Zayıflamak İsteyenler Bu Beşliden Vazgeçmesin

Ayşegül BAŞARAN
Yayın : 01.09.2014 - Güncelleme : 28.02.2024

"Kilo verirken beş sebzeye özel özen gösterilmeli” diyen İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya’nın önerdiği sebzeler; maydonoz, dereotu, roka, nane ve tere. Dr. Kaya, neden bu beş sebzeyi yemenin kilo vermeye yardımcı olduğunu anlattı.

• Kas ve kemiklerimiz için kalsiyum, D vitamini, magnezyum, protein ve amino asitlerin önemi

Ayakta kalmamız iskelet sisteminin dayanıklılığına ve elastikiyetine bağlı olduğunu söyleyenOrtopedi ve Travmatoloji Hekimi Op. Dr. Evren Fehmi Atay ise dünyada gitgide artan obezite sorunu ve bununla birlikte özellikle gençler arasında yaygınlaşan aşırı zayıflık trendinin iskelet sistemimizi tehdit ettiğine dikkat çekti.

İçindekiler:Zayıflamak İsteyenler Bu Beşliden Vazgeçmesin

1. Vücuttaki Ödemi Atmak İçin Ne Yapmalı?
2. Sağlıklı Zayıflamak İçin Nelere Dikkat Etmeli?

Vücuttaki Ödemi Atmanın En Kolay Yolu

1. Vücuttaki Ödemi Atmak İçin Ne Yapmalı?

• Ödem Attıran, Sağlık KazandıranNane, Roka,Tere ve Maydanozdan Vazgeçmeyin

Dört mevsim her zaman her yerde bulunabilecek bu sebzeler yemeklere lezzet vücuda sıhhat kazandıracak mucizelerdir. Ödem attıran, sindirimi rahatlatan ve tok tutan bu beşlinin kahvaltı, öğlen ve akşam yemeklerinde mutlaka bulundurulmasını önererek şunları söylüyor:

• En Kuvvetli Ödem Sökücü Maydanozu Sofranızdan Eksik Etmeyin

1.1. Maydanoz: ‘Bilinen en kuvvetli ödem sökücü sebze hangisidir?’ deseler, herhalde birinciliği maydonoz alırdı. C vitamini açısından ayrıca çok zengindir. E ve K vitaminleri içeriği ile de hücreleri gençleştirici özelliği vardır. Bağırsak dostudur.

Çok fazla ödem problemi yaşıyorsanız maydonozun idrar sökücü özellğinden faydalanmanız gerekir. Maydonozun suyunu değil kendisini yemeye özen gösterin. Özellikle sabahları kahvaltıda yarım bağ bol limonlu yerseniz daha kolay zayıfladığınızı görürsünüz.

• Zayıflamak İsteyenler Dereotundan Vazgeçmesin

1.2. Dereotu: Tam bir iştah kesicidir. Içinde yüksek miktarda C ve E vitamini vardır. Biliyorsunuz bu vitaminler gençlik ve bağışıklıkta çok çok önemli. Her türlü salatalarınızda, sebze yemeklerinizde ve çorbalarınızda kullanabilirsiniz. Zayıflama sürecinde iştah kontrolünüz için, yoğurtlu tariflerinizde mutlaka kullanın.

• Rokayı Peynir ve Narla Tüketebilirsiniz

1.3. Roka: Roka içerdiği esanslar ile çok güzel doygunluk sağlıyor. Su oranı oldukça yüksek olduğu için dolaşımı dengeliyor ve idrar yapımını kolaylaştırıyor. Maydonoz gibi vücuttaki ödemi şişkinliği indirmeyi kolaylaştırıyor. Kış aylarında domates ve salatalığın yerine gönül rahatlığı ile roka salatasını koyun. Hatta bazı öğünlerde lor peyniri ve narla birleştirip tek bir yiyecek olarak bile seçebilirsiniz.

• Taze Naneyi Yoğurda veya Ayrana Doğrayarak Yiyebilirsiniz

1.4. Nane: Mide ve bağırsağımızın en dost sebzesi nanedir. Sindirimi kolaylaştırır. Güzel kokusu ile ferahlık verir. Ağız içi temizleme özelliği vardır, bakteriye mikroba savaş açar. Kurusunun çayı soğuk algınlığına çok iyi gelir. Ara öğünde 1 bardak yoğurda veya ayrana ince ince doğrayıp atarsanız uzun süre tok kaldığınızı göreceksiniz.

• Tere ile Ceviz Harika Bir İkili

1.5. Tere: Tere hafif acımsı tadı ile sofralarınızı şenlendirisin. Sadece kendisini limon sıkıp yiyebileceğiniz gibi, salatalarınızda da kullanmayı tavsiye ediyorum. Tere salatalarınızı cevizle de ayrı bir lezzete büründürebilirsiniz. Ama bir kişiye üç bütün cevizden fazlasını koymayın! Ne kadar tok kaldığınıza siz kendiniz bile inanamayacaksınız!

Aşırı Zayıflık Trendi, Kas ve Kemik Sağlığını Tehdit Ediyor

2. Sağlıklı Zayıflamak İçin Nelere Dikkat Etmeli?

• Sağlıksız beslenme kas ve kemik sağlığını tehdit ediyor

Sağlıklı ve dengeli beslenme tüm organlarımız gibi kas ve kemiklerimiz açısından da kritik önem taşıyor. Dünyada gitgide artan obezite sorunu ve bununla birlikte özellikle gençler arasında yaygınlaşan aşırı zayıflık trendi ise iskelet sistemimizi tehdit ediyor. Kas ve kemiklerimiz için kalsiyum, D vitamini, magnezyum, protein ve amino asitler son derece önemlidir.

Kas, kemik yani iskelet sisteminin dayanıklılığı fazla olması gereken bir yapıdır.Nitekim ayakta kalmamız iskelet sisteminin dayanıklılığına ve elastikiyetine bağlıdır. Vücudumuzun hem dayanıklı hem de esnek olması gerekiyor. İskelet sisteminin gelişimindeki amacımızın vücudumuzdaki kemiklerin bir mermer sertliğinde değil de odun sertliğinde olmasını sağlamak.

Mermer yere düştüğü zaman kırılır fakat odun yere düştüğü zaman kırılmaz. Bizim de kemiklerde ihtiyaç duyduğumuz sertlik tam olarak böyle. Bunu sağlayabilmek için de doğumdan itibaren gerekli mineral, vitamin ve proteini almak gerekiyor.

• D Vitamini, Kalsiyum, Magnezyum ve Protein Önemlidir!

Kas ve kemik sisteminin sağlıklı bir gelişim göstermesi için dengeli ve düzenli beslenmeye ihtiyaç duyarız. Beslenmede özellikle D vitamini, güneş ışığı, kalsiyum, amino asitler ve magnezyum ön plana çıkıyor. Bu besinleri doğru miktarda tüketmek ve yeterince güneş ışığına maruz kalmak kemik ve kas gelişimi açısından son derece faydalı. Tabii ki kemik ve kas sisteminin genetik yapıyla da uyumlu bir şekilde geliştiğini unutmamak gerekiyor.

Bebeklik, çocukluk, gençlik, yetişkinlik ve yaşlılık döneminde bu döngüyü bozacak hastalıklar iskelet sisteminde duraksamalara, geriye gitmelere ve zayıflamalara yol açıyor. Bunun yanı sıra hormonal değişiklikler de iskelet sistemini etkiliyor. Özellikle kadınlarda menopoz sonrası değişimlerle kaslarda erime görülebiliyor. Ancak egzersiz ve doğru beslenmeyle bu süreç kontrol altında tutulabiliyor.

Kalsiyum, D vitamini ve magnezyum, kas iskelet sistemindeki en önemli minerallerdir.Tabii ki bu minerallerin aşırı değil, dengeli ve düzenli olarak alınması gerekiyor. Bunun haricinde protein de beslenmede önemli bir yer tutuyor. Nitekim protein kasın ana maddesi olarak biliniyor.

• Obezite, Kas ve Kemik Sağlığını Tehdit Ediyor!

Obezite, son yıllarda dünyanın en önemli sağlık sorunlarından biri haline geldi.Obezitenin kemik ve kas sistemi üzerinde bir olumlu, yüzlerce de olumsuz etkisi bulunuyor. Olumlu etki olarak bütün kasların ve kemiklerin yük aldıkça geliştiğini söyleyebiliriz. Mesela uzun süre alçıda kalan ve üzerine basılmayan ayak zayıflıyor. Ancak sürekli olarak yük altında kalan kemikler güçleniyor. Bunun yanı sıra obezite kalp sağlığını, tansiyonu, şekeri ve vücut metabolizmasını olumsuz şekilde etkiliyor.

Obezitenin kas iskelet sistemine de olumsuz etkisi bulunuyor. Bunu şöyle düşünebilirsiniz: Küçük bir kapı için planlanmış menteşe sistemine ağır bir demir kapı yerleştirirseniz bu menteşeler ağır kapıyı taşımakta zorluk çekecek. Yani eklemlerimizi kabaca birer menteşe olarak düşünürsek üzerine koyacağımızher artı yükte menteşenin ömrünü kısaltmış oluyoruz.

• Zayıflık Takıntısı Vücutta Geri Dönülmez Hasarlar Bırakıyor

Dünyada yaygın bir diğer trend de aşırı zayıflık. Pek çok kişi şok diyetlerle kilo veriyor. Bu diyet ve beslenme biçimlerinin kemik ve kas sistemine uzun vadede büyük zarar vermektedir.

Aşırı zayıflık kimileri için güzel bir görünüm çizse de sağlıklı olarak kabul edilmiyor. Nitekim vücudun bir üretme ve yakma dengesi bulunuyor. Vücudun yakma becerisi çok geliştiği takdirde kasları da eritmeye başlıyor. Bu da ileride telafisi neredeyse imkansız sonuçlar doğuruyor.

Nitekim vücut kas eritmeye başladığı zaman yalnızca karın veya kalça bölgesinden kas eritmiyor. Tamamen kas kitlesinden oluşan kalp kaslarının da erimesine yol açıyor. Bu da kalp sağlığını olumsuz olarak etkiliyor. Bir hekim olarak sağlıklı ve dengeli beslenmenin tüm organlarımız gibi iskelet sistemimiz için de önemini hatırlatmak istiyorum.