Çocuğunuzla Açık ve Net Konuşun
Çocuğunuza söz dinletmekte güçlük yaşıyorsanız, uzman pedagogların dikkat çektiği iletişim yöntemlerini deneyebilirsiniz.
“Neden çocuğum tokadı yemeden söylediğimi yapmıyor? Sonradan kendimi çok kötü hissediyorum. Bunu nasıl önleyebilirim?” Takipçimizinbu sorusunu uzman pedagoglara yönelttik. İşte, aldığımız yanıtlar.
“Çocuğum Ne Zaman Anlattığımı Anlamaya Başlayacak?”
Uzman pedagoglar çocukla açık ve net davranmanın düşencesize yapılan cezalandırmaları önlediğini ve bu nedenle anne babaların bu yaklaşım içinde çocuklarıyla iletişim kurmalarının önemine dikkat çektiler.
Çocuğa Neden Sınır Konulmalı?
Sınırlar çocukların kendilerini güvenli ve doğru hissettikleri alanlar yaratır. Çocuk kendi sorumluluğunu üstlenir, kendi kararlarını verebilecek cesarete erişir, sorunlarını çözme gücüne ulaşarak ilerde karşılaşabiyleceği görevlere onu hazırlayacak deneyimi kazanır.
Sınırlar çocuğa belli durumlarda nelerin yapılıp, nelerin yapılamacağını gösterir. Sınırlar yeni hedeflere ve geleceğe ilişkin planlar yapmaya yönlendirir. Çocuk kendi özgü varlığını farkına varır. Kendine ve böylece başkalarına saygısı gelişir. Kendini başkalarından ayırt edebilirler ve farklılıklarıyla kabul edebilir.
Sınırlar olmazsa, bireysel özellikler ve kişilik oluşmaz, sınırlar olmazsa kendilerine var olabilme ve kendi kararlarını kendi verebilme yeteneği engellenir. Bu nedenle sınırların erken yaşta uygun konulması önemlidir. Peki ama nasıl?
Küçük çocuklarda sınırlamalar getirilirken, bazı temel ilkelere uyulmalıdır. İşte, uzmanların dikkat çektiği etkili iletişim yöntemleri:
• Anne babalar çocuklarla ilişki kurarken genellikle çok söz söylerler; ama açık ve net iletişim kurmazlar. Ebeveynler, bu sonsuz konuşmalarına çocuklarından makul bir karşılık bulamadıklarında, bağırıp çağırm, azarlama ve dövme gibi darbe etkisi yapan davranışlara sıkça başvururlar.
Küçük çocuklarla konuşan kişi, kendini ona tahsis etmelidir. Yani, onu okşamalı, gözünün içine bakmalıdır. Çocukların kabul görme, benimsenme duygusuna gereksinimleri vardır. Açık ve net davranmak, düşüncesizce yapılan cezalandırmaları önler.
Kavramak, Anlamakla Başlar...
• “Bu tehlikeli”, “Bu senin için çok zor”, “Sen bunu henüz yapamazsın” gibi cümleler çocuklara sınırlara uyma konusunda çok az şey bildirir. Kavramak anlamaktan başlar. Bu ilke, küçük çocuklara sınırlar koyarken de geçerlidir. Sınırlar kavram olarak anlaşılabilir ve görülerek denenebilir olmalıdır. Yani, yanan bir muma ancak elinizi uzattığınızda ateşi ve ısıyı hissedebilirsiniz.
• Sınırlar çocuğun var olanı somut olarak anlamasını sağlar. Başka çocuklar için geçerli olan bir şeyle, kendisi de karşılaşmak zorunda değildir. Bir çocuk bir-iki yıl kısıtlanmayı yaşamışsa yardım görmenin ve desteklenmenin anlamanı kavrayabilir.
• Anne babaların küçük çocuklarla, onlar küçük bir yetişkinmiş gibi konuşmaları az rastlnır bir durum değildir. Son derece mantuklu çözümler ararken, çocuğun kendi hayal dünyasında oluşturduğu büyülü sihirli çözümlerde yatan şansı gözden kaçırırlar. Çocuğun gerçeğe bakışında genellikle fanteziler ve gerçek iç içe geçmiştir.