yapılabilir.
Bebekler anne karnına nasıl girer?
Babanın vücudunda üretilen spermler; penis yardımıyla bir yolculuğa çıkarlar ve içlerinden bir tanesi annenin vücudunda bulunan yumurta hücresiyle birleşir. Bu birleşme sonucunda bebek oluşur ve büyümeye başlar.
Bebek annenin karnından nasıl çıkar?
Bebek büyüyünce annenin karnındaki odacığa sığmaz olur ve vajinadan çıkarak dünyaya gelir.
Bebekler doğarken annelerin canı acır mı?
Evet biraz acır ama çok değil. Zaten bebekler doğarken anneler o kadar mutlu olurlar ki, canlarının acıması hemen geçer.
Annemin vajinasını, babamın penisini görebilir miyim?
Üzgünüm hayır. Çünkü vücudumuzdaki bazı organlar özeldir. Bu organları başkalarına göstermemiz doğru değildir. Anne babanın cinsiyet organları ve annenin memeleri özeldir. Bunları herkese göstermek ya da isimlerini söylemek gerekli değildir. Ayrıca insanların bu organlarımıza dokunmasına ve bunlarla ilgili konuşmasına da izin vermemeliyiz.
Saniye Bencik
Hacettepe Üniversitesi
Çocuk Gelişimi Bölümü Araştırma Görevlisi