Hayatının Gidişatından Memnun Olmayanlara Öneriler

hepimizaileyiz.com.tr
Yayın : 04.04.2013

Hayatının Gidişatından Memnun Olmayanlara Öneriler

Kulağa ne kadar basit ve doğal gelse de, birçok insanın kendileri hakkında bir vizyonları yoktur. Onlar: “Sağlıklı yaşamak istiyorum” gibi pratik istekleri ya da “bütün dünyada barış olmalı” türünden soyut rüyaları veya “en büyük hayalim, bütün dünyayı dolaşmak” şeklinde satın alınabilen arzuları, vizyon sanırlar. Birçok insanın hayatının geri kalan bölümünde bütün enerjisini, konsantrasyonunu ve tutkularını yönlendirebileceği beklentileri bu kadar soyut veya basit mi olmalı sizce?

Hayat Vizyonunuz Ne?

Aslında hiç de öyle olmadığını dünyaca ünlü kişisel gelişim uzmanı Josef Kirschner “Mutlu Yaşama Sanatı” adlı kitabında çok net anlatıyor. Ünlü yazara göre, eğer günün sonunda mutsuz ve gerginseniz, hayatınızın vizyonundan, yani hedeflerinizden sapmışsınız demektir.

"Kişisel istek, hayal ve vizyonlarımızı dış dünyanın gerçekleriyle bir uyum içine sokabilmek için, doğru bir stratejiye ihtiyacımız vardır. Uyum içine sokmak da iki türlü olur: Ya biz ona uyarız, ya da o bize." İşte ünlü yazarın ders alınacak yaşam önerileri:

Kendikişisel vizyonumu şöyle özetleyebilirim: “Hayatımın her gününde, olabildiğince mutlu ve özgür olmak istiyorum. Bana sevinç ve doyum verecek işleri yapmak her türlü saldırıya karşı güçlü ve yaralanmaz olmak ve bana uyan türden bir hayat sürmek niyetindeyim.”

"Diğerlerinin Beni Yolumdan Saptırmalarına İzin Vermiyorum"

Sanırım benim vizyonumu bazılarınız biraz ütüpik, egoist ve tamamen kendine yönelik buldunuz. Ben de bütün hayatımın tam hedeflediğim biçimde gerçekleşemeyeceğini biliyorum. Ama bu, beni rahatsız etmiyor, çünkü vizyonumunun bana başka yararlar sağlayacağının da bilincindeyim: Ne istediğimi ve bana neyin uygun düşeceğini biliyorum. Bu nedenle, diğer insanların beni yolumdan saptırmaları mümkün olamaz.

“Kendimi Başkalarına Beğendirmek İçin Değil, Mutlu Etmek İçin Yaşıyorum”

Sabah uyanır uyanmaz, o gün ne için yaşayacağım kesin olarak bellidir. Başka kişilerin ya da bir firmanın hedeflerine ulaşmaları için veya kendimi bir diğer kişiye beğendirmek için değil, önce kendimi mutlu etmek, sonra da bunu diğer insanlarla paylaşmak için güne başlarım.

Günün Sonunda Mutlu mu Yoksa Gergin ve Mutsuz mu Olursunuz?

Her akşam, o günkü plan ve vizyonuma uygun yaşayıp yaşamadığımı kontrol ve tesbit ederim. Ve kendime şu soruyu yöneltirim: “Bu günü mutlu geçirebildim mi, yoksa mutsuzluk ve gerginlik anları daha mı fazlaydı?”

“Bugünden Ders Çıkarabiliyor muyum?”

Bu sorunun anlamı açıktır: Vizyonum (Ve onu gerçekleştireceğime olan inancım), onun gerçekleşmesini istemeyen engellerden daha güçlü olup onları alt edebilmiş midir? Ve ben bu günkü olaylardan, yarın için ne gibi sonuçlar çıkarıp dersler alabilirim?

“Ben Bunu Değiştirmek İstiyorum Ama Engel Oluyorlar” Diyorsanız...

Vizyonunu sonuçlandırılması, yani istenilen hedefe ulaşılması, keşinin kendi dışındaki gerçeklikle ne kadar başa çıkabileceğine bağlıdır.

Bunu başarabilmek için, üç özelliğe sahip olmak gerekir:

1.Gerçekleri Tanı ve Kabullen

Onları görmemezlikten gelmek ya da reddetmek ve kaçmak, hiçbir çözüm getirmez. Kişisel mutluluğa ulaşmanın tek yolu, karşımıza çıkan engellerden kaçmaktan değil, tam tersine onlarla mücadeleye girip alt etmekten geçer.

2. Gerçekleri Kendine Uyduramadığında Vazgeç

Eğer gücüm yetiyorsa, dış gerçekliği değiştirmek ve kendime uydurmak isterim. Ama bunu başaramadığımı görürsem, inat etmeden, bundan vazgeçerim.

Çoğu kimse değişteremecekleri şeyler üzerinde o kadar çok konuşup şikayette bulunurlar ki, harcadıkları enerji, onları, olabilecek şeyleri yapmaktan bile alıkoyar. Bu gibilerin tipik bir sloganları vardır: Hep aynı şekilde şikayet ederler: “Ben bunu değiştirmek istiyorum, ama bana engel oluyorlar.”

Çevrenize bir bakınırsanız, böyle tipleri sıkça görürsünüz:

•İyi bir evlilik hayatları olsun isterler, ama eşleri buna imkan vermez.

•Dürüst, düzenli ve çalışkan çocuklar yetiştirmek isterler, ama çocuklar hiç de onların beklentilerine uygun olarak davranmazlar.

•Bütün politikacılar bizim iyiliğimizi isterler, ama biz seçmenler, hep yanlış kişileri seçeriz.

•Hepimiz çevrenin korunmasından yanayızdır. Ama bizim lüks içinde yaşamayı sürdürebilmemiz için, çevreyi kirletmek zorunda olan kuruluşlar vardır. Biz ise lüks tüketimden vazgeçmeyi hiç aklımıza getirmeyiz.

Gerçek denilen şey “gerçekten” olan ve yaşanan olaylardır yoksa bizim arzularımız ve umut ettiğimiz şeyler değil. Kısaca herkesin gerçeği, her gün pratikte yaptığı şeyleri, yani sürdürdüğü hayatının bir toplamıdır.

3. Hayallerini, Hayatın Gerçeklerine Yavaş Yavaş Uyarla

Kişisel istek, hayal ve vizyonlarımızı dış dünyanın gerçekleriyle bir uyum içine sokabilmek için, doğru bir stratejiye ihtiyacımız vardır. Uyum içine sokmak da iki türlü olur: Ya biz ona uyarız, ya da o bize.

Hayatının Gidişatını Beğenmeyip Değiştiremeyenlerseniz...

Hayatın gidişini beğenmeyen ve onu değiştirmek isteyen insanların çoğu, nasıl ve nereden işe başlayacaklarını bilemedikleri için, bu değişikliği yapamazlar. Kendileri için neyin önemli, neyin daha az önemli ya da önemsiz olduğunu bir türlü kestiremezler. Bunu bilseler ya da bulsalar bile, hayatlarını nasıl değiştirebilecekleri konusunda bir fikirleri yoktur.

Aslında bir sorunu çözmenin en kolay yolu, onu, küçük adımlar atarak, yavaş yavaş değiştirmeye doğru gitmektir.Hayatınızı, iyiye ve ileriye doğru değiştirmek istediğiniz her şeyi, o doğrultuda küçük adımlar atarak gerçekleştirebilirsiniz.