İLİŞKİLER

Mutluluğun Sırrı

Hepimiz Aileyiz Kurumsal Icon hepimizaileyiz.com.tr
Yayın : 20.11.2010

Mutluluğun Sırrı

Mutluluğun tanımını yapmak oldukça güçtür. Mutlu olmak, yaşadığı andan haz duyma durumu şeklinde ifade edilebilir.

Kişiliğin gelişmesinde ve olgunlaşmasında, davranışların ortaya çıkmasında rol oynayan duygular ve coşkular; kaygıdan hazza doğru sıralanan geniş bir yelpaze üzerinde yer alır.

Haz kapsamına giren duyguların başında sevgi, sevinç umut vardır. O halde mutluluk da bu duyguların hissedilmesi yaşanmasıdır.

Sevgi ve aşk, bir kişiye veya herhangi bir varlığa karşı duyulan güçlü bir yakınlık ve bağlılık duygusudur. Sevinç ve neşe, hoşa giden yaşantıların ortaya çıkardığı hareket, jest, konuşma ve düşünceye yansıyan doyurucu ve duygudur. Umut, bir arzu veya amacın gerçekleşmesini beklerken hissedilen hoş bir duygudur.

İnsanlar yaşamları boyunca mutluluğu ararlar ve onun peşinden koşarlar Kimi sınavda başarılı olunca, kimi iş bulunca, kimi parası olunca, kimi sevdiği kişiye kavuşunca mutlu olacağını sanır. Ancak birçok insan başarılarına, sahip olduğu işe ve zenginliğine rağmen mutsuzdur O halde mutluluk, diğer bir ifadeyle sevgi, sevinç ve umut hislerinin yaşanması ve anlamı kişiden kişiye değişmektedir.

Kimilerine göre mutluluk, erişilmesi güç bir kavramdır; iplerine göre ise yaşamın kendisidir. O halde sevgi, sevinç ve umut elde edilmesi, yaşanması hem çok güç, hem çok kolay şeylerdendir. Bu, kişiden kişiye, toplumdan topluma, günden güne değişebilir. Bu nedenle, her insanın veya her grubun kendi mutluluğunun ilkelerini, koşullarını, amaçlarım bizzat kendisinin belirlemesi ve ortaya koyması gerekir.

Evlilik de iki kişi tarafından oluşturulan bir grup olduğuna göre, evlilikte mutluluğun ilkelerinin, koşullarının ve amaçlarının eşler tarafından saptanması ve oluşturulması gerekmektedir.Aile olmazsa da ne toplum, ne millet, ne de devlet olur. Bu basit sosyolojik gerçek göz önünde bulundurulursa, bir ailenin mutluluğu, bir toplumun, bir milletin mutluluğudur denebilir.

Bir hayli soyut ve göreceli olan mutluluk kavramı, ruh sağlığı açısından denge ve düzen demektir. Bunun için, evliliğe ve mutluluğa eşlerin ruh sağlığı açısından bakmak gerekmektedir. Mutlu bir evlilik yaşamı, eşlerin ruh sağlığına bağlı, durağan olmayıp devamlı değişen bir süreçtir.

Mutlu Bir Aile Yaşamının Şartları

Mutlu olmak için insanın birtakım ruhsal özelliklere sahip olması gerekir. Bu özellikleri tek tek saymak kolay olmasa da aşağıda ruh sağlığının bozulmaması ya da bozulduğunda en kısa zamanda düzelmesi için bazı yararlı önerilerde bulunulmuştur.

•Kişi sevgi, saygı, güven ve özveriye dayanan ilişkileri kurup bu ilişkileri sürdürmelidir.

•Aile içinde, arkadaşları arasında, oyun oynarken eğlenirken, okulda, işyerinde, değişik kişi ve koşullarının bulunduğu çevrelerde uyum sağlayabilecek ve uzlaşabilecek esnekliği göstermelidir.

•Kişi kendine güven duymalı, kendisini başkalarının gözüyle görebilmeli, kendi güvensizliğine bağlı kaygılarını başkalarına yansıtmamalı, gerçeklere saygılı olmalı.

•Kişi, toplumda bir yeri, sorumluluğu, özgürlüğü ve rolü olduğuna İnanmalıdır.

•Şahıs, karşı cinsle sevgi, anlayış, beğeni ve desteğe dayalı sağlıklı ilişkiler kurabilmeli.

•Kişinin amaçlan ve gelecekten beklentileri olmalı. Kişi, amaçlarına ulaşmak için geçerli ve gerçekçi yollar denemeli, çaba sarf etmeli; karşısına çıkan engelleri aşabilecek güce sahip olmalı.

•Şahıs, başarısız olur, beklentilerini elde edemez ya da amaçlarına ulaşamazsa yılmamalı; bıkkınlık göstermemelik; kendi gerçekleri, yetenek ve imkanları doğrultusunda çaba harcamaya devam etmeli.

• Yanılgı ve başarısızlıklar ders alabilmeli, bunları yeni çalışmalarında olumlu yönde değerlendirebilmeli.

• Kişinin günlük iş ve uğraşları dışında, kişiliğini geliştireceği güven duygusunu pekiştirecek, çevreye ve topluma katkı sağlayacak değişik ilgi ve uğraşıları olmalı.

•Kişi sürekli kendi kendini yenilemeli, eskilerle yeniler arasında bağlantılar kurmalı, değişme ve gelişmelere ya bana kalmamalı.

Burada belirtilen özelliklere sahip olan kişi, huzur duyacak ve kendini mutlu hissedecektir. Bu huzur ve mutluluk topluma yansıyacak ve böylece huzurlu ve mutlu bir millet ortaya çıkacaktır.

Psikolog Dr. Davut İbrahimoğlu

Konular :