PSİKOLOJİ VE KİŞİSEL GELİŞİM

Başarınızın Önündeki Engeller

Hepimiz Aileyiz Kurumsal Icon hepimizaileyiz.com.tr
Yayın : 13.10.2010

Başarınızın Önündeki Engeller

1. Olumsuzluk: Başarı yolunda kaldırıp atmanız gereken bir şey de Olumsuz İç Sesimizdir. Ve bu oldukça acı verecektir. Bu ses hayatınızda o kadar uzun süre sizinle birlikte olmuştur ki artık yoldaşınız gibidir. Sizi elinizden gelen her çabayı göstermekten alıkoymak için bilinçaltınıza sürekli en mükemmel gerekçeleri fısıldar.

Başarısız olacağım diye endişe mi ediyorsunuz? Olumsuz İç Sesiniz size hemen daha başlamadan vazgeçmemiz için 1001 neden sunar. Sizi korkutan ya da sinirlerinizi bozan bir durum mu var? Olumsuz İç Sesiniz size hemen herhangi bir durumdaki en kötü olasılığı hatırlatarak sinirlerinizi daha da törpüler.

2. Salaklık: Sadece bir hatırlatma. Kast ettiğimiz entelektüel düşünce eksikliği değil, çünkü hepimiz okulda hiç de başarılı olamamış o kadar çok başarılı insan tanıyoruz ki. Kast ettiğimiz, temel akıldan yoksun olmak, iyi anlamda bir vizyon sahibi olmanızı, plan yapmanın ve sıkı çalışmasının değerini anlamanızı, ne zaman aptalca davrandığınızı, ne zaman doğru yaptığınızı ayrıt etmenizi mümkün kılan şey.

Salaklık yanlış yapmak demek değildir; yapılan yanlışlardan, yaşanan deneyimden hiçbir şey öğrenmemek demektir! Salaklık, sadece istemenin başarı ve mutluluğun bir ayrıcalık değil de bir yerde bir hak olduğunu düşünmektir. Başarılı insanlar da kimi zaman salakça şeyler yapabilir; ama salaklar hiçbir zaman başarılı olamaz.

Ne yazık ki bu iş sesle ilgili önemli bir nokta vardır ve bu yüzden de ona kulak vermemek kolay değildir. Bu ses geçmişte var almanın sesiydi; bizi gerçek tehlikelere karşı uyarır ve varkalma sistemimizi harekete geçirirdi. Ne yazık ki bizler daha çok gerçekten tehlikeli anlarda bu sese kulak vermemeyi tercih ediyoruz; arabanın gazına daha çok basıyor ya da sağlık veya esenliğimiz riske sokuyoruz. Bu ses, bizi uyarmak için konuşması gerektiğinde –bir sigara daha yaktığımızda ya da direksiyonun başına oturmadan bir kadeh daha attığımızda- çoğu kez dilsiz rolü oynuyor. Ama bir iş sunuşunda ya da bir iş görüşmesinde birden şakımaya başlıyor. İşte size Olumsuz İç Sisten bazı klasik deyişler.

“Pazartesileri her zaman haftanın en kötü günüdür.”
“En zor soruların bana geleceğinden eminim.”
“O müşteri bana her zaman sorun çıkarır.”
“Benden hoşlanmadıklarını biliyorum.”
“O görev için ısrar etmenin anlamı yok; nasılsa bana vermezler.”
“O işi ben daha başvurmadan başkası kapar.”

“Şansım hiçbir zaman yaver gitmez.”
“Beni sevmediklerini görüyorum.”

Bu olumsuz iş sese boyun eğmek kişisel gelişim ve şevk bakımından yapabileceğiniz en kötü şeydir. Odak noktanızı sürekli “yapamam” fikrine kaydırır.

Ne Beklerseniz Onu Alırsınız

Üstelik bu her zaman kendi kendini doğrulayan bir kehanettir. Bu şekilde düşündüğünüzde elde edeceğiniz hemen her zaman o sesin söylediği olur. Ona boyun eğerseniz, mıknatısın madeni parayı çektiği gibi sizi felakette çeker. Hep haklı çıkar, çünkü kendi başarısızlığını kendisi yaratır.

Kötü iş çıkaracağınızı düşünürseniz muhtemelen kötü iş çıkarırsınız. En kötüsünü beklediğinizde büyük olasılıkla düş kırıklığına uğramazsınız.

Kendinize inanmanız birçok zihinse engeli aşmanıza yardımcı olur. Bu karşılık olumsuz inanç ilk çitin üzerinden atlarken tökezlemenize ve bir daha ayaklarınız üzerine dikilmemenize yol açar.

3. Tembellik

Hepimiz tembelliğe meyilliyizdir. Herhangi bir sıradan bir işkoliği alın, onun içinde bile dışarı çıkmayı bekleyen tembel biri vardı. İşkoliklerin işkolik olmasının nedeni de budur. Bir daha başlayamam korkusuyla durmaya yanaşmazlar. Bir mola verdiniz mi bu yaşam boyu sürebilir.

4. Dert Etmemek

Aynı şey. Başarmayı kendinize dert edecek misiniz? Ödül yeterince büyük olacak mı? Harcayacağınız çabalar buna değecek mi? Bunu iyi düşünün. Hedefinizi yeterince dert ediyor musunuz? Etmiyorsanız daha başlamadan vaçgeçseniz iyi edersiniz. Gerçekte istemediğiniz bir şey için sıkı çalışmak, “Sanıyorum hoş olabilir” türünden bir yaklaşım dışında, nadiren ödüllendirici bir deneyimdir. Eğer kendinize dert etmiyorsanız o zaman çözüm basittir: Yolu boşaltın başkaları geçsin.

Kendinizi bir hedefe adamamak bir suç değildir; bunun tadını çıkarabilirsiniz yeter ki bunun kendi tercihiniz olduğunu kabul edin.

5. Suçlama

Hedefinize ulaşamazsanız kimi suçlayacaksınız? Daha şimdiden bir liste hazırladınız mı? Suçlama bu yolculukta tanışamayacak kadar ağır ve hantal bir duygudur. Suçlama çok kullanışlıdır; çünkü her şeye ve herkese yöneltilebilir ve siz sucu kabul etmediğiniz sürece nadiren geri teper.

6. Hata Yapmak

Herkes hayatında yanlış yapar. Ancak kimileri bu hataları başkalarına kıyasla daha uzun süre yanlarında taşıma eğilimindedir. Gene eski yanlışlara bavulunuzda yer olmamalıdır. Yanlışlardan, öğrenilebilecek bir şey varsa öğrenin ve sonra da şu tekniği kullanın: SİL ve DEVAM ET…

Bırakın bellek dışarı atsın. Utanmayın. Müsabakalardaki buz patencilerini hatırlayın. Buzun üstünde uçarken giderken düştüklerinde göz açıp kayıncaya kadar hemen gene ayağa kalkıp hiçbir şey olmamış gibi figürlerin devam ettiriyorlar. Niçin? Eğer patencinin beyni düşüşe takılıp kalırsa büyük bir olasılıkla bir kere daha tökezleyecektir. Başarı özgüven gerektirir. Odak noktanızı yeniden hedefe yöneltmezseniz, bir kez düşmüş olmak sizi ileride daha istikrarsız kılacaktır.

Judi James, Mike Edden –Uzun Saplı Gelincik

Konular :