Eşler Birbirlerine Duydukları Tutkuyu Ne Zaman Kaybetmeye Başlar?

hepimizaileyiz.com.tr
Yayın : 05.11.2011 - Güncelleme : 04.01.2024

Psikolog Ty Tashiro'nun "The Science of Happy Ever After" adlı kitabında belirttiği gibi, evlenen çifler arasında yalnızca 10 evlilikten üçü sağlıklı ve mutlu kalıyor. Kendinize bu aralar “İlişkimi nasıl düzeltirim?” diye soruyorsanız, siz de bir kırılma noktasında olabilirsiniz.

Kırılma noktası, bir tartışmanın veya anlaşmazlığın hayatınızı istila etmeye başlamasıdır. Peki ya bu durum diğer ilişkilerinizi etkiliyor mu? Çalışma hayatınızı etkiliyor mu? Sağlığınızı etkiliyor mu? İşte bunlar uzmanların odaklandığı üç kriter.

Işıklar kararıyor, perde kalkıyor, kadın ile erkek birbirlerinin kollarında gökkuşağının renkleriyle bezeli denizin üzerinde ağır ağır batan güneşi seyrederlerken, görünmez bir orkestradan çekici bir aşk melodisinin nağmeleri yükseliyor. Çiftler, sonsuza dek sürecek, tutkulu bir aşk için ant içiyorlar. Birbirlerine bağlılıkları sınır tanımıyor. Peki ya toz pembe hayaller neden hayal kırıklığına dönüşüyor çoğu kez?... İşte, ilişkilerin kırılma noktaları ve evlilikte kaybolan tutkuyu geri kazanmanın yolları...

Evlilikte Kırılma Noktaları, Hayal Kırıklıkları...

1. Evlilikte Hayal Kırıklığı Başladığında

• Başlangıçta Herkes Aynı Hayalleri Kurar 

Aşkları kültürel farklılıklar, ailelerin itirazları, para ve sosyal durum gibi tatsız engelleri aşacak. Hayatın en muhteşem armağanları, aşk ve romantizm onların. Birleşecekler ve geçen zaman sadece aşklarını daha da güçlendirmeye yarayacak. Nihayet saçları bembeyaz ama birbirlerine en az evlendikleri günkü kadar bağlı ve aşık olarak tepeden birlikte inecekler... 

Bu tatlı sahne toplumumuzda genç yaşlı pek çok insana ilham verir. Romantik evlilik arayışları çoğu zaman romantik –ya da o kadar romantik- boşanmalarla son bulur. Evlilikte flört dönemi coşkusunun devamını bulmayı uman kadınlarla erkekleri korkunç bir hayal kırıklığı bekler.

2. Eşiniz Hayallerinizin Kahramanı mı?

Evliliğin ilk ayları ve yıllarında, çiftler kaçınılmaz olarak eşlerinin hayallerindeki kahramanını özelliklerini taşımadığını keşfeder. Birçok çift bu gerçeğe alışır ama aşırı romantikler bunu başaramazlar.

İdealist erkek çaresizce ona bir sevgilinin coşku dolu cinsel zevlerinin yanı sıra, ideal annenin şefkat, güven ve özenini sunabilecek bir eş arar. Romantik kadın kocasının aynı anda ideal baba, koca, bakıcı, arkadaş ve sevgili olmasını ister. Klinik bir bakış açısıyla bakıldığında, bu algılamalar kesinlikle anormaldir.

Evlilikte Hayal Kırıklığı Başladığında Ne Yapmalı?

3. Çiftler Birbirlerine Duydukları Tutkuyu Ne Zaman Kaybetmeye Başlar?

Gerçekten de romantik aşk dili, ilişkinin psikotik yapısını ortaya koyar. Kadın adam için “deli” olur. Adam kadın için “çıldırır! Bu yiyip bitirici tutkunun sancıları içinde, aksi hallerde sorumluluk ve mantık sahibi olan bu insanların ailelerine, arkadaşlarına ve topluma karşı tüm sorumluluklarını kayıtsızca bir kenara atabildikleri bilinir. Oysa, birbirinden çok farklı geçmişlere sahip iki insanın önemli konularda nadiren görüş birliği içinde olacağı gerçeğine pek dikkat edilmez. 

Evliliğin ilk yılları heyecan vericidir. Birlikte geçirdiğimiz ilk birkaç ay yeni deneyimler, maceralar ve tutkuyla doludur. Romantik komedilerde görebileceğiniz türden ilişkiler, neşeli, eğlenceli ve kısacası mükemmel. İlişkinin bu aşamasına genellikle “balayı aşaması” denir. Eğer birinden ilişkinizin balayı aşamasında olduğu yorumunu aldıysanız, eminim bulduğunuz büyülü aşkın bir şekilde sona ereceğine dair düşünleri sizi hemen hayal kırıklığına uğratmıştır.

Gerçek şu ki, evet, genellikle ilişkiler zaman içinde değişecektir ve bazen ilişkinizin sahip olduğu o büyülü kıvılcım kaybolabilir. İyi haber şu ki, balayı evresi sona erdiğinde daha samimi bir ilişkiye yer açılır. İlişki, güven, saygı ve ortak deneyimlerin bir araya gelmesiyle dolu gerçek bir arkadaşlığa doğru ilerleyecektir. 

Eşinizin önünde kendiniz olmaktan tamamen rahat olduğunuz, onun sizi koşulsuz olarak seveceğini bildiğiniz bir ilişki türüdür bu. Ancak bu deneyimli yakınlığı kazanmak, ilişkinin iniş ve çıkışlarıyla uğraşmayı gerektirir ve bazen tutkunun söndüğü dönemler de olur. Başarının anahtarı, mutlu bir ilişkinin nasıl sürdürüleceğini öğrenmektir ve bu esasında çok çalışmayı gerektirir.

Bir ilişkide tutku azalmış gibi görünüyorsa bu, çift arasında daha derin bir şeylerin olduğunun belirtisi olabilir. Belki çift olarak öncelikleriniz değişti ve bu nedenle ilişkinizi farkında olmadan ikinci plana attınız. Bu durum, hayat arkadaşlarına zaman ayırmayı feda ederek ebeveynliğe aşırı odaklanmış çiftlerde gerçekten oldukça yaygındır. Belki de bu, fiziksel ya da duygusal olarak yakınlık eksikliğinin bir işaretidir. Çoğu zaman bu ikisi iç içe geçmiş durumdadır, bu nedenle duygusal yakınlık eksikliği fiziksel durumu etkileyebilir...

Kendinize bireysel olarak bakmanız da önemlidir. Eşinizi aranızdaki heyecanı, aşk kıvılcımını kaybettiği için suçlamak genellikle daha kolaydır, ancak hayatınızdaki son değişikliklere bir göz atmanızı tavsiye ederiz. Stresteki artış, fiziksel sağlık, zihinsel sağlık veya büyük yaşam değişiklikleri libidoyu büyük ölçüde etkileyebilir. Fiziksel yakınlığınızı "balayı aşaması" ile karşılaştırmamak önemlidir, çünkü fiziksel yakınlığınız uzun vadeli bir ilişki için daha sürdürülebilir bir şeye uyum sağlamaya çalışıyor olabilir.

4. Eşinizle Aranızdaki Heyecanı Canlı Tutmak İçin Ne Yapabilirsiniz?

Öncelikle eşinizle aranızdaki iletişimi artırın. Eşinizle sadece günlük önemsiz şeylerle ilgili değil bunun dışında da konuşacak konular bulun. Birlikte bir randevuya çıkın; umutlarınızı ve hayallerinizi konuşun, tıpkı ilk çıktığınızda yaptığınız gibi... Evliliğinizin balayı aşamasındayken yaptıklarınızdan bahsedebilirsiniz. Eskiden birlikte keyif aldığınız eski bir hobiyi yeniden edinin.

Partnerinizin nasıl sevgi verdiğini ve aldığını anlamak, birbirinize olan tutkunuzu etkili bir şekilde iletmenizi sağlamanın anahtarı olabilir. Örneğin, eşinizin sevgi dili birlikte kaliteli zaman geçirmeyi içeriyorsa, çocuklar olmadan geçireceğiniz bir randevu gecesine, genellikle ona aldığınız çiçek buketinden çok daha fazla değer verecektir.

Bazen bir çift olarak olaylara objektif olarak bakmakta zorlanırız veya ilişkinin iyileşmesi için ifade edilmesi gereken derinlere kök salmış bir suçluluk duygusu veya öfke yaşarız. Objektif bir psikolog bu konuşmaları kolaylaştırmaya ve çiftlerin ilişkilerini güçlü ve samimi tutmalarına yardımcı olabilir. 

Evliliklerde Kaybolan Heyecanı Geri Getirmenin Yolları 

5. Evliliğinizi Nasıl Renklendireceğinize Dair 3 Eğlenceli Fikir

Seks hayatınız sıkıcı mı? Eğer öyleyse, evliliğinizi renklendirmeniz çok basit! Pek çok insan, seks hayatının sıkıcı olduğundan şikayet eder. Sıkıcı bir ilişkiniz varsa, bunun cinsel yaşamınızı etkileme ihtimali yüksektir. İyi haber şu ki, evliliğinizi renklendirebilirsiniz, bu da sonuç olarak seks yaşamınızı renklendirmenize oldukça yardımcı olacaktır! 

• Yeni İlgi Alanlarını Birlikte Keşfedin

Her nasılsa, insanlar uzun vadeli bir ilişkiye girdiklerinde birlikte keşfetmeyi bırakıyorlar; oysa, flört dönemlerinde çiftler bunu otomatik olarak yaparlar.

Eşinizle birlikte yapmaktan keyif alacağınız konularda kendinize ilgi alanları yaratın. Yeni bir dil öğrenmek veya yeni bir sporu öğrenmek gibi... Birlikte ilgi duyduğunuzda bu doğal olarak ilişkinizde de bir heyecan yaratacaktır. Sonuç olarak bu durum evliliğinizi renklendirmenize ve daha iyi bir cinsel yaşama kavuşmanıza yardımcı olacaktır.

Örneğin, birlikte yeni bir şey keşfedemiyorsanız eşinizin hoşlandığı bir şeyi birlikte keşfetmeyi deneyebilirsiniz. Unutmayın eşinizle ne kadar çok ayrılırsanız, o kadar çok uzaklaşırsınız. Eşinizle aranıza mesafeler koymanız, ondan ruhen ve fiziken ayrı kalmanız hem evlilik hayatınızı hem de cinsel yaşamınızı olumsuz etkiler.

•  Birlikte Daha Çok Eğlenin

Evliliğinizde oyun zamanı oluşturmak önemlidir. Oynamak  flört etmek veya şaka yapmak gibi olabilir. Oynamak, eğlenceli bir şekilde gardınızı düşürme ve daha fazla açılma ritmine girmenize yardımcı olur. Oyun zamanını planlamakta sorun yok. Birlikte trambolinde oynamak gibi daha önce hiç yapmadığınız bir şeyleri birlikte deneyimleyebilirsiniz. 

Karı Koca Arasında Soğukluk Neden Olur? 

• Rutinden Uzaklaşın

Pek çok ilişki tek düzeliğe sıkışabilir. Meşgul insanlar bunun heyecan verici olduğunu düşünme eğilimindedirler, ancak durum hiç de sanıldığı gibi değildir.

İşe gitmek, eve gitmek ve bunu sürekli tekrarlamak gibi sıradan bir rutin içinde sıkışıp kalmak ne kadar eğlenceli olabilir ki...  Sosyal hayatınıza ve aktivitelerinize zaman ayırabiliyor musunuz? Bunun için zamanınızın olmadığını düşünüyorsanız artık bunun zamanı geldi demektir! 

Tıpkı eşinizle ilişkinizin başında randevulaştığınız gibi bir randevu ayarlamakla işe başlayabilirsiniz. Yoğun bir hafta sonunuz varsa, eşinizle birlikte gözden kaybolmak için birbirinize zaman ayırın ve yapmanız gereken birkaç şeye "hayır" deyin! Ve gününüzün keyfini çıkarın, tıpkı eski günlerinizdeki gibi... 

Evliliğinizdeki Tutkuyu Yeniden Alevlendirin

6. Uzun Evlilikler Günümüzde Bir Hayal mi?

Eğer daha fazla insan gerçekten başarılı sayılacak bir evliliğin temelini oluşturmak için romantik aşkı karı-koca arasındaki sevgiyle nasıl değiştireceğini bilseydi, pek çok duygusal acıdan kaçınmak mümkün olabilirdi. Evliliklerin sürmesini sağlayan sevgi, romanlardaki romantik aşktan çok daha hassas, çok daha derin ve ödüllendiricidir.

Karı-koca arasındaki sevgi ve şefkat bazı karşılıklı kilit niteliklere sahip olunmadan var olamaz:

• İncelik
• Düşüncelilik-İletişim
• Birbirinin alışkanlıklarına uyum sağlama
• Birçok aktiviteye ortak katılım
• Önemli değer ve konularda görüş birliği
• Zorlamadan çok karşılıklılık
• Karşılıklı saygı

Evli çiftler giyinme, yemek, çalışma, uyuma vb. eşzamanlı programlama gerektiren günlük rutinlere ve çiftlerden her birinin kendine göre şartlanmış olduğu sayısız faaliyete uyum sağlamak zorundadır. Amaç, romantizm idealinin imkansız hayalleri ve yanlış umutları olmaksızın, davranış, alışkanlık ve deneyimler açısından birbirini bütünüyle kabullenmeyle sonuçlanacak "ortak bir payda” yaratmaktadır.   

Unutmayın karı-koca sevgisi; güven ve rahatlık veren; ağır yanan, yürek ısıtan bir ateştir.

7. Özetle: İşte Evliliğinizdeki Tutkuyu Geri Getirecek İpuçlar 

7.1. Duygusal Yakınlığı Teşvik Edin

İyi bir cinsel ilişki duygusal yakınlık üzerine kuruludur. Başka bir deyişle, fiziksel ilişkinizi geliştirmeyi umuyorsanız öncelikle duygusal bağlantınız üzerine yoğunlaşmanız gerekir. Bunun için eşinizin ihtiyaçlarını karşılamaya ve kendi ihtiyaçlarınızı sevgi dolu, saygılı bir şekilde iletmeye odaklanın.

Bunu yaparken de birbirinizi eleştirmekten kaçının ve “suçlama oyununu” bırakın. Güç mücadelesini sona erdirin. Örneğin, mesafe koyanlar seksi başlatmayı daha sık denemek isteyebilir ve eşinize "seksi olduğunu" incelikli yollarla söylemenin yollarını bulmaya çalışabilir... 

Tutkularını ve sevgilerini yeniden canlandırmak isteyen çiftlerin birbirlerine yönelmeleri gerekir. Eşinizle aranızdaki duygusal uyum, aynı fikirde olmadığınızda bile bağlantıda kalmanıza yardımcı olur. Bu, savunmacı olmak yerine empati kurarak birbirimize yönelmek anlamına gelir. Her iki tarafın da ihtiyaç duymadıkları konular yerine olumlu ihtiyaçlar açısından duyguları hakkında konuşması önemlidir. 

Şikayet Etmek Yerine Hissettiklerinizi ve Eşinizden Beklentinizi Dile Getirin 

Uzmanlara göre, olumlu bir ihtiyacı dile getirmek, hem dinleyici hem de konuşmacı için başarının reçetesi; çünkü şikayetler ve istekleri eleştiri ve suçlama olmadan iletir. Bu, kişinin partnerindeki sorundan, partnerinin işe yarayacak ne yapabileceğine doğru zihinsel bir dönüşüm gerektirir. 

7.2. Daha sık el ele tutuşun

Yazar Dr. Kory Floyd'a göre el ele tutuşuyor , sarılmak ve dokunmak oksitosin salgılayarak sakinleştirici bir his uyandırabilir. Çalışmalar bunun cinsel orgazm sırasında da salındığını gösteriyor. Ek olarak, fiziksel sevgi stres hormonlarını azaltır; stres hormonu kortizolün günlük seviyelerini düşürür.

7.3. İletişiminizi güçlendirin   

Evlilik söz konusu olduğunda iletişim eksikliği ciddi bir konudur, çünkü iletişim esasında eşinizle aranızdaki bağınızın özüdür. İkiniz düzgün iletişim kuramadığınızda, bilinçaltında evliliğinizde bir boşluk oluşmasına neden olursunuz. Depresyon, aşağılanma ve üzülme, iletişim eksikliğinin belirtileridir. 

7.4. Cinsel yakınlığı rutinden ayırın

Yakınlık zamanını planlayın. Yatak odasında ilişki sorunları ve ev işleri hakkında konuşmaktan kaçının. Unutmayın, dikkatimiz dağıldığında ve strese girdiğimizde cinsel uyarılma düşer. Ön sevişme sırasında acele etmeyin, fantezilerinizi paylaşın ve seksi daha romantik hale getirin.

7.5. Partnerinizle geçirmek için zaman ayırın

İkinize de keyif verecek çeşitli aktiviteleri deneyin. Kur yaparken eğlenin ve cinsel arzuyu ve yakınlığı ateşlemenin bir yolu olarak flört etme alıştırmaları yapın. Dr. Gottman, "ilişkinizde yaptığınız olumlu her şey ön sevişmedir" diyor.

7.6. Şefkatli dokunuşa odaklanın

Partnerinize sırtını veya omuzunu ovmayı teklif edin. İnsanlar ön sevişmeyi cinsel ilişkiyle ilişkilendirir, ancak şefkatli dokunuş, hassas bir insan olmasanız bile tutkuyu göstermenin ve aşkı yeniden alevlendirmenin güçlü bir yoludur.

7.7. Seks sırasında duygusal açıdan daha savunmasız olmaya çalışın

Seks terapisti ve eğitimci Dr. Micheal Stysma, evliliğinizi geliştirmek istiyorsanız öpüşme, sarılma ve şehvetli dokunuş kullanma sürenizi iki katına çıkarma hedefi belirlemenizi öneriyor.

Partnerinizle en derin dileklerinizi, fantezilerinizi ve arzularınızı paylaşın. Duygusal yakınlıktan çekiniyorsanız, bireysel veya çift terapisine başvurmayı düşünün.

7.8. Cinsel yakınlığa dair merak duygusunu sürdürün

Birbirinize zevk getirmenin yeni yollarını deneyin. Sekse, zamanla partnerinizi daha iyi tanıma fırsatı olarak bakın.

7.9. Yeni deneyimlere açık olun

Nazik, sevgi dolu, hassas, samimi ve erotik seks yapmayı deneyebilirsiniz. Rutini kırın; cinsel ihtiyaçlarınız değiştikçe birlikte yeni deneyimleri keşfedebilirsiniz.

TV veya iş tutkunuzu köreltmeden önce yakınlık için gerekli ortamı ayarlayın. En sevdiğiniz müzik ve şarabın yanı sıra hafif bir yemek, harika seks için zemin hazırlayabilir. Hassas  bir insan olmasanız bile, artan fiziksel şefkat ve duygusal uyum, derin ve anlamlı bir bağ kurmanıza yardımcı olabilir.

İyi haber şu ki, partnerinizin sizi etkilemesine izin vermek, bir zamanlar keyif aldığınız kıvılcımı yeniden alevlendirebilir.