BOŞANMA

Boşanmanın Çocuklar Üzerindeki Etkileri

Hepimiz Aileyiz Kurumsal Icon hepimizaileyiz.com.tr
Yayın : 20.11.2010
Boşanmanın Çocuklar Üzerindeki Etkileri

Çocuğun boşanmaya uyumunda en belirleyici etken, tamamen ebeveynlik üzerine odaklanmış çiftlerin ilişkilerinin yeniden başarıyla yapılanmasıdır. Çocuğun yaşamında mümkün olduğu kadar tutarlı olmak hedeflenmelidir. Mümkünse, koruyucu olmayan (velayeti almayan) ebeveyn tarafından yapılan ziyaretler sık sık ve kısa süreli olmalıdır. İlk bakıcılardan bir gece veya daha fazla ayrılıklar da çocuk için stresli olur. Bu, çocuk büyüyünceye kadar ertelenmelidir.

Çocuğun duygusal gelişimi için yaşamın ilk yılı büyük önem taşır. Bakıcıyla ilk bağ ileriki yaşamda yakın ilişkilerin oluşmasına da zemin hazırlar. Boşanmadan dolayı bağlanma sürecinin parçalanması, kırılmasının etkisi olabilir.

Boşanma Sonrası Çocuklarla İletişim

Çocukların boşanmaya neden olacak hiçbir şey yapmadıklarını bilmeleri ve duymaları gerekir. Çocukların artık ebeveynler birbirini sevmeseler bile her iki ebeveynin sevgisine de her zaman sahip olacaklarını bilmeleri gerekir. Çocuklar ebevynleri birbirlerini sevmeseler bile ebeveynlerinin her ikisini de sevmekte özgür olduklarını bilmelidirler.

Çocuklara onlarla ilgilenildiğinin hissettirilmesi gerekir. Çocukların önemli duygular hakkında konuşma, kızgın veya üzgün olduklarını belirtme özgürlüğüne sahip olmaları gerekir. Öfkenin boşanmaya karşı normal bir tepki olduğunu bilen ebeveynler, bu duyguyu kendilerinde ve çocuklarında daha kolay kabullenirler. Çocuklarınızın öğrenmesi için en etkili yol, derin düşüncelerini ortaya çıkaracak açık sorular sormalarıdır.

Yapmamanız Gerekenler

Velayeti almayan diğer ebevynin aktiviteleri hakkında çocuğa soru sorulmamalı. (Özellikle kiminle flört ettiği veya zamanında gerekli ilgiyi gösterip göstermediği) Diğer ebevyn çocuğun yanında kötülenmemeli. Eksikliklerini paylaşabileceğiniz, söyleyebileceğiniz akraba ya da ilgili bir arkadaş bulabilirsiniz; ama bunları kesinlikle çocuğunuzla paylaşmayın.

Çocuğun önünde diğer ebevyne öfkeli ve müsamahasız davranılmamalı. Ebevynler eski eşlerine kızmışlarsa çocuklarına bunu anlatırlar. Bu konuda danışman ya da destek grubundan yardım alınmalıdır. Öfkelerini tarafsız bir gözlemciye anlatmak hem ebeveyne hem de çocuklara büyük fayda sağlar. Çocuk eski eşle haberleşmede bir aracı gibi kullanılmamalı.

2-4 Yaş

Tamamen anlayamasa da her yaştaki çocuk endişeyi korkuyu, üzüntüyü, öfkeyi yaşayabilir. Korkaklık artar, çünkü çocuğun davranışıyla ilgisi ona an boşanmanın bir yetişkin kararı olduğunu bu yaştaki çocuk anlayamaz. Okul Öncesi dönemde çocuklar, bütün olup bitenleri kontrol ettiklerini zannederler. Bu sebeple, boşanmaya sebep olacak ne yaptıklarını sorarlar.

Korkunç bir şey yaptıklarını düşündüklerinden fenalık duygularını doğrulamak için agresif davranmaya başlayabilirler. Gelişmenin ilk aşamasındaki gerileme olağandır. (Örneğin, iki yaşında biberon isteme ya da bebekleşme vs) Terk edilme korkusu, çocuğun genellikle uykusuz kalmasına ve çocukta uyku bozukluklarına sebep olabilir.

Çocukta öyle derin bir korku vardır ki, her iki ebeveynini kendisini terk etmiş bulma endişesiyle uyuyamazlar.Velayeti almayan ebeveynlerinin ziyaretleri önemlidir. Gün aşırı ziyaretler iyidir. Çünkü önceki bakıcılarından daha fazla ayrılığı tolere edebilirler.

5-8 Yaş

Küçük bir çocuğa nazaran üzüntünün ve kaybın, zararın büyüklüğünü farkındadırlar. Koruyucu çevrenin çöktüğüne tanık olurlar. Bir araya gelme fantezileri yaygındır. Hala “sihirli düşünceye” sahiptirler. Boşanmayı bireyselleştirirler. “Onlar boşanırlar” sanırlar.

Terk edilme korkuları vardır. Ebeveynden birinin gitmesi onlara diğerinin de gidebileceğini düşündürür. Bu da korkuya, endişeye ve kalan ebeveyne sımsıkı bağlanmaya sebep olur.

Kendilerine olan öz saygıları zedelenir ve kötü olduklarına inanırlar. Aksi takdirde anne-babalarımız bizi terk etmezdi, diye düşünürler. Ebeveynin yaşamında başka bir çocuğun onların yerini almasından korkarlar.

9-12 Yaş

Ahlakçılık bu dönemde ön plana çıkar. Bu yaşlardaki çocuklar, dünyayı beyaz ya da siyah, yanlış ya da doğru, iyi ya da kötü olarak görürler. Ebeveynin “çözme, halletme” yeteneksizliğine öfkelenirler. Onları kızdıran şey, ebeveynlerinin onlar için en zor olanı denememiş olmasıdır.

Diğer bir ebeveynle taraf olmada zayıftırlar, özellikle de boşanmayı seçene. Ebeveynin yaşamındaki boşluğu doldurmak için dostluk ederler.Öfkelerini ifade etmeleri için uygun çıkışlar bulmaları konusunda yardıma ihtiyaç duyarlar.

Her iki ebeveyni sevmeye devam etmeleri için izin gerekir. Uzatılmış ziyaretler (büktün bir yaz gibi) onaylanır, kabul edilir. Bu ziyaretler esnasında korucuyu ebeveynle (velayeti alan taraf) telefon iletişimi kurmaları gerekebilir.

13-18 Yaş

İyiden kötüye tüm duygular değişebilir. Aileden ayrılma, tek başına kalma sürecini engeller ve gelecekleri hakkında endişe yaratır. “İlişkilerde ben de başarısız mı olacağım?” endişesine kapılırlar.

Endişenin yanı sıra ilişkilerinden kaçınma veya samimi, dost olmada acelecilik gibi davranışlar ortaya çıkabilir. Bir ebeveynin duygusal desteğini alma hassasiyeti, aileden normal olarak ayrılmaları geciktirir.

Boşanma, ebeveyni ve çocuğu şaşırtıcı sınırlarda aynı seviyeye koyar. (Her ikisiyle flört, görüşme vs.) Bu çağa has idealizmle, gençler ebeveynlerin davranışlarını eleştirebilir. Gencin içinde bulunduğu akran grubu çok önemlidir. Ziyaretleri de hesaba katmak gerekir.

Gençlerin ziyaret planına olan ilgileri kontrol duygusunu anmalarına yardım eder. Genç, ebeveynini görme isteğini ve onlarla iletişim kurma girişimini ifade edebilecek kadar büyümüştür. Bu yüzden ebeveyne ulaşması için zorlanmamalıdır.

Psikolog Dr. Davut İbrahimoğlu

Konular :