HAMİLELİK DÖNEMİ

Baba Adayları Stresi Nasıl Yenebilir?

Hepimiz Aileyiz Kurumsal Icon hepimizaileyiz.com.tr
Yayın : 06.06.2016

Babalık Stresi Nasıl Tedavi Edilir

İlk kez baba olacak erkekler ruhsal ve bedensel ne gibi değişiklikler yaşıyor? Babalık erkeklerin yaşamdaki duruşlarına ne gibi görev ve anlamlar ekliyor? Baba adayları ve eşler yaşanabilecek sorunların önüne geçmek için birlikte neler yapmalılar? Yaşanan korkuların önüne nasıl geçilebilir? Tüm bu soruları, hepimizaileyiz.com takipçileri için, DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü’den Klinik Psikolog Dr. Ayşe Bombacı yanıtladı.

Yeni Babalar da Stres Yaşar

Babalar, doğum öncesinde olduğu kadar sonrasında da annelerin en önemli destekçisidir. Ancak, baba olmaya hazırlanan erkekler de bu yeni süreçte tıpkı kadınlar gibi hormonel değişiklikler yaşıyor ve onları bekleyen yeni görevler kendilerini mutsuz, çaresiz, fiziksel olarak gergin ve tükenmiş hissetmelerine yol açıyor.

Tıpkı Kadınlar Gibi Erkekler de Doğum Sonrası Stres Yaşar

Bebek sahibi olmak hem anneler hem de babalar için tarifsiz bir duygu… Hatta bilimsel literatüre baktığımızda hamilelik ve doğum, “kritik yaşam olaylarından” biri olarak kabul edilir. Çünkü bu dönem boyunca hem anne hem de baba adayı yaşanan değişimlerin getirdiği stres yaşantılarıyla baş etmeye ve bunlara uyum sağlamaya çalışır. Ancak, yaşanan bu yeni süreç ebeveynlerde stres ve kaygıya yol açabiliyor.

Doğuma Yakın Zamanlarda Erkekler Daha Duyarlı ve Şefkatli Oluyor

Yapılan araştırmalarda erkeklerin hormonel değişimler sayesinde, eşinin ve bebeğinin ihtiyaçlarına karşı daha duyarlı olduğu görülmüş. Ancak hormonel değişimler, hamilelik ve doğum sonrası döneme uyum sağlamak için tek başına yeterli değil.

Erkeğin Korkularından Biri: “Ekonomik Olarak Ailemin Sorumluluğunu Üstlenebilecek miyim?”

Bebeğine kavuşmanın heyecanını yaşayan çift aynı zamanda gelecek kaygısı da taşıyabilir. Özellikle hamileliğin son dönemlerinde doğumun yaklaşmasıyla birlikte artan “Acaba iyi bir baba olabilecek miyim?”, “Partnerimle yaşadığım çift ilişkisi ve cinsel yaşamım doğumdan sonra olumsuz etkilenecek mi?”, “Bebek olunca özgürlüklerim kısıtlanacak mı?”, “Ekonomik olarak ailemin sorumluluklarını üstlenebilecek miyim?” gibi kaygı dolu sorular baba adaylarının psikolojisini olumsuz etkileyebilir.

Bu noktada bebekli yeni aile hayatına hazırlanan anne ve baba adayları, hamilelik boyunca yaşayabilecekleri duygusal dalgalanmaların farkına varabilmeli ve bunları yok saymadan yaşadıkları stres ve kaygılar hakkında birbirleriyle açıkça konuşabilmelidir.

Yaşanan depresyon tedavi edilmediği takdirde sadece kişinin kendisi değil, çocukla kurulan ilişki üzerinden onun sosyal ve duygusal gelişiminin de olumsuz etkilenebilir.

Yeni Baba Olacaklar Nelere Dikkat Etmeli?

• Doğum sonrası dönemin getireceği stresle baş etmek için hamilelik öncesinde çiftlerin birbirleriyle pozitif iletişim kurabilmeleri, ortak değerlere sahip olmaları ve birbirlerini desteklemeleri gerekiyor.

• Yakın çevreden ve aileden gelecek destek de yeni anne - baba olmuş bir ailenin stresini büyük ölçüde azaltıyor.

• Çocuk doğduktan sonra erkeklerin kendilerini dışlanmış ya da ihmal edilmiş hissetmelerini önlemek için, babanın da ilk haftalardan itibaren bebek bakımına dâhil edilmesi önem taşıyor.

• Emzirme ilişkisi ile birlikte anne ve bebek arasında çok özel ve güçlü bir bağ kuruluyor. Ama bir bebek aynı zamanda kucakta taşınmaya, sevgi dolu dokunuşlar yaşamaya, onunla yüz yüze diyalog kurmasına ihtiyaç duyuyor. Bebeğinin altını değiştirirken ya da ona banyo yaptırırken göz teması üzerinden ve sevgi dolu dokunuşlarla bebeğiyle iletişim kuran bir babanın, bebeğin ona nasıl da ihtiyaç duyduğunu fark etmesi babalık rolünde kendini önemli hissetmesine yol açıyor.

• Babayla çocuk arasında kurulan bağın güçlenmesinde ten tene temas da etkili oluyor. Örneğin emzirme anlarında, annenin sırtını babaya yaslayarak babanın da bu ilişkiye dâhil edilmesi, üç kişilik bağın güçlenmesi ve yeni oluşan aile hayatındaki rollerin benimsenmesinde faydalı oluyor.

Fotoğraf: Brigitte Sporrer

Konular :