HAMİLELİK DÖNEMİ

Cep Telefonundaki Radyasyon Hamileler İçin Sakıncalı

Hepimiz Aileyiz Kurumsal Icon hepimizaileyiz.com.tr
Yayın : 06.01.2014

Cep Telefonundaki Radyasyon Hamileler Icin Sakincali

Radyasyon, gebelik öncesi dönemde kadının hamile kalma sürecini olumsuz etkiliyor. Tekrarlayan ve uzun süreli radyasyon maruziyeti de anne karnındaki bebeklerin gelişimine olumsuz etki ediyor. Anne adaylarının cep telefonu ile uzun süre konuşmamalı diyen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Zeki Salar, radyasyonun gebelik sürecinde anne ve bebek sağlığı üzerindeki etkileri hakkında bilgi verdi.

Radyasyon Günlük Yaşamın İçinde

Radyasyon ile genellikle 3 koşulda karşı karşıya kalınmaktadır. Bunlardan ilki; hastanelerde diş ve akciğer filmi çekimi, renkli böbrek filmi olarak adlandırılan IVP çekimi ile tomografi gibi işlemlerdir.

İkincil olarak; vücudun değişik organlarında saptanan kanserlerin tedavisinde radyoterapi amacıyla hastaya uygulanan tedavilerdir. Son olarak da; günlük yaşamın ayrılmaz parçaları olan TV, bilgisayar, cep telefonu, güvenlik kapıları, mikrodalga fırınların kullanımı esnasında oluşmaktadır.

Hangisinin Riskli Olduğu Bilinmeli

Diş, akciğer, sinüzit filmleri gibi birçok tek röntgen çekiminde oluşan radyasyon çoğu kez hem anne adayı hem de bebek için ciddi risk oluşturmaz. Çünkü önemli olan radyasyonun yoğunluğu ve tekrarlamasıdır. Bu filmler çoğu kez zarar vermez ancak tomografi, anjiyografi ve renkli böbrek filmi gibi tetkiklerde tekrarlayan sayıda ve aşırı dozlarda çekim yapıldığı için anne ve bebek sağlığı için tehlike artmaktadır. Ultrason çekilmesi ve MR yapılmasının ise gebeliğe ve bebeğin sağlığına hiçbir zararı yoktur.

Anne ve Bebek Sağlığını Olumsuz Etkiliyor

Günlük yaşamda kullanılan TV, bilgisayar, güvenlik kontrol kapıları, cep telefonlarının kullanımına bağlı olarak ortaya çıkan radyasyonun ise; gebelik süreci ile anne ve bebek sağlığı üzerinde olumsuz bir etkisi bulunduğunu ispatlayan bilimsel bir çalışma yoktur.

Cep Telefonundaki Radyasyon Hamileler Icin Sakincali

Hamileler Cep Telefonu ile Konuşma Süresini Kısa Tutmalı

Gebelik sürecinde günlük kullanılan araçların yaydığı radyasyon anne ve bebek sağlığı üzerinde olumsuz bir etkiye neden olmasa da “her şeyin azı karar çoğu zarar” ilkesinden yola çıkarak cep telefonu ile uzun süre konuşulmaması, gece başucunda telefonla uyunmaması ve güvenlik kapılarından çok sık geçilmemesi konusunda anne adayları dikkatli olmalıdır. X Ray cihazlardan geçilmesi yerine klasik üst araması talep edilmelidir. Ayrıca güvenlik kapılarının ya da tomografi cihazının olduğu alanlarda çalışan gebelerin de bu dönemde başka alanlarda görev yapması daha uygun olacaktır.

Radyasyon Gebeliğinİlk Döneminde Sakıncalı

Gebeliğin ilk dönemi olan 6 ve 14’üncü haftalar arası radyasyona maruz kalma açısından en riskli dönemdir. Anne adayı gebeliğin 6’ıncı hafta öncesi eğer yüksek dozda radyasyona maruz kalmışsa, “ya hep ya hiç” kuralı işlemektedir. Bebek eğer radyasyondan etkilenmişse gebelik tutunamaz ve kanama ile sona erer. Eğer herhangi bir etkilenme olmamışsa gebelik sağlıklı bir şekilde devam eder. 6-14’üncü haftalar bebeğin organ gelişimi olduğu için adet düzeninde bir gecikme varsa ve film çekilmesi gerekiyorsa, öncesinde mutlaka kan alınarak gebelik testi yapılmalıdır.

Radyasyondan Etkilenen Bebeği Bekleyen Tehlikeler Neler?

•Kan kanseri adı verilen lösemilerde ve tiroid kanserlerinde artış görülür.

•Beyin yapısı etkilenen çocuklarda zeka geriliği, kafa çevresinde küçüklük, göz ve görme bozuklukları ortaya çıkabilir.

•Bazı bebeklerin radyasyon maruziyetine bağlı olarak karaciğer ve böbrek yapıları etkilenir. Bebekte gelişme geriliği, ileri yaşlarda her iki cinste de kısırlık görülebilir.

Uzmanlar Uyarıyor: Kanser Tedavisi Öncesi Yumurta ve Sperm Saklanmalı

Vücutta birçok organda görülen kanser, giderek genç yaştaki kişileri etkilemektedir. Okul ve iş gibi nedenlerle evlilik ve çocuk sahibi olmayı erteleyen kişilerin artması nedeniyle evlilik yaşı giderek yükselmektedir. Ancak henüz çocuk sahibi olmamış kişilerde de ortaya çıkabilen kanser, genç yaştaki kadın ve erkeklerde tedaviler nedeniyle üreme bozukluklarına neden olmaktadır.

Cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi ile sağlığına kavuşan hastalar, tedavi kaynaklı olarak yumurta ve sperm sayısında ciddi düşüşler yaşamaktadır. Bu nedenle kanser tanısı konulmuş ancak henüz çocuk sahibi olmamış hastaların, doktorlarının izni ile tedaviye başlamadan önce yumurta ve sperm hücrelerinin saklanması sağlanabilir.

Konular :