ŞİFALI İÇECEKLER

Tekrarlayan Kış Hastalıklarına Karşı Hangi Önlemleri Almalı? Influenza Belirtileri Neler? Kış Hastalıklarına Karşı Hangi Bitkiler Faydalı?

Melis Demiryas Melis DEMİRYAS
Yayın : 15.01.2013 - Güncelleme : 24.01.2023

Kış hastalıklarından nasıl korunacağınızı biliyor musunuz? Tekrarlayan grip, nezle durumlarında nelere dikkat etmeli? Hangi bitkiler bizi kış hastalıklarından korur? İnfluenzanın belirtileri neler? Nasıl bulaşır? Nasıl tedavi edilir?  Merak edilen tüm bu soruları uzmanlara sorduk. 

Özellikle influenza kış mevsiminde kendini sıkça gösteriyor. Zaman içinde influenzaya sebep olan influenza A ve B türlerinde meydana gelen yapısal değişikliklerden dolayı, her yıl  insan vücudu yeni bir virüsle karşılaşıyormuş gibi tekrar gribe yakalanabiliyor.

İnfluenza virüsleri, insanlarda ve hayvanlarda bulaşıcı hastalıklara neden olabiliyor. Sebep olduğu grip hastalığı ile hem mevsimsel salgınlara hem de pandemilere yol açabiliyor.

"İnfluenzanın önemli bir solunum yolu enfeksiyonu olduğu unutulmamalıdır:" diyen Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. İsmail Önder Uysal, influenza hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı. 

Soğuk algınlığının ilk belirtilerinde ve gripte mürver, melisa, adaçayı, zencefil, karabiber meyvesi ve zencefil yapraklarından oluşan çayın bağışıklık sistemini güçlendirdiğini belirten Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi ve Fitoterapi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdem Yeşilada ise mevsim geçişlerinde, soğuk algınlığı ve gribal enfeksiyonlara karşı faydalı bitkiler hakkında bilgi verdi. 

Kış Hastalıklarından Bu Bitkilerle Korunun

Yaşamı tehdit edebiliyor

Çoğu kişi herhangi bir tıbbi tedaviye gerek kalmadan kendiliğinden 1 hafta içinde iyileşir. Ancak 2 yaşın altındaki bebeklerde ve 65 yaşın üzerinde kronik kalp, akciğer, böbrek, karaciğer, diyabet veya bağışıklık yetmezliği olanlarda enfeksiyon akciğerlere inebilir ve bronşit, zatürre gibi alt solunum yolu enfeksiyonlarına dönebilir. Bu gibi durumlarda bulaşıcılık daha ağır seyredebilir ve hatta yaşamı tehdit edebilir.

Kapalı alanlarda kolayca yayılıyor

İnfluenza hastaların hapşırma, öksürme, hatta konuşması sırasında saçılan damlacıklarda bulunan virüslerin diğer kişilerin solunum yollarına tutunması ile bulaşmaya neden olur. Bu virüsler özellikle düşük ısı ve nemde yaşamlarını sürdürebildiklerinden dolayı daha çok aralık ve nisan ayları arasında enfeksiyonlar görülmektedir.

Enfeksiyonun yayılımından sorumlu damlacıklar havada birkaç saat kalabilir. Bundan dolayı özellikle okul, yurt, iş yeri gibi kapalı alanlarda ve toplu taşımalarda gribin yayılımı daha kolay olmaktadır. Hasta kişilerin virüsü kapı kolu, telefon, klavye gibi yerlere bulaştırması veya tokalaşma ile buradan insanların virüsü alarak elini ağzına, gözüne, burnuna temas etmesi sonucu virüs kolaylıkla yayılabilmektedir.  

İnfluenza belirtileri şu şekildedir:

  1. 1-4 günlük kuluçka döneminden sonra diğer belirtilerle aynı anda başlayan yüksek ateş (38-41°C) 
  2. Üşüme
  3. Titreme
  4. Baş ağrısI
  5. Kas-eklem ağrıları
  6. Halsizlik
  7. Yorgunluk
  8. Boğaz ağrısı
  9. Kuru öksürük
  10. Burun akıntısı 
  11. Yaşamı tehdit edebiliyor

Çoğu kişi herhangi bir tıbbi tedaviye gerek kalmadan kendiliğinden 1 hafta içinde iyileşir. Ancak 2 yaşın altındaki bebeklerde ve 65 yaşın üzerinde kronik kalp, akciğer, böbrek, karaciğer, diyabet veya bağışıklık yetmezliği olanlarda enfeksiyon akciğerlere inebilir ve bronşit, zatürre gibi alt solunum yolu enfeksiyonlarına dönebilir. Bu gibi durumlarda bulaşıcılık daha ağır seyredebilir ve hatta yaşamı tehdit edebilir.

 İnfluenza ve nezle arasındaki farkları bilmek önemli

Grip (influenza) ve nezle birbiri ile sık karıştırılan iki hastalıktır. Her iki hastalık farklı virüslerle meydana gelmektedir. Nezleye sebep olan birçok farklı virüs bulunmaktadır. Bu yüzden bir kişi yılda birkaç kere nezleye yakalanabilmektedir. Nezlede sadece üst solunum yolları etkilenirken, gripte hem üst solunum yolları hem de akciğerler etkilenebilmektedir.

Ayrıca grip nezleye göre bazen çok daha şiddetli seyretmektedir. Aralarındaki en büyük fark influenzada ateşin daha sık, nezlede ise daha seyrek görülmesidir. Ayrıca influenzada genellikle baş ağrısı, halsizlik, yorgunluk, kuru öksürük görülürken nezlede ise burun tıkanıklığı ve hapşırığa daha sık rastlanmaktadır. 

 Gereksiz yere antibiyotik kullanmayın 

İnfluenza viral bir infeksiyon olduğu için, antibiyotiklerin virüse herhangi bir etkisi olmaz. Gereksiz yere antibiyotiklerin gripte kullanılması sadece bakterilerde direnç gelişmesine ve bakteriyel enfeksiyonlarda tedavinin gecikmesine neden olur. Antibiyotikler sadece, griple beraber başka enfeksiyonlar (zatüre, bronşit, sinüzit) gelişirse doktor önerisi ile kullanılmalıdır.

İnfluenza tedavisinde çeşitli antiviral ilaçlar da bulunmaktadır. Bunlar kişilerin yaş grubuna, kronik bir hastalığı bulunup bulunmamasına, enfeksiyonun şiddetine göre doktor önerisi ile kullanılmalıdır. Tedavinin en önemli kısmı bağışıklık sisteminin güçlendirilmesidir.

Bağışıklığı güçlendirmek için yapılması gerekenler

  • İstirahat etmek
  • Bol sıvı tüketmek (su, evde hazırlanmış doğal meyve suları, çorbalar, bitki çayları)
  • C ve D vitamini takviyesi yapmak
  • Ateş yüksek ise ateş düşürücü kullanmak 

Pandemi sürecindeki gibi kendinizi koruyun

İnfluenza el teması ile sıklıkla bulaştığından ellerin sık yıkanması ya da el dezenfektanı kullanılması önemlidir. Hasta kişilerle mümkün olduğu kadar el sıkışmamak gerekir. Ayrıca burun akıntısının çok yoğun olduğu dönemde hasta, kalabalık yerlerden uzak kalmalı veya maske takmalıdır. Bunun yanı sıra hasta, hapşırma sırasında mutlaka ağzını ve burnunu kapatarak virüs saçılmasını engellemelidir.

Hastanın havlu, bardak gibi kişisel malzemeleri ortak kullanılmamalıdır. Yine kış aylarında kapalı ortamlarda uzun süre kalınmaması da korunmada yararlı olmaktadır. Ayrıca önemli bir korunma yolu aşılanmaktır.

Grip ve Soğuk Algınlığını İlk Hissetmeye Başladığınızda Önleminizi Alın 

Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi ve Fitoterapi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdem Yeşilada, mevsim geçişlerinde, soğuk algınlığı ve gribal enfeksiyonlara karşı ve aynı zamanda soğuk algınlığı belirtilerinin ilk hissedildiği durumlarda bağışıklık sistemini güçlendirmek için bu bitkilerden oluşan çay karışımından yararlanılabileceğini belirtiyor. 

Kış Hastalıklarından Bu Bitkilerle Korunun

Melisa Yapraklarının Antiviral Etkiye Sahip Olduğu Ortaya Çıktı

Prof. Dr. Yeşilada; “Mürver bitkisinin içerisindeki flavonoitler ve antosiyaninler antioksidan etkisinin yanı sıra bağışıklık sistemini uyarıcı etki gösterir ve vücudun direncini artırır. Melisa yapraklarının sulu özütünün uçuk virüsü üzerindeki antiviral etkisi çeşitli araştırma grupları tarafından bilimsel araştırmalarla yayımlanmıştır.

Çalışmalarda melisa yapraklarının hem sulu özütünün hem de yapraklardan elde edilen uçucu yağın antiviral etkisinin bulunduğu gösterilmiştir” dedi.

Bağışıklık Sistemini Güçlendiren Bitki Kalkanları

Bitkilerden Doğru Yararlanmanın İpuçları

Adaçayının, özellikle bitkinin içerdiği uçucu bileşenlerin ağız ve boğazda yerleşen enfeksiyon ve iltihaplarda (farenjit, jinjivit gibi) yararlı olduğunu belirten Prof. Yeşilada, kışın vücut direncini artırmak için bitkilerden nasıl yararlanılması gerektiği hakkında şunları söylüyor:

“Yüzyıllardır koruyucu etkisiyle bilinen, soğuk algınlığı ve boğaz ağrısında ilk tercih olan zencefil kökü, hoş kokusu ve ferahlatıcı özelliğiyle vazgeçilmez bütünleyicisi olan limon ile buluştuğunda soğuk algınlığından sindirim sorunlarına kadar birçok rahatsızlığa iyi geliyor. Diğer taraftan, zencefil safra salgısını artırması nedeniyle bilhassa yağlı yemeklerden sonra sindirime yardımcı olmakta, sancıyı gidermektedir. Yangı giderici etkisi nedeniyle artrit gibi yangılı hastalıklarda şikayetlerin hafifletilmesinde yararlanılmaktadır. 

 

“Zencefil Zayıflamaya da Yardım Ediyor” 

Bilhassa limon ve balla birlikte hazırlanan çayı soğuk algınlığında, boğaz ağrısında ve öksürüklerde etkilidir. Ayrıca, zencefil, bağışıklık sistemini güçlendirmesinin yanısıra, zayıflamaya yardımcı bir bitki olarak da biliniyor. Sağlığına özen gösterirken farklı lezzetler deneyerek keyif almak isteyenler için zencefil ve limon kabuğu vazgeçilmez bir ikili.

Karabiber meyvesi değerli bir baharat olarak yemeklere lezzet katmasının ötesinde çeşitli biyolojik etkileri bakımından da değerlidir. Uçucu yağının yanı sıra piperidin ve pirolidin alkamitler türevi bileşikler arasında piperin önemli bir bileşenidir. Çalışmalarda santral sinir sistemi üzerinde uyarıcı, ağrı kesici ve ateş düşürücü etkileri tespit edilmiştir.

Zeytin yaprağı yürütülen deneysel çalışmalarda kuvvetli iltihap giderici ve ağrı kesici etkisine bağlı olarak romatizma ve osteoartrit gibi sorunlarda kullanılır.”

 

Konular :

#kış hastalıkları #influenza #grip #nezle #bitki çayı #bağışıklık sistemi #soğuk algınlığı